Bağlam (context) ise dil içi ve dil dışı olarak ikiye ayrılır. İletişim durumunda mevcut olan dilbilgisel, fiziksel, sosyal ve psikolojik her şey olarak algılanabilir (Gökdayı, 2015: 16).
Sıklık (frequency) sözlü veya yazılı bir metinde veya derlemede bir birimin kullanım sayısıdır. Bunlar sözlü veya yazılı metinlerde eşit değildir. Kullanım sıklığına göre değişirler ve her dilde farklı sıklıklara sahiptir. Bunların vermek istedikleri mesajlara bakılarak kalıplaşma durumu tespit edilebilir (Gökdayı, 2015: 16-17).
1.4. İzlenen Yöntem
İncelememizde kalıp ifadelerin tespiti, tanımlanması, biçimsel ve yapısal incelemesi, karşılaştırmaların yapılması, anlam değerlendirmeleri gibi çalışmalar yapıldı. Daha çok Hürriyet Gökdayı’nın teorik düşüncelerini temel aldık.
Bu yöntemler sonucu tespiti yapılan kalıp sözlerin günlük dilde kullanılma sıklığı da göz önünde bulunduruldu. Bu kullanılma sıklığı, hem işlevsel hem de anlamsal açıdan diğer sınıflandırmalardan ayırt edilmesini sağlamada yardımcıdır. Çünkü kalıp sözlerin gün içinde insanlar arasında iletişimi sağlamada bir kolaylık olduğu düşünülürse kullanım oranının yüksek olması kaçınılmaz bir gerçektir. Örneğin; güne başlarken birbirimize dediğimiz Günaydın/ İyi sabahlar/ Hayırlı Sabahlar kalıp sözü günlük dilde iletişimin başlangıcı sayılır. Gün içinde sabahleyin ilk kez karşılaşan iki veya daha fazla insanın birbirine bu sözü söyleyerek iletişimi başlatması, toplumun bir geleneği olmuştur ve o toplumun diline yerleşmiş söylenmesi görev haline gelmiş bir ifadedir. Gün içinde, sabahtan öğle vaktine kadar olan bu süreçte hemen hemen her insan önce evindekilerle daha sonra sokakta ve iş yerindeki insanlarla bu sözlerden birini kullanarak güne başlar. Böylece gün içinde birçok yerden günaydın kelimesi duyulabilir. Bazılarının kullanımı diğerlerine göre daha az olsa da yine birisi bir yakınını kaybettiği zaman herkesin ona Başın sağ olsun/ Allah rahmet eylesin demeyi ihmal etmeyeceği bir gerçektir. Toplumun iletişimde vazgeçilmez bir parçası yaptığı bu kalıp sözlerin günlük hayatta ve konuşma dilinde kullanılma oranı daima yüksek kalmaya devam edecektir.
Bu çalışmada, Türkmen Türkçesindeki kalıp sözlerin atasözü ve deyimlerden farklı bir sınıflandırma içerisinde değerlendirilmesi ve bu dildeki kalıp sözlerin başlı başına bir konu olarak ele alınması, yapı, anlam, bağlam ve işlev yönünden ayrı bir grupta incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca çalışmada, Türkmen Türkçesiyle verilmiş tüm örneklerde Latin harfli yeni Türkmen alfabesi esas alınmıştır.
Böylece Türkmen Türkçesindeki kalıp sözlerin söz varlığı içindeki diğer kalıplaşmalardan ayrılmasına, farklı olduğunun anlaşılmasına ve ayrı bir grupta incelenip sınıflandırılmasına katkıda bulunmuş olacağız.
1.5. Sonuç
Çalışma, Türkmen Türkçesinde yer alan kalıp sözlerin söz varlığı içindeki diğer kalıp birimlerden ayrı bir sınıfta incelenmesi ve ayrı bir sınıflandırma altında ele alınması için yapılmış bir çalışmadır. Kalıp sözler çoğunlukla atasözü ve deyimlerin içinde ele alınarak çalışılmıştır. Bu çalışmayla bu kalıp sözlerin bunlarla karıştırılmaması ve ayrı bir sınıflandırma içinde ayrı kalıp sözler adı altında ele alınması, bizim açımızdan Türkmen Türkçesinin anlatım olanaklarını açıklaması bakımından oldukça önemli ve zorunlu bir konu olarak görülmektedir. Dilbilim yöntemlerinin de kullanılarak hazırlandığı bu çalışma söz konusu kalıp sözlerin tanımlanması, yapı, işlev, bağlam, anlam ve sıklık açısından ele alınıp incelenmesi, atasözü ve deyimlerden farklarının belirlenip sınırlarının çizilmesi ve bunlara göre sınıflandırılması Türkmen kültürünü yansıtması bakımından son derece önemlidir. Kalıp sözler lehçeden lehçeye aktarmalarda oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Bu tür dil birimlerinin bir sözlüğü olmadığı için aktarmalarda birçok anlam hatası ile karşılaşılmaktadır. Bu tür çalışmaların artması ve bu dil birliklerinin sözlüklerinin yayınlanması ile hem bu eksiklikler giderilecek hem de yüzyıllar boyunca farklı yollarla birleşerek bir anlam dünyası oluşturan bu tür dil birliklerinin ortaklığının tespit edilmesiyle günümüz Türk lehçelerinin birbiriyle yakınlaştırılması mümkün olacaktır. Bu ise, kültürel, tarihi ve sosyal açıdan beraberlik ve ortak kültür konusunda tespitler yapmamızı sağlayacaktır.
Çalışmamızda kalıp sözlerin tanımı yapılıp diğer kalıp dil birimlerinden farkı ve farklı bir sınıflandırma içinde ele alınması gerektiği üzerinde durulacaktır. Kalıp sözlerin yapı, işlev, anlam ve bağlam açısından incelemesi yapılacaktır. Bu sözlerin Türkmen kültüründeki yeri ve kullanım alanları üzerinde durulması planlanmaktadır. Son olarak da sözlü ve yazılı kaynaklardan, sözlüklerden derlenen ve alfabetik sıraya göre dizilip anlamları açıklanarak bir liste halinde çalışmanın sonunda sözlük şeklinde verilmesi amaçlanmaktadır.
İkinci Bölüm
İNCELEME
2.1. Kalıp Sözler
2.1.1. Dilde Kalıplaşma ve Kalıplaşmış Dil Birlikleri
Bir dili kullanan toplumlar o toplumun kültürel değerlerine göre iletişimi kolaylaştırmak adına belli kalıplarla iletişimi hızlandırabilirler. Zira kalıp sözler, kullanıldıkları toplumun her bölgesinde aynı anlam ve mesajı taşıdıkları için insanlar arasında kolay bir iletişim yolu olarak kabul edilirler. Bu dil birlikleri, kişiden kişiye değişmeyen, verilmek istenilen mesajın herkese göre aynı olduğu, yerleştiği kültürün değerlerini, yaşama bakış açısını yansıtan kalıp sözlerdir. Tabii ki bunları diğer söz varlıklarından ayıran en önemli nokta kalıplaşmış olmalarıdır.
Her dilde kalıplaşma belli sınırlar içerisinde yapılmıştır ve mutlaka vardır. Bu kalıplaşma dereceleri bazen tek bir sözcükte kalabildiği gibi bazen de sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşur. İnsanoğlu, etkili bir iletişim kurabilmek adına, doğası gereği dilin sağladığı bütün kısa yolları kullanır. Bu kısa yollar, iletişimi kolaylaştıran kalıp ifadelerden başka bir şey olamaz. Bunlar; atasözleri, deyimler, ikilemeler ve kalıp sözlerdir. Çünkü insan yapısı gereği iletişim esnasında içinde bulunduğu durumu en kolay ve en anlaşılır şekilde ifade edebilecek sözcükleri veya sözcük gruplarını kullanır. Bunu sağlamanın tek yolu da o dili konuşan toplumun kullandığı hazır kalıplardır. İnsanoğlu bu kalıp sözler sayesinde etkili ve hızlı bir iletişim sağlayarak kendini ifade etmede, hem zamandan kazanır hem de daha rahat bir şekilde anlaşılmak için zemin hazırlar. Ayrıca ifadesi güç olan ölüm karşısında sabır dileme, hastalıkta şifa dileme gibi durumlarda bu kalıp sözler vasıtasıyla derdini daha rahat anlattığı gibi yanlış anlaşılmaktan da kurtulur.
Kalıp sözler dünyanın her yerinde kullanılırlar, bu yüzden evrenseldirler. Sadece her dilin kendi ses, biçim ve söz dizimsel özelliklerine göre gramatik değişiklikler gösterirler. Ancak vermek istedikleri mesajlar yakındır. Örneğin; dünyanın her yerinde sabah uyanınca insanlar, iletişimin ilk adımı olarak birbirlerine Günaydın derler. Bu her dilde farklı söylenebilir; İngilizcede Good morning, Almancada Guten morgen, Rusçada Dobroye utro, Azerbaycan Türkçesinde Sabahınız xeyir!, Türkmen Türkçesinde Ertiriňiz haýyrly bolsun, gibi… Ama vermek istediği mesaj, iletişim adına evrenseldir.
Tabii ki bu kalıp sözler, bazen sadece o an söylenmesi zorunlu olan kültürel ve sosyal bir görev zihniyetiyle de kullanılabilir. Yani söylenmesi zorunlu olan kalıp sözler de mevcuttur.