gözlerimin maviliyi,
gözlerimin altındakı
en koyu karanlığa
kipriklerimden damlayan kan da.
(O kanlı ufuktan sonra
çocuk gözleri gibi
yeniden yaşlı olmalıydı gözlerim,
yeniden temizlenmeliydi).
Beni hiç bir şey öldüremezdi,
gözlerimin çiçeğindeki
ölü göz yaşı
öldürdü,
göz yaşının çiçeğinde
bir tek gün,
bir tek an bile
yaşatmadan…
FAİK (1962-1993)
Yevlah’ta doğdu. Azerbaycan Güzel Sanatlar Üniversitesinden mezun oldu. Mingeçevir Devlet Tiyatrosunda yönetmen olarak çalıştı. Hayata zamansız veda eden şairin ilk kitabı ölümünden yıllar sonra Bakü’de basıldı.
«Bir gün…»
Bir gün
beni hatırlayıp
şiirlerimi
okumak isterseniz
tişlerinizi tişlerinize
sıkıp okuyun.
Tişlerimi tişlerime
sıkıp yazdım onları.
BÜYÜK OĞULLAR
Neriman Nerimanovun hatırasına
İnsanlar çeşit-çeişt,
İnsanlar renk-renk
Kiminde şeytan kalbi,
Kiminde büyük yürek.
İnsan var
tarihlerin nice-nice
varağıdı.
Adı-
başımızın üstünün
bayrağıdı.
İnsan da var
insanlığa ağır yüktür…
Oğulları ne kadar büyüktürse,
o kadar da Vatan büyüktür!
«Karanlık…»
Karanlık
penceremde siyah perde gibi
ne benim o yüzden haberim var,
ne o yüzün benden.
Duvarlar ninemin beyaz kefeni gibi,
bilmiyorum, pamukdandır, ya bezden.
En yakın noktaya yaslanıp
gözlerim dondu.
Belki de ölmüşüm,
belki de son du?..
«Bu gece güz de…»
Bu gece güz de
üzülüp, üzülüp
göz yaşı gibi
düştü zamanın gözünden.
…yarın kıştır!
«Bana öyle geliyor ki…»
Bana öyle geliyor ki,
21 yok
1001 yıldır yaşıyorum
bu dünyada.
1001 yıldır
yollarına bakarak
bekliyorum seni.
Bekliyorum, gelirsin diye.
Elimi tut,
koyulak sabahın yoluna.
Kaygılarımız artsın,-
ne bileğim,
evvel küçücük ev,
ekmek parası,
sonra da bir ninni
bebeğimize okunmuş
bize tanış şarkıların.
…Benim tekrarım,
senin tekrarın…
Sonra da başka şeyler.
(İsimlerini söylemiyorum,
çünki her şeyin sonu keder).
Ama 1001 yıldır
içimde hasret.
gözlerimde çile.
Avucumun içinde.
bekliyorum seni.
Gel, ne olur.
Beklerim, 1001 yıl daha…
«Kimse piyano çalıyor geceler…»
Kimse piyano çalıyor geceler:
do, re, mi, fa…
Ne sağ komşuda piyano var,
ne sol komşuda.
Kimse piyano çalıyor geceler,
ben uyuyana kadar.
«Dut ağacı seninle…»
Dut ağacı seninle
muhabbet etmek
istiyorum…
Neden istiyorsan…
Seni buraya dikenden,
dallarına pıçakla
kendi resmimi çizenden.
(Galiba darılmışsın).
En küçücük diken de
vücüdumuza dokunduğunda,
göynerdik uzun-uzun.
HAMLET KAZIMOĞLU (1970 – 2001)
22 martda – Yenigünde Borçalı mahalının Fahralı köyünde doğdu. Baküde Texnik Üniversitede okudu. “Ak çadır” isimli şiir kitabı 1997-ci yılda yayımlandı. DGTYB-nin meclisi üyesi olmuş şair ömrünün son yıllarını keçirdiği Rusiyada kalp krizi sonu yaşama elveda dedi.
«Yüzünü göremediğim…»
Yüzünü göremediğim,
bir resmi bile kalmayan,
savaştan dönmeyen
dedemi hatırlamak
istedim…
Kendime baktım.
Anladım ki, dedem nasıl
gitmişdiyse,
Bu gün ben de öyle
dedem yaşında dönmüşüm…
Ölümlü-yitimli dünyada
ölümü yoktu,
yitimi de olmayıp dedemin…
«Göç ediyorum…»
Göç ediyorum
uzaklara,
Gecenin