4- Ermenistan adına ve hesabına olarak meydana geleceğini muhtemel gördüğümüz toprak verme durumu, bağımsız bir Ermenistan adına değil ancak büyük ve medeni bir devletin mandası altında gelişecek çağdaş bir devlet adına olacaktır. Çünkü bugünkü Ermenistan’a toprak vermek, Türkiye’nin başına ikinci bir Makedonya yapmak olduğu gibi Kafkasya için de bir gaile yaratmak demektir.
5- Bütün bunlar, münakaşa edilebilir bir “teklif” mahiyetindedir. Bunların kesin bir şekil kazanması için ancak memleketteki heyetlerle temas etmek mümkün olursa, oraya Amerika heyetinden birisinin gönderilmesi şarttır.
6- Ve en nihayet meselenin kanuni ve meşru bir şekle sokulması için Osmanlı Millî Meclisine götürülmesi tabiidir.
Şifre
Kişiye özeldir. 339
12’nci Kolordu Komutanlığına,
20’nci Kolordu Komutanlığına,
(Yalnız 12’nci Kolordu) C. 13.8.1919 şifre:
İstanbul’daki çeşitli partilerin Amerika Komisyonuna verilmek üzere aldıkları kararlar, burada Heyetitemsiliyemizce son derece üzüntü ve esefle karşıladı. Çünkü birinci maddede Ermenistan’a doğu vilayetlerimizden toprak verilmesi söz konusu olmaktadır. Hâlbuki ezici çoğunluğu Türk ve Kürt olan bu vilayetlerden bir karış toprağın bile Ermeniler hesabına yazılmasının bugün için tatbikatta mümkün olamayacağı şöyle dursun, unsurlar arasındaki düşmanlık ve intikam duygusunun dehşet ve şiddeti, Osmanlı Ermenilerinin dönmeleri hâlinde bile vilayetler dâhilinde yoğun bir şekilde yerleştirilmelerini tehlikeli göstermektedir. Bu bakımdan suçlu olmayan Osmanlı Ermenilerine verilecek en son müsaade, adaletli ve eşit şartlar altında vatanlarına dönmeye rıza göstermekten başka bir şey olamayacaktır. Üçüncü maddede, Erzincan ve Sivas arasında yoğun bir Ermeni topluluğu bulunduğu hayali, bilgisizlik ve vukufsuzluktan başka bir şey değildir. Savaştan önce bile, buralarda yaşayanların büyük çoğunluğu Türk ve birazı da Zaza denilen Kürtlerden ve pek azı da Ermenilerden ibaretti. Bugünse varlığından bahsedilecek sayıda Ermeni yoktur. Bundan dolayı bu gibi cemiyetler yetkilerini bilmeli ve bir iş yapmak isterlerse, hiç olmazsa Harbiye ve Hariciye Nezaretlerinin barış hazırlıkları arasında yaptıkları resmî istatistik ve grafiklere olsun başvurmak zahmetinden kaçınmamalıdır. Bu telgrafın aynen İstanbul’a gönderilmesini rica ederiz.
Asayişle ilgilidir Ankara’dan,
2013
3’üncü Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanlığına,
1- Mustafa Kemal Paşa’ya: İstanbul’a hitaben yazmış olduğunuz son cevaplarınız, yerine ulaştırılmış ve cevap olarak yazılı raporla Ahmet Rıza Bey, Ahmet İzzet, Cevat, Çürük-sulu Mahmut Paşalar, Reşat Hikmet, Cami, Reşit Sadi Beyler, Esat Paşalar gibi pek çok şahsiyetlerin düşüncelerine uygun olan Kara Vasıf’ın, yani Cengiz’in, Halide Edip Hanım’ın görüşlerinin yer aldığı uzun mektuplar geldi. Bunlar sırasıyla özetlenerek arz edileceği gibi asılları da Sivas’a gönderilecektir. Bunların hepsinde bir yardıma ihtiyaç duyulduğu ve bu yardımın Amerika tarafından yapılmasının en az zararlı yol olarak kabul ve tasvip edildiğine dair gerekçe ileri sürülmektedir. Basılı rapor, Cami, Rauf, Ahmet, Reşat Hikmet, Reşit Sadi Beyler ile Halide Hanım, Kara Vasıf, Esat Paşa, bütün parti ve cemiyetlerin fikirleri yoklandıktan sonra büyük çoğunluğun görüşüne göre düzenlenmiştir. Vakit varmış. Kongrede bir an önce iş görmek, Amerikalılar gitmeden tebligat yapılmak lazımmış. Amerikalıları oyalayarak hareketleri geciktirilmeye çalışılıyormuş. Kongre hemen kesin karar verebilir mi, sorusuyla Amerikalılar taraftar olduklarını hissettiriyorlarmış. Kongrenin çok çabuk toplanmasını sağlamanız rica olunuyor.
Bu telgrafta bahsolunan uzun mektuplar, günlerce telleri işgal eden şifrelerle verildi. Birbirine ek olan o şifrelerden biri de şuydu:
Asayişle ilgilidir. Kişiye özeldir.
3’üncü Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanı Kazım Beyefendi’ye,
Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ne: 16/7/1919 tarih ve 880 numaralı şifrenin dokuzuncu maddesine ektir:
Kara Vasıf’ın 10 numaralı madde hakkında ek olarak verdiği bilgi:
1- Bir yardım şeklinde Amerikalıya taraftar olursak ve bunu Vilayatışarkiye Kongresi; Millî Kongre, bir arzu gibi telgrafla hükûmetimize bildirirse, Wilson’un Amerika Kongresi’ne karşı güzel bir dayanak noktası olacaktır. İstanbul’da birçok aydın buna taraftar ve böyle bir şey hazırlıyorlar. Eğer Anadolu’da yaparsa faydalı olur, diyorlar. Böyle olursa Amerika’nın mandasından yararlanarak öteki alçak düşmanları memleketimizden çıkarmak ve sonra yalnızca Amerikalılarla karşılaşmak mümkün olur ve uğraşmak da kolay olur. Bir de Amerikalılar bizi şiddetle suçluyorlar. Yani hükûmeti aşağı görüyorlar ve milletimizi de suçluyorlar. Temsilcilerin İstanbul’dan çıkışını Paris’e gidişini, raporları…
Sonra diyorlar ki Avrupa’nın yapmaya cesaret etmediğini siz kabul ediyorsunuz. Mesela Avrupa büyük Ermenistan kurulmasını düşünmüyor. Sizin Sadrazam Toros’tan sınır veriyor. Ermenistan istiyor. Hâlbuki şimdiye kadar Amerika komisyonlarından hiçbiri bile buna “olabilir” demedi. Bütün raporlara göre Anadolu’da Türkiye’de bir Ermenistan kurulması, hatta muhtar ve mahallî idareler teşkil etmek bile mümkün değildir. Nüfusları yok, toprakları yok. Bu idare müthiş bir askerî kuvvete dayandırılmazsa olmaz. Ermenilerde bu kuvvet olamaz. Amerika bu lütfu yapamaz. Diğer devletler de buna tahammül edemez. Meğer ki oralarını zapt etsinler ve “… barış” yapsınlar. Bu da mümkün değil. Aralarındaki rekabet buna engeldir. İşte İstanbul’un haberleri. Orada bunların üzerinde iyice düşünülsün. Epeyce zaman vardır. Amerika Kongresi hemen hemen Wilson’u dinlemek üzeredir.
2- İstanbul’da büyük temaslar var. Onun için Mustafa Kemal Paşa, genel bir emir verir mi? Yoksa İstanbul’un kararını ve çalışmalarını kabul eder mi? Bu çalışmaların gayesi, milletin birliği, vatanın bütünlüğü, istiklal ve hâkimiyetin korunması! Eğer Mustafa Kemal Paşa buraya genel bir emir vermezse ve kendisi de derhâl oradan Amerikalılar, İngilizler ve diğer yabancılarla temasa geçmezse tabii burada faaliyet devam edecektir. Belki aksi neticeler alınır. Buna dikkati çekerim. Bu rolü, siyaseti çok daha iyi yürüten bir (tgtlkhn) Mustafa Kemal Paşa’nın mücadelesine ve kuvvetine dayanmak ise (btlstn), onun sözleri, demeçleri, davranış ve hareketleriyle… tutum ve söz olarak yalanlanmış.
3- Çolak Hüseyin Selahattin ikiyüzlü davranmaya devam ediyor. Sadık Bey’in en gözde bendelerinden olan bu zatın bir mevkiye getirilmemesi için ne yapılacağı düşünülüyor.
Kara Vasıf Bey’e bildirilmek üzere verilen cevap şuydu:
Şifre
Kişiye özeldir. Aceledir. 152
20’nci Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa Hazretleri’ne,
c. 17.8.1919
1- Bahsedilen Amerika mandasının nasıl bir yardım sağlayacağının çok dikkatli olarak incelenmesi ve millî gayemize ne dereceye kadar yararlı olacağının hesap edilmesi