Bebekle doğmak. Saba Deniz. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Saba Deniz
Издательство: Maya Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 978-625-8068-38-2
Скачать книгу
ölçüde geride bırakmıştım. Listeme yeni korkular eklemiyordum. Ama eski korkularım hâlâ benimleydi. Hem de birçoğunun farkında bile değildim. Onların üzerinde çalışıp korkularımın yerine sevgi koymalı, kendimi iyileştirmeliydim.

      Bu konuda attığım her adım bana olumlu bir deneyim olarak geri dönecekti. Varmış olduğum kişisel gelişim aşamasında bunun farkındaydım.

Korkuların Yerine Sevgi Koymak Ne Demek?

      Gün içinde milyonlarca fikir, düşünce geçer zihnimizden. Okuduğumuz bir kitaptan, seyrettiğimiz bir filmden, gördüğümüz bir şeyden etkilenir ve kendi yaşamımızla ilişkilendiririz. Yaptığımız her ilişkilendirme, bilinçaltımıza türlü türlü tohumlar eker.

      Bazen başkalarının hikâyelerini, deneyimlerini dinler ve onların korkularını kendimizinmiş gibi sahipleniriz. Başkalarının korkularını kendimize aktarırız.

      Bu yüzden, düşüncelerimizin farkında olmak çok önemlidir. Bir süre sonra o düşünceler deneyim olarak karşımıza çıkar. Olumsuz düşünceleri zihinde yakalamak ve onları olumlu düşüncelerle değiştirmek, korkuların yerine sevgi koymak demektir.

      Koçluk Çalışmalarım

      Anne kimliğim aslında yok değildi. Bunu farklı alanlarda görebiliyordum. Bir süre sonra, bu kimliğimi ilişkimde yaşadığımı fark ettim. Eşimin her şeyiyle onun annesiymişim gibi ilgileniyor ve onun ebedi çocuk kimliğine annelik yapıyordum. Ona isyankâr veya itaatkâr bir çocuk gibi davranmak dışında seçenek bırakmıyordum.

      Bunu koçluk çalışmalarım esnasında ilk fark ettiğimde, farklı bir zihin yapısına geçmem biraz zaman aldı. Alışkanlıklarım ve bizzat beslediğim, kökleşmiş çarpık düşüncelerimle karşı karşıyaydım.

      Aslında başıma gelen hiçbir şey benden bağımsız değildi, yaşadıklarımı ben yaratıyordum. Bunu Mevlana’nın bir sözüne çok benzetiyorum: “Sen ne kadar çabalarsan çabala, anlattığın karşındakinin anladığı kadardır.” Yani olaylara kendi kabıma göre anlam yükleyen bendim.

      Bu yüzden, öncelikle eski zihinsel zeminimle ilgili birçok çalışma yapıp, yarattıklarımı fark ettim. Böylece, asıl istediklerimi yeni bilincimle adım adım yaratmaya başladım.

      Bu esnada koçluk çalışmalarının birçok yönteminden faydalandım. İlk aşamada, çocuk sahibi olmakla ilgili olumsuz düşüncelerimin ve sözlerimin farkına vardım, yani onları teker teker “avladım.” Çünkü olumsuz düşüncelerle evrene sürekli yanlış mesaj veriyordum. İstediklerimin olmasını engelliyor, imkânsızlaştırıyordum.

Olumsuz Düşünceleri Nasıl Avlarsınız?

      Her ân kafamızdan milyonlarca düşünce geçer. Düşüncelerimizin ve sonrasında ağzımızdan dökülen kelimelerin farkında olmak bizi içimizdeki trafikten kurtarır. Zihnimiz rahatladıkça düşüncelerimiz sadeleşmeye başlar. Böylece hedeflerimize giden yollar açılır, onlara ulaşma hızımız artar.

      Olumsuz düşüncelerinizi avlayabilmek için davranış ve duygularınızı takip edin. Öfke, sinir, korku, endişe, sıkıntı, huzursuzluk, rahatsızlık ve keyifsizlik duyduğunuz alanlar, gelişme göstermeniz gereken alanlardır.

      Benim kafamda biriken olumsuz düşünceler şu şekilde örneklendirilebilirdi:

      “Çocuk sahibi olmama daha zaman var. Neden acele edelim ki? Artık kırklı yaşlarda bile doğum yapılabiliyor.”

      Eyleme geçmek yerine ertelemeyi seçiyorum.

      “Annelik bana göre değil.”

      Yargı var. Nereden bileceğim ki, belki de anne olmak tam bana göre.

      “Hamilelikte çok kilo alacağım; ya o kiloları sonra hiç veremezsem?”

      Çok emin konuşuyorum. Oysaki olacakları bilmiyorum.

      “Eşim zaten çocuk istemiyor.”

      Karar verilmiş. Farklı bir şey oluşması için izin bile vermiyorum.

      “Bu ilişki çocuk doğurmak için uygun değil.”

      Yargı var. Aksi bir duruma müsaade etmiyorum. Son noktayı koymuşum.

      … ve benzeri bir sürü düşünce.

      Dikkatimi bu gibi cümle ve düşünceleri bulmaya yönlendirdim. Bunları buldukça, fark ettikçe “iptal” ediyordum.

Avladığınız Olumsuz Düşünceleri Nasıl İptal Edersiniz?

      Evrende her şeyin bir enerji olduğu düşüncesinden yola çıkarsak, düşüncelerimiz de birer enerjidir. Her düşünce ile bir yaratım başlar. Eğer zihnimizde olumsuz bir düşünce yakalarsak, bu düşünceye odaklanıp “iptal” diyoruz. Böylece, yaratım için yola çıkmış olan bir düşünceyi geri çağırıyoruz ve onun gerçekleşmesini istemediğimizi belli ediyoruz. Örneğin, “Ben asla çocuk sahibi olamayacağım,” gibi bir cümleyi farkına varır varmaz iptal edip, işleme konmasını engellemeye çalışabilirsiniz.

      Her şeye mantık çerçevesinden bakmaya alışkın günümüz insanına bu işlem fazlasıyla basit görünebilir. Düşünme ve davranış tarzınızı kontrol eden genellikle sol beyninizken, sağ beyninizin işleri ele almasına izin vermek zorlayıcı olabilir. Bu işleme inanmayı ve uygulamayı deneyin. Bir iki olumsuz düşünceden başka kaybedecek neyiniz var?

      Zihnimde birikmiş eski, olumsuz düşünceleri avlayıp iptal ederek ilk adımımı atmıştım. İkinci aşamada olumsuz düşüncelerimi “olumlayarak” yeni niyetlerimi evrene beyan ettim. Bilinçaltıma çocuk sahibi olmakla ilgili olumlu düşünceler ektim.

Olumlama Nedir?

      Olumlamalar, istediğiniz şeyleri düşünerek ve onları sık sık tekrar ederek öncelikle bilinçaltınıza kaydetmeniz anlamına gelir.

      Örneğin, “Annelik bana göre değil,” düşüncesini nasıl olumlayabileceğimize bir bakalım.

      “Ben çocuğu ile ilgilenen, ona sevgi verebilen bir anneyim. Çocuğumu şefkatle büyütüyorum. Onun ihtiyaçlarını karşılıyorum.” Bu kalıba göre olumladığınız herhangi bir düşünceyi yirmi bir gün boyunca günde kırk bir kere söyleyerek bilinçaltınıza kaydedebilirsiniz.

      Çalışmalarımın üçüncü aşamasında “time line yürüyüşleri” ile gelecekte olmasını istediğim olaylara yolculuk yaparak, niyetlerimi içselleştirdim. Niyetlerimin olduğu frekansta onlarla karşılaşarak isteklerimi evrene teyit ettim.

      Bu sayede, hayallerimi önce kendi içimde yaşadım, sonra da gerçekleşmelerini sağladım.

Time Line Yürüyüşleri Nedir, Nasıl Yapılır?

      Evrende zaman diye bir şey yoktur. Geçmiş de, gelecek de şimdide yaşanır. Bu sebeple en kıymetli şey, içinde bulunduğumuz ândır.

      Time Line Yürüyüşü, gözlerinizi kapatıp dileklerinizin gerçekleştiği âna gitmektir. Niyetinizin olduğu ândaki duygularınızı fark etmek, o duyguları yaşamak, hissetmektir.

      Bir örnekle açıklayacak olursak; çocuk sahibi olmak isteyen birinin anne olduğu ânı hayal edip, anneliği yaşaması, hissetmesidir. Bu vesileyle tattığı duygularla da isteklerini evrene daha coşkulu ve kendinden emin bir şekilde beyan etmesidir.

      Son olarak da “ego benliğim” ile tanışarak, işbirliği yaptım. Egomun tutunduklarını fark edip, benim bir üst frekansa geçmemi engelleyen