Araba Sevdası. Recaizade Mahmut Ekrem. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Recaizade Mahmut Ekrem
Издательство: Elips Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 978-625-6485-36-5
Скачать книгу
kadar ağır değil hem de ufak tefek değişikliklerle kendi gibi her âşığın işine gelebilecek surette tertiplenmiş şeylerdi. Bihruz Bey birçok sayfalar çevirmeye muhtaç olmaksızın rastgele gözüne çarpan bir mektubu arzusuna uygun buldu. Ortasından, fazla gördüğü bir paragrafı tamamen çıkarmak ve sonuna da kendi durumuna göre bazı sözler eklemek suretiyle, bu mektup pekâlâ işine yarayabilirdi. Büyük bir istekle kaleme, kâğıda sarıldı. Ara sıra karşılaştığı zorlukları yenebilmek için Fransızca-Türkçe muhtelif sözlüklere başvurarak aşağıdaki şaheser tercümeyi(!) zar zor becerebildi:

      Küçük Hanımefendi!

      İtiraf ederim. Bendeniz daima hayal ederdim ki sevda, ki bana ekseri karşı konulmaz şekiller altında ve bir okluk ile silahlı röprezante 158 olunmuş idi, gerçekten muhataralı değildir. İlle o zayıf ve romanî159 canlar için ki kuvvetli etüd’lerle160 meşgul olamazlar ve şiddetli ve sıhhi jimnastiklere kendilerini veremezler de her yerde işsiz güçsüz, tatsız tuzsuz, rahat yükü altında eğilir akıl taşırlar. Bu sizi görerek güzellikleriniz içinde natür’ün161 en sevimli işlerinden birisini admire162 ederek kendimi kandırdım ki benim fikirlerim mütecasirane163 olduğu kadar sehivli164 de imiş! Çünkü hep bendenizin mağrur safsatalarım karşı konulması muhal165 bir güzellikten, bir cazibeden beni müdafaa edemedi. Sevdaya saburâne166 karşı koymuş idim. Sevda kendi kuvvet ve kudretini dil-firib167 bir şey üzerinde kamaşmış gözlerime karşı kamilen arz-ı izhar ederek168 beni cezalandırıyor! Bundan böyle şevkli kahramanları üzerinde müellifleri istihza169 etmek haksızlığında bulunamam, mademki bizzat kulunuz bile o müelliflere itaatli bir süje170 olmak hizmetini ifa edebilir oldum! Bundan böyle elektriğe benzeyen pasyon’lar171 hakkındaki kaderden gelirler gibi görünürler ve sizi, daha doğrusu bendenizi nâgehânî172 bir derin yara ile zahimdâr eder173 şek ve şüphe etmeyeceğim… Oh! Aşk, kulunuzu artık inanmazlık ettirmeyecek derecede derin vurdu…

      Evet, küçük hanım! Bir görüşte âşık olunabiliyor: O dişiye ki yalnız süratli bir gölge gibi görülmüştür. Bunun ispatı sizsiniz ey cism-i latif! 174 Mademki benim bahtımı kararlaştırmaya birkaç dakikacık kifayet etti! Filvaki175 kim karşı koyabilirdi o güzelliğe ki cümle hareketlerinizde hüküm sürüyor gibi idi? Bunların hepsi beni aldatmaya konkur176 etmiyorlar mı idi?

      Aşk!.. Aşk!.. Bana bu keskin ateşleri hissettirmekliğin bilahare meprize 177 olmuş şiddetli bir pasyon’un ümitsizliği içinde terk etmek için ise beni bitirdin!178

      İmdi 179 güzel hanımefendi! Bu halis ilanıaşka ne aköy180 edeceğinizi bildirmeye tenezzül ediniz veyahut daha iyisi hiç yazmayınız… Kâğıt sizin kıymetli fikirlerinizi saklamaya layık değildir. Onları gönül aldatıcı bir sakız gibi kendi hatırında cemetmeklik yumuşak ve hürmetkâr âşığınıza aittir.

      İmdi hâkipay-ı ismetanelerine 181 yüzüm gözüm sürüp hâl-i perişanımı182 serbestçe arz etmeklik için merhametinize ve kulluğunuza layık bir bende-i senser183 olduğumu ispat etmek üzere münasip bir mahalde randevu ita buyurmaklığınızı istirham eder ve işbu arizamın184 cevabını almak için işbu gelecek pazar günü Büyük Çamlıca’da kâin185 gazinoda teşrifinize muntazır186 bulunacağımı arz ile hatm-i kelam eylerim.187 Her hâlde ferman zat-ı ismetanelerinindir…

Fi 21 Haziran sene 86, yevm-i perşembeÂşık-ı biçarenizM. B.

      7

      İlk karaladığı mektuptan çok daha gülünç, çok daha acayip, ipe sapa gelmez ve bir yeri bir yerini tutmaz bu deli saçmalarını büyük bir dikkatle okudu… Doğrusu mükemmel döktürmüştü… Biraz fazlaca alafranga düşmüş olmasından başka hiçbir kusur bulamadı. Bu kusur ise sunulacak kadının alafrangalığına göre mükemmeliyete delalet edecek bir hâl idi. Sarışın sevgiliye sunulacak aşk mektubunun müsveddesi böylece hazırlandıktan sonra beyefendinin neşesine payan yoktu. Kâh ıslık çalarak kâh “lel lele lel lele, lel lele lel lel” diye “Belle Hélène”den bir hava tutturarak odanın içinde dolaşmaya başladı. Sonra yazı masasının önüne oturup çekmelerden birini açtı. Kenarı yaldızlı, bir ucunda goncalı pembe bir gül resmi bulunan mis kokulu bir kâğıtla bir de zarf çıkardı. Blond’u büyüleyecek, mest edecek olan bu aşk mektubunu büyük bir dikkatle temize çekti. O zaman bu mektuba güzel bir poezi188 veya bir kuple189 iliştirmeyi düşündü. Biraz önce “Secrétaire des Amants”ı karıştırırken gözüne ilişen şiirlerden bazılarını tekrar okudu. İçinden bir tanesini pek beğendi. Bu şiir, ismi bilinmeyen bir kadın için yazılmış üç kuple’den ibaret bir şanson190 idi. Bihruz Bey, henüz adını öğrenemediği sevgilisine bu şiiri sunmayı pek uygun buluyordu. Lakin bunu aynen yazmayı, belki bilinir diye istemedi. An ver191 tercümeye Türkçenin elverişsizliğini, an proz192 tercümede ise çekici bir güzellik olamayacağını düşündü. Bununla beraber kuple’lerin içindeki o güzel fikirlerin, o ince duyguların Türkçeye çevrilince nasıl olacağını anlamak için şöylece tercüme ediverdi:

      Gül adını veririm

      O dişiye ki benim aklımı bulandırır

      Eğer kelime şeyi resmetmeye borçlu ise

      O dişinin bu dilber ismi almaya hakkı vardır,

      Bir gül gibi.

      Bir gül gibi,

      Beni kendisine doğru çektiğinden beri

      Yüreğim hiç durmayarak vuruyor.

      Onu koklamaktan yanıyorum

      Bir gül gibi.

      Bir gül gibi,

      Düşünmeksizin mest eder;

      Sebep olduğu santiman 193

      O santiman’lardan değildir ki geçtiği görülür

      Bir


<p>158</p>

Représenté: Gösterilmiş

<p>159</p>

Züppe oğlan, yarım yamalak Fransızcası ve ondan daha düzgün olmayan Türkçesiyle, romantik veya romanesk (romantique, romanesque: masalımsı, hayalî) deyimini herhâlde kendi kıt aklınca “romanî” diye uyduruvermiş olsa gerek.

<p>160</p>

Étude: Tetkik, inceleme

<p>161</p>

Nature: Tabiat

<p>162</p>

Admirer: Hayrete değer bulmak

<p>163</p>

Küstahça

<p>164</p>

Hatalı

<p>165</p>

İmkânsız

<p>166</p>

Sabırlıca

<p>167</p>

Gönül avlayan

<p>168</p>

Görünerek

<p>169</p>

Alay

<p>170</p>

Sujet: Şahıs

<p>171</p>

Passion: İhtiras

<p>172</p>

Ansızın, birdenbire

<p>173</p>

Yaralar

<p>174</p>

Güzel yaratık

<p>175</p>

Gerçi

<p>176</p>

Concours: El birliği, yardım

<p>177</p>

Méprisé: Küçümsenmiş

<p>178</p>

İlahi Bihruz Bey, sen de bizleri bitirdin!

<p>179</p>

Şimdi

<p>180</p>

Accueil: Kabul

<p>181</p>

Temiz ayak tozunuza

<p>182</p>

Perişan hâlimi

<p>183</p>

Sincère: Candan, samimi

<p>184</p>

Mektubumun

<p>185</p>

Bulunan

<p>186</p>

İntizar eden, bekleyen

<p>187</p>

Sözü bitiririm

<p>188</p>

Poésie: Şiir

<p>189</p>

Couplet: Kıta

<p>190</p>

Chanson: Şarkı

<p>191</p>

En vers: Manzum olarak

<p>192</p>

En prose: Nesir olarak

<p>193</p>

Sentiment: Duygu