Karanlıktan zevk alan parlak ay gibi.
Senin ellerin ise o güzel eller,
Onlardan güzeli yoktur dünyada!
Senin o ellerin hasret ilacı,
Gölgenin düştüğü yere diz çökebiliriz.
Allah’a doğru dönüp, dua ediyorum.
Seni kaybetmeyeyim, yardım etsin bana.
Bak şimdi… Aşktan kalbim titriyor
Aşk olmadan sanki nefesim yetmiyor.
Sana vurulmuşum… Sen de biliyorsun,
Nasıl vurulmuşum, düşmüşüm ateşe.
Beni bazen öldürüp bazen diriltiyorsun,
Ölüm de aciz kalır senin yanında.
Bırak, öleyim dizlerinin üstünde senin.
Sadece böyle ölmek istiyorum.
Bırak kanımla yazayım bu duvarları,
Okunsun satırlar, kan tada tada
İlk bakışta sana vurulmuşum ben
Kör olmuş gözlerim o zamandan beri.
Kader yazdı bunu, git yaşa şimdi,
Öteki hayatında dönersin geri.
KAİNAT GAMI
Zaman çalmıştı benim vaktimi,
Biliyorum hırsızlık büyük günah.
Ama herkes susmuş, hiç konuşmuyor.
Kimin ne hakkı var ki kınasın vakti?
Zamanla kavga etmem bir daha
Onunla tartışmak fayda vermez ki.
Zamanımı götürüp başkasına verdi,
Ömrümü yaşamaya bu günler yetmez ki.
Cehennem yazılmış günahım kadar,
Vakit yok tövbeye, dua etmeye.
Utanmadan gözünü dikmiş yüzüme,
Hep gülüyor uzaktan, gülüyor o bana.
Gülüyor var gücüyle, gülüyor üstümde
Sesi kulaklarımda hep zil çalıyor.
Belki de bundandır, sevemiyorum
Ben ne gündüzleri ne geceleri…
Anladım ey zaman, anladım hileni,
Bu yaramaz kanunun sırrını anladım.
Bizi dünyada sıkan, cazibe değil,
Evren, kederinin ağırlığıdır.
FENERLER
Karanlık caddede yanıyor ışıklar,
Sanki gökyüzünde yıldızdır onlar.
Görenler, gece boyu neyi dilerler?
Belki fenerler de sevmek isterler.
Yanıyorlar sessizce, kımıldamadan
Dar yollar ise, ışığa boyanır.
El ele atlıyor sakin gölgeler,
Fenerler ise bakıp özlemle yanıyor…
Sevgili kalplerinin beraber atışı
Onların ışığıyla süzülüp dolar.
Belki doğadan gelir bu iş bölümü
Sevmeyen her zaman değerli olur.
Yazık, ne seviyorlar ne ağlıyorlar.
Niçin gamlanmıyor bu beyaz ışıklar?
Belki de birine bağlı olmayı
Işıklar sadece istemiyorlar.
Bütün kalpleriyle aşık olmayı,
Sevgili olmayı arzulayanlar,
Bir şekilde alışırlar sessiz yalnızlığa
Yalnızlık ise kalp kırar bakmaz hiçbir şeye.
Yalnızlığın kendisi de bir güzelliktir
Onda hem özlem hem de gam ateşi var.
Bir yere dökmeyin gözyaşlarını,
Sel olur belki unutulmuşlara.
Karanlık caddede yanıyor ışıklar
Bu ışıklı nuru unutmak olmaz.
Onlar yüreklere nur çiseler ancak
Kendi kırık kalpleri, asla avunmaz.
SİYAH KUĞU KUŞU
Ey siyah kuğu kuşu,
Yalnızsın yine…
İnanayım mı diyorsun,
Kaybolmuş ruhlara?
Gamlısın, zarifsin
Hem de çok güzel,
Çok da sevimlisin
Hem de çok yalnız…
Ey siyah kuğu kuşu,
Geçmiş anları
Eritip batırıyor,
Nehrin dibine…
Binlerce ifade
Kayboluyor burada…
Unutulmuş ruhlar
Görüşür yine,
Kalbi ışık dolu,
Siyah kuğu kuşu,
Bana sen yaşattın
Geçmiş çağları!
Çok şeyi anlattın bugün dostuna,
Bil ki asla unutmam,
Bu iyiliğini…
KAÇIYORUZ, UÇUYORUZ, ÇIKIP GİDİYORUZ
Kaçıyoruz, uçuyoruz, çıkıp gidiyoruz,
Sevgi arıyoruz, korkuyoruz hem de.
Yelkenler açıp mavi sularda,
Keşke alıp götürse bizi gemiler…
Kaçıyoruz, uçuyoruz, ayrılıyoruz
Araba seslerini, kalabalığı bir an.
Böylece içimiz tamamen boş kalıyor
Boş canı taşımak kolaydır, kolay.
Uçaklar uçuyor, kuşlar gibi…
Böyle acele etmez her uçan kuşlar.
Rüyâ da görmüyoruz bu karmaşada
Bu gözün, bu kalbin hafızası mı var?
Telaşla yazıyorum bu satırları,
Dediler ki, vaktin var beş dakikalık
Nokta koymak bile çıkıyor aklımdan,
Nokta gerekli midir bu satırlara?
Aceleyle yazıyorum, hem de çok acele,
Bu şiir gönlüme merhem olacak.
Acımasız engeller kesiyor yolumu
Şiir ise gecikmez, gecikmez asla.
Sağ ol dostum şiir, hoşça kal şimdi!
And olsun sevmiyorum vedalaşmayı.
Kalbime yazdığım bu hatıranın
Okunacak