Lueptow, L.B, Garovich L., Lueptow, M.B.(1995). The persistence of gender stereotypes in the face of changing sex roles: evidence contrary to sociocultural model. Ethology and Sociobiology, 16, 509-530. Doi:10.1016/0162-3095(95)00072-0
Mack-Canty, C. (2004). Third-Wave feminism and the need to reweave the nature/culture duality, NWSA Journal, 16(3), 154-179. Erişim adresi:http://www.jstor.org/stable/4317085
Manes, C. (1996). Nature and silence. Cheryll. Glotfelty, Harold Fromm (Ed.), The Ecocriticism Reader: Landmarks in Literary Ecology içinde (s: 15-29). Athens: University of Georgia Press.
Plumwood, V. (1986). Ecofeminism: an overview and discussion of positions and arguments. Australasian Journal of Philosophy, 64 (1), 120-138. Doi: 10.1080/00048402.1986.9755430.
Strickberger, M. W. (2000). Evolution. Third Edition, London: Jones and Bartlett. https://books.google.com/books
Woodward, K. (1991). Aging and its Discontents: Freud and Other Fictions. Bloomington: Indiana University Press. https:// books.google.com/books
Cengiz Aytmatov Edebiyatı ve Kırgız Sineması
Yusuf Yurdigül6
Özet: Türk dünyasının büyük yazarı olarak bilinen Cengiz Aytmatov, aynı zamanda sinema alanında da önemli işler yapmıştır. Sovyet sinemasında “Kırgız Keremeti” olarak adlandırılan sinema mucizesinin ortaya çıkmasında etkisi büyüktür. Hem film yapım süreçlerinde hem de sinemaya içerik sağlanmasında önemli bir isimdir. Eserlerinden kırka yakın film ve televizyon yapımı uyarlanmıştır. Bunlar içerisinden pek çoğu Kırgızistan’ın dışında uluslararası yapımlardır. Türkiye, Almanya, Özbekistan, Kazakistan ve Tacikistan gibi birçok ülkede eserlerinden uyarlama filmler yapılmıştır. Cengiz Aytmatov’un sinema ile olan ilişkisi hem film yapım sürecinde hem de filmlere içerik sağlama noktasında değerlendirilmektedir. Çalışmada eserlerinden yapılan uyarlama filmlerin içerikleri ve Aytmatov’un bizzat sinemaya olan katkısı ortaya konulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Cengiz Aytmatov, Sinema, Edebiyat
Abstract: Cengiz Aytmatov, known as the great writer of the Turkish world, has also made important work about cinema. His influence is great in the emergence of the miracle of cinema called “Kirghiz Keremeti” In Soviet cinema. He is an important figure both in filmmaking processes and in providing content to cinema. Nearly forty of his works have been adapted into film and television production. Many of these are international productions outside Kyrgyzstan. Adaptations of his works have been made in many countries including Turkey, Germany, Uzbekistan, Kazakhstan and Tajikistan. Cengiz Aytmatov’s interest in cinema is evaluated both in the film production process and in the point of providing content to films. In this study, the contents of the adapted films made from his works and Aytmatov’s contribution to cinema are revealed.
Key words: Chingiz Aitmatov, Cinema, Literature
Giriş
Görüntü ve sesin birtakım teknik ve içeriksel anlatım yöntemleriyle muazzam birleşimini ifade eden sinematografi tarihi süreç içerisinde edebiyatla iç içe olmuştur. İki sanat dalı da görüntü ve sese dayalı oldukça geniş bir anlam sisteminin bağdaşık parçalarını oluşturarak benzerlikleriyle birbirlerini beslemektedir.
Jules Verne romanından esin “Aya Yolculuk” (George Melies, 1902) filminden bu yana sinema tarihine bakıldığında pek çok başarılı uyarlamanın gerçekleştiğini görmekteyiz. Cengiz Aytmatov romanları da edebiyat ve sinema ilişkisinden ortaya çıkan önemli eserlere kaynaklık eden yapıtlardır. Eserleri onun üzerinde sinema filmi ya da televizyon serisine uyarlanan Aytmatov, edebiyat alanında olduğu gibi Kırgız Sineması için de önem arz etmektedir. Aytmatov eserlerinin sinema filmlerinin önüne geçtiği, edebiyat uyarlamalarında yaşanan sıkıntılar, yönetmenin yazarın gölgesinde kalarak bağımsız çalışamadığı ve edebiyat uyarlamalarının yeniden yapım olarak değerlendirilmesi gerektiği gibi tartışmalar ilgili literatürde oldukça geniş bir alanı kapsıyor olsa da, bu çalışmanın merkezinde Aytmatov eserlerinin sinematografik anlatısı yer almaktadır.
Sinematografi, edebiyat sinema ilişkisi, uyarlama, Aytmatov’un sinema uyarlamaları, sinematografi literatüründe Aytmatov ve Aytmatov sinema uyarlamalarına yönelik film çözümlemeleri konuları bağlamında bir kavramsal çerçeve belirleyen çalışmada literatür taraması yöntemi kullanılmaktadır.
Sinematografi
Sinematografi kavramı Latince kökenli Kino ve graphius’un birleşiminde oluşmaktadır. Harekete yazmak, harekete çizmek gibi (Brown, 2011:17 ). Photography ise kavramın arkaik kökeni. Yani ışığa yazmak. Sinematografi ışığa duyarlı maddeler üzerine hareketli görüntü kaydetmek ve yansıtmak işidir. Literatürde pek çok sinematografi yaklaşımı var. Bu yaklaşımların en meşhuru Andre Bazin’in yaklaşımı. Sinemayı modern çağın dini olarak gören yaklaşım. Bir diğeri ise Fisher’in sinemayı büyücülük olarak gördüğü yaklaşımdır (Bazin, 1966:78).
Sinematografi her şeyden önce yine Bazin’in ifade ettiği gibi bir anlatım ya da ifade aracıdır. Görüntü ve sesin pek çok yöntemle buluşması sonucu ortaya çıkan sanatsal anlatımdır. Kamera açıları, kamera hareketleri, geçiş türleri, çerçeveleme ışık, ses, renk ve senaryo gibi tekniklerden kurulu bir anlatım aracıdır.
Sinema Edebiyat İlişkisi
Tıpkı sinema gibi edebiyat da bir anlatım ya da ifade etme aracıdır. Edebiyat sinemadan çok daha eski ve sinemayı da etkileyen ve ilişki içerisinde olan bir anlatım aracıdır. Bu ilişki de akla gelen ilk kavram uyarlama olsa da o konuya geçmeden önce önemli olduğunu düşündüğüm birkaç başlıktan bahsetmekte fayda var.
Başta da belirtildiği üzere öncelikle edebiyat ve sinema bir anlatım ya da ifade aracıdır. Edebiyat yazıyla sinema ise daha çok görüntü ve sesle ifade etmeye yarar. Ancak burada önemli bir farktan bahsetmek gerekir. Anne ve Oğul, Güneş ve Faust filmlerinin Rus yönetmeni ve edebiyatçı Alexander Sukarov sinemaya giden yolun mutlaka edebiyattan geçtiğini söylemektedir. İkiside insanların heyecanlarını coşkularını harekete geçirir. Ancak önemli bir fark bulunmaktadır. Yazar belli bir noktaya geldiğinde uç noktayı koyar ve geriye kalanı okuyucunun hayal gücüne bırakır. Ancak sinematografer kamerayı alıp objektiften baktığında güneşin doğuşundan ve batışına kadar insanlara gösterir. Kafalarda oluşması gereken her şeyi sonuna kadar seyirciye bir bakıma empoze etmiş oluyor (Sukarov, 2008:247).
Sinema ve edebiyat ilişkisine baktığımızda karşımıza çıkan ikinci konu “tema ve konu” belirlenmesidir. Edebiyat sinemaya, tema ve içerik konusunda en başından bu zamana kadar malzeme vermiştir. Buna da literatürde en genel anlamıyla uyarlama denmektedir. İlgili literatürde film adaptation ya da screen adaptation olarak geçen kavram edebiyat içinde tiyatro için hazırlanan bir metni sinematografik anlatıma uygun hale getirme işi olarak bilinmektedir (Rentschler, 1981:311).
Sinemanın ilk yıllarından itibaren bu ilişkiden bahsetmek mümkündür. “A trip of the moon” (Ay’a yolculuk 1902 George Melies) filmi, Jules Verne’nin aynı romanından (1865) uyarlamadır. Dünya sinemasına damga vuran sinema akımlarına baktığımızda da bu ilişkiyi pek çok uyarlamayı görmekteyiz. Dışavurumcu Alman sinema akımını temsil eden pek çok film sinema uyarlamasıdır. Der Golem-Henrik Galeen, Gustav Meyrink’in aynı eserinden uyarlamadır. Yine meşhur Faust (1926), F. W. Murnau’nun filmi, Goethe’nin eseridir. Bu filmlerden Robert Wiene’in Das Kabinett des Doktor Caligari filmine bakıldığında Binbir Gece Masalları’ndan