Lâ Havle - Lütfî Divânı. Lütfü Şehsuvaroğlu. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Lütfü Şehsuvaroğlu
Издательство: Elips Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 978-605-121-929-5
Скачать книгу
siz, ben ölüyorum

        Söyleyeceklerim var benim de hey

        Kaçan yolcu böyle umursamadan

        Yelkovanı tutuyorum inatla

        Akrepse geçiyor birden dörtnala

        Neden kapılanır başka bir güne

        Günün zirvesinde gece yarısı

        Yeniden doğmak mı böyle her günle

        Ölmek mi doğrudur biten geceyle

        Tabiatın, cemiyetin, tarihin

        Nabzında tıklayan bir lamba sesi

      Bendim geçen gece birden kararan

      Madonna gözlerden eteklerine

      Bendim hoyrat, aşüfte akşamlardan

      Mütereddid sabahlara uzanan

      Musahhih şairler uyuya kalır

      Püriten mısralar sabah olmadan

      Pelüre yazdığım şiirler solar

      Unutulur heterodoks dualar

      Buz kesen ayazla seviştim gece

      Yitik mısralarla, sakıt vezinle

      Belki bir gün peşindeki hayatı

      Bitmeyen geceyle uzar sanırım

      YÂR OLDU

      – - . . / – - . . / – - . . / – -

      Cânım efendim gör geceler bana yâr oldu

      Senin nefesinden yine vuslat bahar oldu

      Mecnun kimi bulsun da avunsun ya leylâ

      Aşk hasreti dünyaya dalandan bîzâr oldu

      Leylâ onu senden ayıran sebep ne ola

      Gerçek acaba hangi yüzünden bakar oldu

      Benden uzak dursun aşk, beni mecnûn kılmasın

      Mecnûn değilken dünya bana târümar oldu

      Aşk her şeye rağmen dokunur kalbine leylâ

      Dünyâ sana senden daha isyanlı yâr oldu

      Gezgin dolaşırsın öyle âlemde boşuna

      Derviş gibi zikrinle mi postunla mı leylâ

      HAYRET

      Hayret, bilerek sırt çevirenlerden olmuşsun

      Hayret, seni geçmişte bırakanlarla olmuşsun

      Bir ses duyacak olsan meylin hemen oraya

      Bilmem seni mankurt yapan elden ne ummuşsun

      Kalbin ne fesat bir yele gark olmuş yıkılmış

      Ömrün kara bir iz gibi kalmış gamla dolmuşsun

      PÜRTELAŞ

      Naif ve kırılmış bu çocuk kalbi pürtelaş

      Âşık olmadayken de olunca da pürtelaş

      ŞEYTANIN SESİ

      Ay anında belirdi

      Nazlı bir hilâldi

      Ve serpilmiş yıldızlar

      Deniz dibi gökte

      İnciler gibi

      Melûl, mahzun yıldızlar

      Ülkeler sıralı ülkeler

      Doğudan batıya

      Tarih ötesinden

      Geliyorlar peş peşe

      Toprak renkli ülkeler

      Uçuk mağlup ülkeler

      Ayak sesleri zamanın

      Tik tak, tik tak

      Ha gayret ha gayret

      Koşun kendi sonunuza

      Sınırına zamanın

      Ve ağlamaların

      Koşuşturur insanlar

      Hep yeniye yeniye

      Soranlara nereye

      Bu koşu böyle nereye

      Derler hep bir ağızdan

      Sen geriye

      Kaplar kahkahalar her yanı

      Düğümlenen nefesler

      Janus’un kaçıncı yüzü

      Tarihin yazmadığı

      Bu kaçıncı hıçkırık

      Hangi günün gök yüzü

      Onun kahkahaları bunlar

      Onun kahkahaları

      Zikir ülkesinden kovulan

      Toprak üstüne atılan

      Bu yarım kalan her şey

      Şeytanın sesi bu tanıdım

      KÜRŞAD

      Bir kürşad düşerken son nefesinde

      Elif dedi diyemedi lâmelif

      Ölümün tarifsiz mesafesinde

      Ruh bin parça, vücut ayrıldı lif lif

      MEVSİMLER ESKİDİ SEVDA ESKİDİ

      Kolay değil kolay değil anladım

      Bir ömür boşuna bekledim durdum

      Bir çift göz için hep kalbimi yordum

      Mevsimler eskidi sevda eskidi

      Eski şiirdeki güller eskidi

      Kolay değil kolay değil hep sevmek

      Her aşkın sonunda gözyaşı dökmek

      Kaderim çöllerde hep serap görmek

      Mevsimler eskidi sevda eskidi

      Bir ömür gidilen yollar eskidi

      Ne çöllerden kaçabildim ne senden

      Ne de rüyama giren gözlerinden

      Bir tutabilseydim ah ellerinden

      Mevsimler eskidi sevda eskidi

      Tükenmez sanılan ümit eskidi

      VİRANE ŞİİR

      Bir şiir bahçesi gibidir gönlüm

      Mûsikîye âşık deli mısralar gezinir

      Bülbüller dal arar konacak

      Güller soyunur nâmelerine

      Şimdi bir süvari gelir dolu dizgin

      Ateş saçar dudaklarından

      Bahçeler döner viraneye

      Naraya terk eder yerini şiir

      YEDİVEREN GÜLÜ

      Sen ufkumda yediveren gülü

      Sen saçlarıma dökülen yağmur damlası

      Bu gece sokakları sana katlarım

      Seni gönlümde sonsuza saklarım

      Ellerin