Adonis: Cinyras ve Myrrha’nın oğlu ve Venüs’ün özel gözdesidir. Avlanmaya bayılır. Günlerden bir gün bir yabandomuzunu avlarken ölümcül şekilde yaralanır. Venüs onu güzel bir kır lalesine çevirir. Bkz. Shakespeare, Venüs ile Adonis. Başkalarına göre ise Venüs’ü avutmak isteyen tanrılar, Adonis’in dirilip bahar ve yaz mevsimlerini Venüs’le geçirebileceğini ancak Venüs’ün de yılın geri kalanını onunla beraber yeraltı dünyasında geçirmesi gerektiğini söylemiştir.
Adrastia: Adalet tanrıçalarından biri olan Nemesis, kimi zaman bu şekilde adlandırılmıştır.
Adscriptitii Dii: İkinci seviye veya mertebedeki tanrılardır.
Aedepol: Hem kadınlar hem de erkeklerce kullanılan bir ant olup Polluks Tapınağı ile ilgilidir.
Aegeon: Elli başa ve yüz kola sahip muazzam bir devdir. Jüpiter tarafından Etna Dağı’nın altına hapsedilmiştir. Muhtemelen depremlerin kişileştirmesidir.
Aegina: Saron Körfezi’ndeki bir adadır. Burada her sene Hekate onuruna gizemli festivaller düzenlenirdi.
Aegipanes: Bazen Panisci olarak da adlandırılan orman perileri olup tıpkı Pan gibi keçi bacaklı olarak temsil edilirler.
Aegis: Jüpiter’in kalkanıdır ve Amalthea adlı keçinin derisinden yapılmıştır. Sonraki zamanlarda Athena’nın göğüs zırhı olmuştur.
Aegisthus: Thyestes’in oğludur. Agamemnon’un yokluğunda onun karısı olan Clytemnestra ile evlenmiştir. Bu ikisi, Agamemnon dönüce onu öldürmeye karar verir. Agamemnon, Cassandra tarafından uyarılmasına karşın onların tuzaklarına kolayca düşer.
Aegle: Helios’un kızlarından biri. Naiadların en güzelidir. Bkz. Lampetia.
Aekastor: Yalnızca kadınlarca kullanılan bir ant olup Kastor Tapınağı’yla ilgilidir.
Aello: Bkz. Harpialar.
Aeneas: Troyalı bir prenstir. Ankhises ile Venüs’ün oğludur. Troya kuşatmasında büyük bir yiğitlikle savaşarak Diomidis ve Akhilleus’la dövüşmüştür. Yunanlar şehri ateşe verince Aeneas, yaşlı babasını omuzlarına alıp oğlunun elinden tutar ve karısı Creusa’nın da peşinden gelmesini ister. Ne var ki Creusa kocasından ayrı düşerek şehirde ölür. Aeneas, yıllarca dolaştıktan sonra İtalya’ya varır ve burada Kral Latinus tarafından sıcak bir şekilde karşılanır. Latinus’un ölümünden sonra Aeneas tahta çıkarak yeni bir topluluğun kurucusu olur.
Aether: Işık tanrısı.
Aethon: Kıtlığın bir kişileştirmesidir.
Aethra: Trizina kralı Pittheus’un kızlarından biri ve Theseus’un annesidir. Bkz. Hyades.
Afrodit: Yunanların Venüs için kullandığı isimdir.
Agamemnon: Plisthenes’in oğludur. Miken ile Argos’un kralıdır. Kendisi Clytemnestra’yla ve kardeşi Menelaos ise güzel Helen’le evlenir. Bu kadınların ikisi de Sparta kralı Tindaros’un kızlarıdır. Helen, Priam’ın oğlu Paris’le birlikte Troya’ya kaçar. Menelaos onun geri gönderilmesini ister ama bu isteği reddedilir. Bunun üzerine Agamemnon hemen tüm Yunan kuvvetlerinin önderi olur ve Helen’i getirmek için yola koyulur. İşte on yıl süren Troya Savaşı böyle başlamıştır. Yunan donanması Aulis limanında beklediği sırada Agamemnon av tutkusuna yenilip bir geyiği avlar ve başarısının verdiği gururla av tanrıçasını bile geçebileceğini söyleyerek övünür. Bu sözlerden incinen Diana ilk önce rüzgârı keserek donanmanın epey uzun bir süre orada kalmasına neden olur. Sonra Agamemnon’dan kızı İfigenya’yı kurban etmesini ister. Sunak tamamen hazır edilince, Agamemnon’un bu kurbanı sunacağından emin olan tanrıça Diana, bir anda orada belirerek sunağa bir keçi getirir. Sonra İfigenya’yı bir bulut içinde Tauris’e götürerek onu oradaki tapınağıyla ilgilenmesi için görevlendirir.
Aganippides: Aganippe pınarından gelen bir isim olup kimi zaman müzler için kullanılır.
Agineus: Bkz. Apollon.
Aglaia: Üç letafet perisinden biri olup güzelliği ve iyiliğiyle bilhassa ünlüdür.
Agni: Hindu şimşek ve ateş tanrısı.
Ağ: Bkz. İp Dokuma.
Ağaç: Bkz. Dişbudak (Yggdrasill), Servi (Cyparissus), Defne (Dafni), Ihlamur (Baukis), Dut (Pyramus), Mersin (Myrrha), Meşe (File-mon, Erysichton), Kavak (Heliades), Çam (Attis), Aristaeus, Helena, Milo, Nemfler.
Ağaçkakan: Bkz. Augury, Kuşlar, Picus.
Ağır İş: Bkz. Atlas, Herkül, Sisifos.
Ağırlıklar ve Ölçüler: Bkz. Merkür.
Ağıt: Bkz. Kokitos, Keder.
Ahır: Bkz. Augaeas.
Ahlaksızlık: Bkz. Hayâsızlık, Belphegor, Baal-peor, Kakia.
Aiakos: Cehennemin kapıcısıdır. Ayrıca Minos ve Rhadamanthus’la birlikte yeraltı diyarının hâkimlerinden biridir.
Aias: Aias ve Akhilleus, Troya Savaşı’ndaki Yunan kahramanlarından en önemli ikisidir. Akhilleus ölünce Aias ve Ulysses, onun cesedini alıp bütün yol boyunca savaşmaya yemin ederek karargâha geri götürürler. Akhilleus’un zırhı, Thetis tarafından en çok hak edene sunulur ve Ulysses’e verilir. Bu ödülün Ulysses’e verilmesinin haksızlık olduğunu düşünen Aias, öfkeden çıldırarak kendi kılıcı üzerine düşer ve ölür. Buna karşılık bazı yazarlar Paris tarafından, ötekiler ise Ulysses tarafından öldürüldüğünü söylemektedir. Bu Aias, Telamon ile Eriboea’nın oğludur. Oileus’un oğlu olan bir diğer Aias da Troya Savaşı’nda dikkat çekici bir rol oynamıştır.
Aietes: Kolhis kralıdır ve ünlü bir büyücü olan Medea’nın babasıdır. Bkz. İason.
Aiollar: Bkz. Akalar.
Aiolos: Rüzgâr tanrısı. Hippotes’in oğludur ve Sicilya sahili yakınlarındaki kayalık adalardan birinde yaşamıştır. Rüzgârları kocaman bir mağaraya hapseder ve zaman zaman dünya üzerine esmeleri için serbest bırakır. Ulysses, Troya’dan dönünce onu ziyaret eder. Aiolos, Ulysses’e yolculuğunu güçleştirebilecek tüm rüzgârları doldurduğu bir çuvalı verir. Ancak Ulysses’in yol arkadaşları çuvalda bir hazine olduğunu düşündüklerinden limana yaklaştıkları sırada gizlice onu açarlar. İşte o zaman kararsız rüzgârlar dışarı fırlayarak onları çok uzaklara sürükler. Aiolos büyük bir gökbilimci ve ayrıca yelkenlerin mucididir.
Aison: Aiolos’un oğlu ve İason’un babasıdır. Medea tarafından gençliğine geri kavuşturulmuştur.
Akalar: Akalar, Aiollar, Dorlar ve İyonlar, Helen halkının dört büyük dalını oluşturmuştur.
Akastos: Pelias’ın oğlu ve Laodamia’nın