Türkmen Türkçesinde Kalıp Sözler. Süveyda Şahin. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Süveyda Şahin
Издательство: Elips Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 978-625-6494-01-5
Скачать книгу
bakıldıgında da deyimdeki anlamın kaybolmadığını yine aynı anlamı koruduğunu görmekteyiz. Türkmen Türkçesinde akmaga syryňy bermek deyimi, akmaga iç bermek şeklinde de kullanılabilir. Deyimde bir sözcük değişikliği olsa da anlam olarak ikisi de Gizliň, aýtmasyz syrlaryňy akmak adama aýtmak yani; söylenmemesi gerekeni nâdân kişiye söylemek anlamında kullanılmıştır (Yılmaz, 2016: 15-16). Akyly kesmek /Aklı kesmek deyimi Akyly bilen jem etmek/ Akıl ile cem etmek şeklinde kullanılabilir. Her ikisi de ‘idrak etmek, kavramak’ anlamında kullanılır (Yılmaz, 2016: 24-30). Janyndan umyt üzmek deyimi Janyndan el üzmek şeklinde de kullanılır her ikisinde de anlam; ‘yaşama ümidini kaybetmek’, ‘ölümü göze almak’ anlamında kullanılır (Yılmaz, 2016: 164-165). Gam badasyn bermek deyimi gam badasyn noş etmek şeklinde; ‘kaygılandırmak, hasret çektirmek, sıkıntıya düşürmek’ anlamında kullanılır (Yılmaz, 2016: 292-293). Myrada ýetmek deyimi Maksadyna ýetmek; ‘amacına ulaşmak, muradına nail olmak’ anlamında kullanılır (Yılmaz, 2016: 532-533).

      İkileme ve birleşik sözlerde yine herhangi bir değişime izin verilmez.

      Kalıp sözlerdeki sözcük değişimine dikkat ettiğimizde bazılarında değişim yaşandığını söylemek mümkündür. Örneğin, nice senelere kalıp sözü “nice yıllara”; iyi günler sözü ise “hayırlı günler” şeklinde de kullanılabilir. Bakıldığı zaman yine anlamında bir değişiklik olmamıştır ve vermek istediği mesaj hala aynıdır.

      Türkmen Türkçesinde sözcük değişikliğine uğramış kalıp sözlere; Agzyna suv alan ýaly > Agzy mumly (mumlanan) ýaly (Ağzında bir şey olan, ağzında bir şey var gibi.) (TDDS-I. 40); Agzy orazaly (TDDS-I. 41) > agyz beklemek (Ağzı oruçlu, Ramazan ayında oruç tutan kişi) (TDDS-II. 145); Alnyň açyk bolsun! > Alnyňy hak açsyn! (Bahtın açık olsun!) (TDDS-I. 61-62); Aman-esen > Amanlyk-saglyk (İyilik sağlık) (TDDS-I 64); Av ganly bol-a! > Avuň şovly bolsun! > Avuň şovuna düşsün! (Av bereketli geçsin! Rast gele!) (TDDS-I. 94); Bagt bersin! (TDDS-I. 380) > Bagt getirsin! (Yeni gelin alan aileye “şans getirsin” anlamında kullanılan söz) (TDDS-I. 67); Bereket bersin! (Bereket versin!) (TTS. 60) > Bereketli bolsun! (TDDS-I. 583); Gör nähili biabraýlyk! (Bak, ne biçim rezalet!) (TTS. 64) > Gör! nähili melgun! (Gör, ne melun, gör nasıl aşağılık!) (TTS. 293); Gözüň aksyn! (TDDS-I. 509) > Gözüň çyksyn! (Gözün çıksın, kör ol!) (TTS. 301); Halalyň bolsun! (TTS. 328) > Halal saňa! (Helal sana! Aferin! Bravo!) (TDDS-I. 572); Hudaý gorasyn! (TDDS-I. 507) > Hudaý saklasyn! (Allah korusun/sakınsın!) (TTS. 356); İmany äkidenden bolsun! (TDDS-I. 645) > İmany hemra bolsun! (İman yoldaşın olsun!) (TDDS-I. 645) gibi örnekler vermek mümkündür.

      C) Sözcüklerin yer değiştirebilmesi: Bazı kalıp sözlerde sözcüklerin yerleri değişebilir. Atasözlerinde az sayıda olsa da bu değişiklikler görülebilir. Mesela Dikensiz gül olmaz atasözü Gül dikensiz olmaz; İki dinle bir söyle atasözü Bir dinle iki söyle şeklinde kelimelerin yerleri değiştirilerek kullanılabilir. Böyle bir durumda anlam yine aynı kalır ve değişmez (Gökdayı, 2015: 32). Deyimlerde de böyle bir değişim söz konusu olabilir. Gelen ağam giden paşam deyimi Giden paşam gelen ağam şeklinde kelimelerinde yer değişikliği yapılarak kullanılabilir. Türkmen Türkçesinde Pelegiň gahryna duşmak / Feleğin kaharına rastlamak deyimi Duşdum pelek gaharyna / Rastladım feleğin kaharına şeklinde kelimelerin yer değiştirmesine uğrasa da anlam yine ‘sıkıntılara maruz kalmak, işleri yolunda gitmemek’ şeklinde kalır (Yılmaz, 2016: 278-279). Pelegiň duzagyna düşmek / Feleğin tuzağına düşmek deyimi Düşdüm pelek duzagyna/ düştüm felek tuzağına şekline dönüşür, anlam olarak da ‘dünyanın faniliğine aldanmak, iradeyi elden bırakmak’ olarak aynı şekilde kalır (Yılmaz, 2016: 280-281). Hakyň sungatyny söz-lemek / Hakk’ın sanatını söylemek deyimi Sözlӓr Hakyň sungatyn/ Söyler Hak’ın Sanatın şeklinde de söylenebilir (Yılmaz, 2016: 392-393).

      Bazı kalıp sözlerde de bu değişim söz konusudur. Örneğin, Allah’ım sen bana sabır ver kalıp sözü Sen bana sabır ver Allah’ım şeklinde yer değiştirebilir. Gök-dayı bu değişimlerin sınırlı sayıda olduğunu belirtir (Gökdayı, 2015: 32). Bu tür değişim gösteren kalıp sözlere birkaç örnek daha vermek istersek; Kendine iyi bak kalıp sözü İyi bak kendine; Ömrü uzun olsun kalıp sözü Uzun ömrü olsun şeklinde de kullanılabilmektedir.

      Türkmen Türkçesinden örnek verirsek; Meniň günäm, tagsyrym ýok! > Meniň tagsyrym, günäm ýok! (Benim suçum, günahım yok!) (TTS. 613); Ýit, ovarra bol! > Ovarra bol, ýit! (Git, defol!) (TTS.701); Zaluvat, sen ýeňensin! > Sen ýenensin, zaluvat! (Aferin sana, kazandın!) (TTS. 716); Dünýäden bihabar > Bihabar dünýäden (Dünyadan habersiz) (TDDS-I. 335); Janym gurban saňa > Saňa janym gurban (Sana canım kurban) (TDDS-I. 3); Kömegiňiz üçin sag boluň > Sag boluň kömegiňiz üçin (Yardımınız için sağ olun, teşekkür ederim) (TTS. 551); Külli belalar dep bolsun! > Dep bolsun külli belalar! (Bütün belalar def olsun!) (TTS. 147); Rahatlanyň, gatyrganmaň! > Gatırganmaň, rahatlanıň! (Sakin olun, sinirlenmeyin!) (TTS. 238); Ýaman kelläm agyrýar > Kelläm ýaman agyrýar (Başım fena ağrıyor) (TTS. 674); Zaluvat, sen ýeňensin! > Sen ýenensin, zaluvat! (Aferin sana, kazandın!) (TTS. 716).

      Sonuç olarak; kalıplaşmış dil birimlerinin hepsinde kalıplaşma dereceleri aynı değildir. Bu birimler bir bütün halinde veya çekirdek kalıplaşma olarak iki grupta ele alınabilir. Tamamen kalıplaşmanın görüldüğü birimler genellikle atasözleri, deyimler ve kalıp sözlerdir. Bunun sonucunda tamamen kalıplaşan bu birimler herhangi bir değişime pek uğramazlar. Çekirdek kalıplaşmalarda ise kısmi değişiklikler ek ve sözcük boyutundadır. Bu değişiklikler birimin temel anlamına dokunmadan bir iki sözcüğü etkiyerek gerçekleşir.

      2.1.6. Kalıplaşmış Dil Birlikleri

      Bir toplumun varlığı söz konusu olunca o toplumun siyasi ve askeri geçmişinin yanı sıra kültürel ve sosyal değerlerine de bakılmalıdır. Her toplumun geçmişten günümüze dünya tarihine ne kattığı ve bu tarihte ne kadar etkili olabildiği de çok önemlidir. Çünkü toplumları yansıtan en önemli unsur onların kültürleridir. İşte bu kültürel değerlerin en başında da şüphesiz iletişimin kaynağı olan ve iletişimin temel taşı olan dil gelir. Kültürün gelecek nesillere aktarımı ancak ve ancak dille mümkündür. Bir toplumu ve onun kültürünü anlayabilmek için o toplumun diline ve dilin temelini oluşturan sözvarlığına bakılması gerekir. Ancak bu şekilde o toplum hakkında bilgi sahibi olmak mümkün olabilir. İnsanların yaşayış tarzları onların dillerine mutlaka yansır. Bu yaşayış tarzının yaşanılan bölgenin coğrafi özellikleriyle de ilgisi vardır. Örneğin, sert iklimlerde yaşayan insanların çetin hava şartlarına karşı mücadele etme güdüleri dillerine ve kullandıkları kelimelere de yansır. Dil yaşayan bir olgu olduğu için nesilden nesile aktarılır ve canlı kalmaya devam eder. Türkçede söz varlığı içinde bu canlılığı tek kelimeyle sağlamak mümkün olduğu gibi farklı dil birlikleriyle sağlamak da imkan dahilindedir. Bu dil birlikleri, her dilin kendi sözvarlığında barınır ve bir araya geldiklerinde ortaya koydukları yeni anlamlarla yeni birlikler oluşturarak bir dilin zenginliğinin de göstergesi olurlar. Bu birlikler zamanla, tarihi bir süreç içerisinde kalıplaşmaya girerler ve daha sonraki süreçte de girdikleri bu kalıpta kullanılmaya devam ederler.

      Doğan Aksan’a göre bir dilin söz varlığı; o dilin tarihine geniş ölçüde ışık tutmakta, yüzyıllardır ortaya çıkan ses, biçim,