Araba Sevdası. Recaizade Mahmut Ekrem. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Recaizade Mahmut Ekrem
Издательство: Elips Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 978-625-6485-36-5
Скачать книгу
align="center">

      87

      Mecidiye: O devirde ve hatta Birinci Dünya Savaşı sonlarına kadar kullanılan gümüş yirmi kuruşluk.

      88

      Pardon mon cher!: Affedersiniz azizim! [Muhatabı kadın olduğuna göre “Pardon ma şer!” (Pardon ma chère!: Affedersiniz azizem!) demesi gerekirdi.]

      89

      Gilet: Yelek

      90

      J’ai affaire!.. J’ai affaire!.. Je suis pressé!..: İşim var!.. İşim var!.. Çok aceledeyim!..

      91

      Par malheur: Olacağa bak ki.

      92

      İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında birer semt.

      93

      Alaturka saat on iki ile yarım arası o mevsimde alafranga 20.00 ile 20.30 arası.

      94

      Monsieur est servi, et Monsieur Pierre est lâ…: Yemek hazır efendim. Bay Piyer de orada…

      95

      Fanée: Solmuş, solgun

      96

      O devirde kaçgöç olduğu için vapurlarda, trenlerde kadın erkek aynı salonda, aynı kompartımanda oturamazlardı. Tramvaylar da ortasından bir perdeyle ayrılır, ön kısım kadınlara tahsis edilirdi.

      97

      Salle a mànger: Yemek odası

      98

      Fransızca bir gazetenin adı.

      99

      Dünyaca meşhur bir Fransız şarabı.

      100

      Pardon mon cher! Parlons d’amour un peu, s’il vous plaît!: Affedersiniz azizim! Biraz aşktan bahsedelim lütfen!

      101

      De quel amour voulez-vous que je parle? Vous savez bien qu’il y a l’amour de la patrie, l’amour filial, l’amour maternel, l’

1

Göl, havuz

2

İstanbul’un Anadolu yakasında bazı semtler.

3

İstanbul’un Anadolu yakasında bazı semtler.

4

Taife-i latife: Güzeller takımı, kadınlar

5

Alafranga saat 16.00’da.

6

O devirde İstanbul’un en ünlü terzisi.

7

Yine o devirde İstanbul’un en ünlü ayakkabı mağazası.

8

Rüştiye: O devirde ortaokul.

9

Jardin public: Umumi bahçe, park

10

Á la mode: Modaya göre, son moda

11

Favorable: Elverişli, uygun Bihruz Bey de hemen o haftadan itibaren her cuma ve pazar günü parkta boy göstermeye başladı.

12

Promenade: Gezinti

13

Èquipage: Araba takımı

14

O devirde meşhur bir araba fabrikası. (Otomobil henüz yaygın hâle gelmemişti.)

15

Effet: Tesir, etki

16

Tour: Dolaşma, gezinti

17

Lando veya Landon: O devirde pek moda olan, dört tekerlekli, icabında açılır kapanır çift körüklü, bir çeşit binek arabası.

18

Siège: Arabacının oturduğu yer.

19

Cocher: Arabacı

20

Très chic!: Çok şık!

21

Très élégante!: Çok zarif!

22

Mon cher!: Azizim!

23

Et la blonde?: Ya sarışın?

24

Sûr: Emin

25

Qu’importe, dites!: Ne önemi var, söyleyin!

26

Quartier: Mahalle

27

Drôle!: Tuhaf şey!

28

Monde: Kibar takımı

29

Jardin: Bahçe

30

İstanbul’un Kadıköyü tarafında bazı semtlerin adı.

31

Désert: Issız, tenha

32

Bourgeois quartier: Burjuva mahalle, orta tabaka mahallesi

33

Quelle beauté divine!: Ne ilahi bir güzellik!

34

Surtout quel goût excellent!: Bilhassa ne selim bir zevk!

35

Une jeune fille blonde: Sarışın bir genç kız

36

Noblesse: Soylu tabaka

37

Civilisé: Medeni

38

Bourgeois: Orta tabaka

39

Cour: Eskilerin mülazemet-i âşıkane dedikleri nazikâne ve kibarca sarkıntılık.

40

Rendez-vous: Buluşmak için verilen karar ve söz.

41

Au revoir: Tekrar görüşmek üzere Allah’a ısmarladık.

42

Diable; par hasard serai-je amoureux?: Vay canına; yoksa sevdalanıyor muyum?

43

Ordinaire: Bayağı, adi

44

C’est naturel: Tabii bir şey

45

Dommage! Voilà une beauté mal placée! Si c’est une beauté par exemple!: Yazık! İşte yerini bulamamış bir güzellik! Eğer buna bir güzellik demek caizse!

46

İndifférence: Kayıtsızlık, ilgisizlik

47

Ce n’est qu’une grisette!: Bu, ancak bir fındıkçıdır!

48

Cocotte: Hafifmeşrep, havai

49

Coureur: Kadın, kız peşinde dolaşan, çapkın

50

L’apparence est trompeuse: Görünüşe aldanmamalı.

51

“Sıçraya sıçraya koşarken bir şeyden ürkmüş gibi, birdenbire durmayı ve dönüp dönüp arkasına bakmayı ceylan senden öğrendi.”

52

İstanbul’da meşhur Kapalı Çarşı’nın Nuruosmaniye Camii tarafındaki kapısından Beyazıt tarafındaki kapısına kadar uzanan geniş caddesine eskiden “Kalpakçılarbaşı” denir ve paşaların, yüksek memurların, tanınmış zenginlerin terzileri filan hep orada bulunurdu.

“Kalpakçılarbaşı’ndaki dükkânlardan çokça alışveriş etme”ye gelince: O devirde kaçgöç olduğu için kadınlar şimdiki gibi serbest serbest sokağa çıkamaz, bilhassa öyle kalabalık alışveriş yerlerine kolay kolay sokulamazlardı. Metinde bahsedilen sarışın yosmanın