Sonuç olarak birleşikler; en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşurlar, yeni bir kavramı karşılarlar, yapısal olarak genellikle yer değiştirmezler, bazıları cümle içinde ek alabilirler, anlamsal olarak yeni bir kavramı karşıladıkları halde bazıları gerçek bazıları da mecaz anlamda kullanılırlar. Bu açıdan bakıldığında birleşikler de birer kalıplaşmış birimlerdir.
Kalıp Sözler: İletişimin en önemli noktalarından biri de kalıp sözlerdir. Kalıp sözler, diğer kalıplaşmış dil birlikleriyle çoğu zaman karıştırılmakta ve aynı sınflama içine alınmaktadır. Günlük hayatta insanlar tanıdık olsun olmasın farklı farklı insanlarla sürekli iletişim halindedir. İhtiyaçlardan doğan bu iletişim halini başlatmak, sürdürmek ve sonlandırmak için kullandığımız bazı kalıp sözler vardır. Örneğin, uyandığımızda en yakınımızdan başlayarak gün içinde belli bir vakte kadar karşımızdaki kişilere iletişim başlatmak için günaydın deriz. Yemek yerken afiyet olsun, hal hatır sormak için nasılsınız?, akşam uyumadan önce yatağa giderken iyi geceler, Allah rahatlık versin gibi iletişimi sonlandıran kalıp sözler kullanırız. İşte, toplumun iletişimi kolaylaştırmak adına zaman içinde oluşturduğu bu kalıp sözler bir dilin önemli unsurlarıdır.
2.1.6.1. Kalıplaşmış Birlikler İçindeki Kalıp Sözler
Kalıp sözler deyince adından da anlaşılacağı üzere belli bir kalıba girmiş sözler akla gelmektedir. Bu kavram oldukça geniş bir kavramdır; çünkü kalıp sözlerin içine atasözleri, deyimler, ikilemeler ve birleşikler de alınmaktadır. Kalıplaşma sonucu oluşan bu dil birliklerinin belli bir süreç içinde meydana geldiği ve kullanıldığı toplumun kültürüne ışık tuttuğu bir gerçektir. Bu birliklerin içinde yer alan kalıp sözler de bir toplumun yaşayan dil unsurları olarak o toplumun gelenek, görenek, örf ve adetlerinin yanı sıra yaşam biçimi ve iletişiminde önemli bir yere sahiptir. Kalıp sözler, insanlar arası iletişimde belli bir seviyeyi ve düzeni sağlamakla görevli sözlerdir. Toplumun vazgeçilmez bazı iletişim unsurlarının başında gelir ve ilişkilerin dereceleri fark etmeksizin herkes tarafından kullanılırlar. Bu sözleri kullanmak iletişimi hızlandırdığı için ve pratik olması bakımından tercih edilmesinden dolayı zamanla kalıplaşmıştır. Bu sözlerin yerine ve zamanına göre kullanılması bir gelenek haline gelmiş ve toplumun kültürünü yansıtması bakımından toplum üyeleri tarafından bir zorunluluk hali almıştır. Kalıp sözler de atasözleri ve deyimler gibi süreç içinde kullanılarak geçmişten günümüze ulaşmışlardır. Bu açıdan bakıldığında eskilerden günümüze kadar gelmesi onun kullanıldığı toplumun deneyim ve tecrübelerinden kaynaklı olmasının bir göstergesidir. İletişimi başlatan sözler olması bakımından bir dilin en önemli unsurlarından biridir. Böylelikle kalıp sözlerin bir toplumda tanıdık olsun olmasın insanlar arasında iletişimi başlatan ve kolaylaştıran bir birim olması dil araştırmaları bakımından da son derece önemli bir noktada olmasına olanak sağlamıştır.
Kalıp sözlerin de içinde yer aldığı kalıplaşmış dil birliklerinin genel olarak bazı yapısal özellikleri şunlardır:
• Kalıplaşmış olma,
• Genellikle söz öbeği veya cümle şeklinde olma,
• Belirli söz öbekleri ve cümle türlerinde olma,
• Az sayıda sözcükten oluşma.
Kalıp sözler incelendiği zaman, cümle halinde olan kalıp sözlerin atasözü ve deyimler gibi basit Arkaýyn bolun! (Sakin olun!) (TTS. 33), Dövletiň artsyn! (Şansın açık olsun!) (TTS. 174); birleşik Canyňyz-a sag bolsa gerek! (Canınız sağ olsun!) (TTS. 551), Sag bol (Sağ ol!) (TTS. 551), Ýoluňyz ak bolsun! (Yolunuz açık olsun!) (TTS. 705), Külli belalar dep bolsun! (Bütün belalar def olsun!) (TTS. 147), Bar bol! (teşekkür!) (TTS. 77), Haram bolsun (Haram olsun) (TTS. 333), Ertiriňiz haýyrly bolsun! (Günaydın!) (TTS. 340), Derdiň bilen boluber! ( Sen kendi işine bak!) (TTS. 152), Diliňe biraz dygy ber! (Çeneni biraz tut!) (TTS 3. 153); sıralı Hӓkimiýet ýok bolsun düşmanlar, ýaşasyn dövlet hӓkimiyeti (Yok olsun düşmanlar, yaşasın devlet hakimiyeti) (TTS. 342), Goý başım vatana sadaka bolsun! (Bırak, başım vatana kurban olsun!) (TTS. 551), Bir bar eken bir ýok eken (Bir varmış bir yokmuş ) (TTS. 56), Hoş geldiňiz, sapa geldiňiz (Hoş geldiniz, safa getirdiniz) (TTS. 352) veya eksiltili Hudaýa şükür (Allah’a şükür) (TTS. 356), Baryňyza salam (Hepinize selam) (TTS. 47) Taňry ýalkasyn! (Tanrıya şükür!) (TTS. 616) dizilişinde yer almaktadır. Kullanılan sözcük sayısına bakıldığında ise kalıp sözlerin bazılarının tek kelimeden oluştuğu görülmektedir, böylece onları atasözü ve deyimlerden ayırmak daha kolaydır. Tek kelimeden oluşanlar; salam! (selam!) (TTS. 556), heliksalam (aleykümselam> kadınların dilinde) (TTS. 343), şükür (TTS. 611), valeýkimessalam (ve aleykümselam) (TTS. 662), zaluvat (yiğit, aferin, bravo) (TTS. 716) vb.
İletişimi kolaylaştıran kalıp sözler her toplumun söz varlığında yer alırlar. Bu sözlerin iletişimdeki görevi; güneşin doğmasıyla insanlar arası selamlaşma olarak başlar ve gün içinde olan diğer olaylara veya insani davranışlara göre şekil alarak işlevine göre uygun anlamda kullanılırlar, yine günün sonunda iyi geceler, iyi uykular, Allah rahatlık versin gibi kalıp sözlerle iletişim sonlanır. Bu kalıp sözler atasözü ve deyimler gibi uzun bir zaman diliminde deneyimler sonucunda öğrenilmiştir. Ancak onlardan ayrı bir grupta ele alınması gerekmektedir. Kalıp sözler; selamlaşma, özür dileme, teşekkür etme, iyi veya kötü dilekte bulunma gibi sosyal düzeni sağlayan ve bu düzenin işlemesini sağlayarak devamlılığına katkıda bulunan sözlerdir. Kalıp sözler üzerine bazı çalışmalar yapılmış olsa da genellikle atasözü, deyimler ve ikilemeler üzerine yoğunlaşılmış ve kalıp sözlerin ayrı olarak incelenmesine çok az sayıda çalışmada yer verilmiştir. Kalıp sözler bu yüzden atasözü, deyimler ve ikilemeler gibi diğer söz varlıkları içinde ele alınmıştır.
2.1.6.2. Kalıp Sözler Nelerdir? Tanımlanması
Kalıp sözler,
a) En az bir veya iki sözcükten oluşur,
b) Kalıp sözleri oluşturan sözcükler gerçek anlamlarını yitirmezler ve yeni durumu, yargıyı, kavramı karşılarlar,
c) Kalıp halde hafızada saklanırlar ve konuşma anında kalıp halinde kullanılırlar,
d) Kalıp sözlerin ögeleri sözlü ve yazılı iletişim sırasında kolayca söylenip anlaşılabilir,
e) Sözlü ve yazılı iletişim anında sık olarak kullanılırlar,
f) Sayı ve kişi ögeleri dışında çok fazla değişmezler ve kullanımları sınırlıdır,
g) Kullanıldıkları dilin söz varlığını zenginleştirme özellikleri vardır,
h) Anlamı güçlendirir, konuşmayı özel hale getirerek güzelleştirip iletişimin sağlıklı ilerlemesini sağlamak için kullanılırlar.
Türkiye Türkçesinde