II. Uluslar arası Kaşgarlı Mahmut Hikaye Yarışması Türkiye Jürisi ünlü yazar ve Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı Osman Çeviksoy başkanlığında Nazmi Şimşek, Dr. Mustafa Kurt, İmdat Avşar ve Ataman Kalebaozan’dan oluştu. Türkiye jürisi, birincilik ödülüne layık eser bulamazken ikincilik ödülünün iki yazarın eserleri arasında paylaştırılmasına karar verdi.
Yarışmaya “Ülker” rumuzuyla katılan Nüket Okutan’a ait “Uluğ Hurtuyah Tas” adlı hikâyeyi, Türk mitolojisine ait değerleri, modern bir anlatım tarzı ve dil ustalılığıyla sunmadaki başarısı nedeniyle;
Yarışmaya “Durna” rumuzuyla katılan Nuri Demir’e ait “Rüstem Ferman’ın Cevherleri” adlı hikâyeyi ise gerek işlediği konu gerekse kurgulamadaki başarısıyla ikincilik ödülüne lâyık gördü.
Jüri, ayrıca yarışmaya “Ayzıt” rumuzuyla katılan Ayşe Benginur Zengin’e ait “Çamur” adlı hikâyeyi, hem içerdiği kültürel zenginlik hem akıcılığı, hem de ele aldığı konuyu hikâyeleştirmedeki başarısıyla üçüncülük ödülüne lâyık gördü.
Jüri, ayrıca Emine Kuraç’a ait “Kırk Beş Dakika” adlı hikâye başta olmak üzere; Tuğçe Tınaztepe Korkmaz’ın “Sandık” adlı hikâyesi ile Cem Ozan Avcı’nın “Bir Göç, Bin Hüzün” adlı hikâyesinin dikkate değer metinler olduğuna jüri özel ödülüyle teşvik edilmelerine karar verdi.
II. Uluslar arası Kaşgarlı Mahmut Hikâye Yarışması Ödül töreni Türkiye Derecelerini kazananlara ödüllerinin verilmesi ile devam etti.
Teşvik ödülü Cem Ozan Avcı’ya ödül plaketini, Türkiye jüri üyesi Dr. Mustafa Kurt,
Tuğçe Tınaztepe Korkmaz’a ödül plaketini Kırgızistan halk şairi Kırgız şiir akademisi başkanı Omar Sultanov,
II. Uluslar arası Kaşgarlı Mahmut Hikâye Yarışması Türkiye etabı Üçüncülük Ödülü kazanan, yarışmaya “Çamur” adlı hikâyesiyle katılan Ayşe Benginur Zengin’e ödülünü Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ahmet Arı,
II. Uluslar arası Kaşgarlı Mahmut Hikâye Yarışması Türkiye etabı ikincilik ödülünü “Uluğ Hurtuyah Tas” adlı hikâyeyi ile katılan Nüket Okutan’a ödülünü Altay Muhtar Cumhuriyeti Meclis Başkanı takdim etti.
Bilindiğini gibi Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Hikâye Yarışmasının ödülleri iki aşamalıdır. Önce her ülke kendi yarışma derecelerini belirlemekte ve söz konusu ülkelerde bölgesel ödül törenleri yapılmaktadır. Daha sonra ülkelerde birinci olan eserler, Türkiye Türkçesine çevrilmekte ve uluslararası jüri tarafından Uluslararası yarışma dereceleri ilan edilmektedir.
II. Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Hikâye Yarışması Uluslararası Jürisi, Osman Çeviksoy-Türkiye, Prof. Dr. İbrahim Şahin-Türkiye, Reşad Macid-Azerbaycan, Mehmet Ömer Kazancı-Irak-Türkmeneli, İsmail Bozkurt-KKTC, Tahir Kahhar-Özbekistan, İslam Beytullah Erdi-Balkanlardan oluştu.
Uluslararası Jüri, Uluslararası birincilik ödülüne Azerbaycan birincisi Ejder Ol’u layık gördü.
Ankara’nın müstesna salonlarından Resim Heykel Müzesi (Tarihî Türk Ocağı Binası) konser salonunda kalabalık bir izleyici grubu önünde yapılan törende II. Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Hikâye Yarışması Uluslararası teşvik ödülünü Boynuz Tarak isimli hikayeyi ile kazanan Kazakistan Birincisi Deuran Kuat’a ödülünü Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı Yakup Ömeroğlu takdim etti.
Daha sonra sahneye Karaçay-Malkar Birincisi ve uluslar arası üçüncülük derecesi kazanan Muttalip Beppayev davet edildi. Beppayev’e ödülü Türk Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Darhan Hıdırali tarafından verildi.
Uluslararası Jüri tarafından üçüncülüğe layık görülen Kırgızistan Birincisi Aıdarbek Sarmamatov’un ödülünü TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsein Kaseinov tarafından verildi.
II. Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Hikâye Yarışması Uluslararası Birincilik ödülünü “Gazanfer Reisin Şuşa Seferi” adlı hikayesi ile kazanan Ejder Ol’a ise ödülünü Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Fahir Genç verdi.
Ödülünü aldıktan sonra kürsüye gelerek kısa bir konuşma yapan Ejder Ol, “Bu ödül benim için Azerbaycan için çok kıymetli. Bu ödülü Azerbaycan edebiyatına verilmiş sayıyorum. Uluslar arası Kaşgarlı Mahmut Hikaye Yarışması Ödülü Türk Dünyasının en büyük edebî ödülüdür. Jüri üyelerine, organizatörlere ve sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Dilerim ki, gelecekte bu ödüller Nobel ödüllerinden de ünlü olsun” dedi.
Omar Sultanov ve Muttalip Beppayev’in ülkelerinden getirdikleri hediyeleri takdim etmesinden sonra ödül törenine ara verildi.
II. Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Hikaye Yarışması Uluslararası Ödül Töreni, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara-Türk Dünyası Müzik Topluluğunun Şef İrfan Gürdal Yönetiminde, Türk Dünyasının dört bir köşesinden seçilmiş eserlerden oluşan nefis konserle son buldu.
AZERBAYCAN
Ejder OL
GAZANGER REİSİN ŞUŞA’YA YÜRÜYÜŞÜ
Seyfeddin Hüseynli’ye
Bakü’den yola çıkan bir hayli adam, arabalarının camlarından bayrak ve flamalar sallayarak gelip sınır hattına dökülmüştü. Gelenlerin kimi iri yarı, babayiğit; kimi üfürsen yıkılır; kimi gözlüklü, kiminin beli ikiye bükülmüş, kambur; kimi bastona dayanarak yürüyordu. Esmer, sarışın, karayağız, kumral… içlerinde her çeşit adam vardı. Gelenlerin büyük kısmı da saçları jöleli, garip kekilli, bıyığı dahi terlememiş, yeniyetmeler, hatta çocuklardan ibaretti.
Bu kalabalık, sınır hattından biraz ötede, arabalardan iner inmez, sloganlar atarak civardaki en yüksek tepenin yamacında toplandılar. Her biri bir cengaver gibi, nara atarak gelen bu adamlar, üç kilometre daha ileri gidebilseler, Ermeni askerleri ile bizimkilerin, siperlerde burun buruna dayandığı sınır hattını da tepeleyip geçeceklerdi.
Kimdi bu adamlar? Kim olacak! Bazı ağzıbozukların dediği gibi, “Cingan alayı, it yılkısıydı,” bunlar. Yani birkaç yıl önce, Bakü’de kurulan “Gayret” teşkilatının üyeleri… Kurulduğu günden beri, bu teşkilat üyelerinin öfkesi dinmiyordu. “Kana kan, intikam, intikam!” diye coşup kükrüyorlar, ağızlarından alevler püskürtüyorlardı. Teşkilatın üyeleri, Karabağ meselesinde Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının kararlarını da tanımıyorlardı. Hatta televizyon ve radyo programlarında ve diğer yazılı basında aralıksız dile getirilen “Barış, marış” sözlerini hafife alıyorlar; göğüslerini döve döve bağırıp Karabağ’ı zorla, yiğitçe vuruşarak geri almaktan dem vuruyorlardı.
Gelenler, şimdi de büyük