NABUKADNEZAR
Asırlarca önceydi
Asurlar hâkimdi Maveraünnehir’de
Fırat ve Dicle, Basra’ya ayrı ayrı dökülürdü
Asırlarca önceydi
Bâbil kızları -her gece biri
Kulenin en üstündeki tapınakta yatarlardı
Tanrılarla paylaşırlarmış yataklarını
Arşa uzanan kulenin yeller eser yerinde şimdi
Bâbil’in en güçlü kralı Nabukadnezardır
Bâbil’in altın çağı onun çağıdır
Bâbil’in çöküşü de onunladır
Büyüklük sarhoşluğu değiştirdi kralı
Dörtayaküstü yürüdü
Otladı hayvanlar gibi
İnsanların hükümdarı düşer bir it derekesine
Tanrılarla arkadaşlık kurulan bu ülkede
Başlar bir it dalaşı
Senede bir defa yaşanan zina
Yaşanır her gece
GÖNÜL
Bu kararsız gönülle yollara düşülür mü
Sevda sevda üstüne kalp bina edilir mi
Böyle gün ortasında sevgili öpülür mü
Nedir senden çektiğim deli divane gönül
Sevdin mi sevmedin mi? Bak sen de bilmiyorsun
Kaç gönül yıktın ama hâlâ uslanmıyorsun
Saadet peşindeyken yine de gülmüyorsun
Nedir senden çektiğim deli divane gönül
Döktüğün gözyaşları dere olup da çağlar
Dıştan gülen gözlerin içten içe kan ağlar
Her attığın ok böyle döner de seni dağlar
Nedir senden çektiğim deli divane gönül
SESLİ DÜŞÜNME
Koşuyorsa atın niye dursun ki
Bırak dizginini koştursun dursun
Çıkmışsa kılıçlar kından bir kere
Boyanmadan al kanlara girmesin
Söz de artık söz de geri dönmesin
Koynumuza yârimizi almadan
Ak ellere kara kına çalmadan
Yolumuza eşkiyalar dolmadan
Koşturalım varılacak nereyse
Nereyedir bu koşturma nereye
Ne kaldı ki ülkümüzden geriye
Parsellenmiş vicdanlarla iyiye
Ve güzele ulaşmamız kabil mi
Boş yollara kanlarımız sebil mi
Güzelleri çirkinlere yâr eden
Arslanları kedilere boğduran
Hırsızlara iş bitiren dedirten
Bu tuhaf düzende yerimiz nere
Bu garip dünyada yönümüz nere
Yeise düşme sen, yeis haramdır
Biliyoruz bugün her yan talandır
Kim derse ki gaye tamam yalandır
İşimiz çok yol uzundur bunu bil
Uğraş didin boşa gitti çabalar
Bizi düşman değil kardeş yaralar
UYUMSUZ
Ağladığım zamanlar olur
Yüreğimi kaparım
Doğacak günlerimi öldürürüm
Acımasızca
Ben sabahların olmasını istemem
Güneş doğmasın üzerime
Karanlıklar benim alın yazım
Yüreğimi alsam elime
İşaret etsem en soğuk geceleri
Ve haykırsam
Kapkaranlık sonsuzluğu verin bana
Üzerindeki her şey sizlerin olsun
Öylesine kopar gök benden
Öylesine parçalar yüreğimi
Ayrılamadığım hayallerim olur
Gözler olur gözlerimi alamam
Unutamadıklarım olur
Ve alır götürürler sevdiklerimi
Gene karanlıklara dönerim ben
Karanlığa yazarım anılarımı
Kimsenin bilmesini istemem
Ve ağladığım zamanlar olur
Siyah bir fona siyah bir kalemle
Yazarım gözyaşlarımı
Durun
Artık burdan öteye dağ geçit vermez
Burdan öteye gidemez insan
Kayalar bile korku duyar bundan sonrası
Dağ bundan sonrası bir canavardır
Alır kolları arasına vadilere bırakır
Burdan öte yalnız kahramanlar yol bulur
Aşkın kahramanlarına geçit verir bu dağlar
Yalnız Keremler, Ferhatlar bilir sırrını
Kalbine güvenen varsa buyursun, işte dağlar
Sevenler neredeler
Sevgililer öte yanda kaldılar işte
Kim geçecek şimdi bu yardan
Kim aşacak dağları
Sevginiz kadar konuşun artık
Sevginiz kadar kahramanlaşın
Öyle kolay geçit vermez bu dağlar herkese
Bundan böyle sevenler arşınlasın
Yolları
Berikiler siz durun
Doğacak yeni vakit
Kurulacak bina
Çatılar çatılacak
Sağlam temeller üstüne
Yükselecek yeni bina
Ayaklarım vardı arşınlayacak
Yolları bucak bucak
Cenderelerde sıkıştırılan kollarım
Evreni saracak
Çalkalandı dünya umutla
Şarkı söyledi dalgalar
Dağlar hasret bulutlara
Ve çöktü üzerime kargalar
Meltemler