DüÅünceli bir biçimde kaÅlarını çattı⦠baÅvuran hiçkimsenin baÅarılı olamadıÄını bildiÄi için, bu girilecek en zor okullardan biriydi. Ayrıca sadece üye olmanın son derece yüksek gereksinimleri bulunduÄundan çok az öÄrencisi olduÄu söyleniyordu. BaÅvuru bile yapmadıÄı bir yere nasıl kabul edilmiÅti?
Aklı son iki yıla döndü. Kyoko tapınak evinden aklı çok karıÅık olarak döndükten sonra kendine gelmesi zaman almıÅtı.
Aniden geri döndüÄünde hepsinin kafası karıÅmıÅtı, çünkü uzakta olduÄu zamanlar neler olup bittiÄiyle ilgili çok Åey hatırlamıyordu.
Hogo ailesi, zaman kapısından birçok kez ileri ve geri geçtiÄi için nereye gittiÄini biliyordu⦠Bununla ilgili ani bir hafıza kaybına uÄrayan Kyoko idi.
Toyaâyı bile hatırlamıyordu. Ama büyükbaba için bu sorun deÄildi, çünkü zaman geçiÅi yapan koruyucuyu unutması en iyisiydi. DiÄer taraf ve getirdiÄi tehlikeyle ilgili her Åeyi unutması en iyisiydi.
Gözlerine bir an için üzüntü hakim oldu. Evet, Kyoko dünyalar arasında gidip geldiÄi ve bu taraftayken onlara en yeni hadiseleri aktardıÄı için aile gerçekleÅen her Åeyi biliyordu. Ve bilmelerini istemediÄi birçok Åeyi sakladıÄını da söyleyebilirdi. Bu sırları unuttuÄu için artık onların da asla bilemeyeceÄi Åeyler.
Genç erkek kardeÅi Tama, kendisine bildiÄi her Åeyi aktardıktan sonra bile; yalnızca baÅını salladı ve gözlerini indirdi. Sadece diÄer dünyada yalnız olduÄunu hatırlıyordu. Canavarlarla dolu bir dünya.
Büyükbaba derin düÅüncelere dalarken dudakları inceldi. Kyoko, Koruyucu Kalp Kristaliânin içine geri döndüÄü ve her Åeyin bittiÄiyle ilgili bir Åey hatırladıÄını söylediÄi için, büyükbaba iÅlerin yolunda gittiÄini biliyordu. Birkaç hafta sonra okul çalıÅmalarına geri dönmüÅtü ve mükemmel notlar alıyordu, ve artık hesap kapanmıÅtı. Büyükbaba, ön kapının açıldıÄını duydu ve gülüÅü geniÅledi.
Sanki kutsal bir iyi Åans muskasıymıŠgibi mektubu öperek, torununun mutfaÄa yürümesini izledi⦠Kyoko bunu sevecekti.
Ãç hafta sonraâ¦
GeçmiÅteki kız üniversiteye yaklaÅırken, altın sarısı gözler izledi. Onu bulmuÅtu ve ne yapıp edip iÅleri bir kez daha düzeltecekti. Gözlerinin altın rengindeki saydamlıÄı, o uÄursuz günde, ölümcül bir savaÅın ortasında olanların anılarıyla parlarken, bir an için insan kalkanının kaydıÄını hissetti.
Pencereden gelen sabah güneÅinin ıÅıkları, arkasında kanat biçiminde tuhaf bir gölge oluÅturuyordu. PençeleÅmiÅ elini kaldırdı ve gözlerini kısarak pençelerin tekrar insan örtüsüne bürünüÅünü izledi.
Tekinsiz gözlerini tekrar rahibeye döndürerek içindeki güçleri bastırdı. Kyokoânun saflıÄıyla, etrafındaki kötülüÄün uyanıÅını hissettiÄi bir andı. Bu sefer⦠aynı hatayı yapmayacaktı.
Kyoko baÅını kaldırıp devasa binaya baktı. Burası ona, bilinmeyen bir geçmiÅteki büyük bir Åato gibi görünüyordu. Kendi kendine sırıttı. Buna engel olamıyordu. Bursu ve aslında burada yaÅayacaÄını öÄrendiÄinden beri hala mutluydu.
Arkasındaki Tamaâya baktı. Ãantaları taÅımak ve yerleÅmesine yardım etmek için onunla gelmesinin büyük desteÄi olmuÅtu. Kyoko, annesi ve büyükbabasının evde kalıp orada vedalaÅmalarına dair konuÅtuÄu için memnundu. Åimdi bu büyük özgürlükle neredeyse sersemlemiÅ hissediyordu ve tadına vararak derin bir nefes aldı.
âKyoko, bütün gün orada dikilecek misin, yoksa gidip yatacaÄın odayı bulacak mıyız?â Manzara onu da etkilese de Tama homurdandı. BaÅını kaldırıp, ana kapıya yönelen devasa kemere ÅaÅkınlıkla baktı.
Kyoko haritayı elinde tuttu ve üniversitenin saÄ tarafına baÄlanan heybetli binayı iÅaret etti. âBu doÄru bina olmalı.â Döndü ve Tamaâya göz kırptı. âBu sabah bana yardım ettiÄin için teÅekkür ederim.â
Tama biraz utanmıŠhissederek sırıttı. âElbette Kyoko, nihayet senden bir süreliÄine kurtuluyorum, bu yeterli karÅılık olur.â BaÅını eÄerek savuÅtu ve gülmekten ölerek bir süre ondan kaçmaya çalıÅtı.
Kyoko onu kovalamaya baÅladı, ama üzerinde bazı gözler hissederek yolun ortasında durdu.
Rüzgar, kestane rengi saçlarını yüzünden uzaklaÅtırırken, kimin gözlerinin üzerinde olduÄunu merak ederek binaya baktı ama daha fazlasını göremedi. Son birkaç yıldır tuhaf Åeyleri hissedebiliyordu ve orada birinin olduÄunu⦠onu izlediÄini, Åüphe götürmez biçimde biliyordu. Neredeyse ona dokunduklarını hissediyordu.
Yukarıdaki pencerede bir hareket gördüÄünü düÅündü, ama daha yakından inceleyince boÅ olduÄuna karar verdi. Kyoko bu garip hissin yok olduÄunu fark ederek iç geçirdi. Hayal kırıklıÄının kaybolmasını beklerken yumuÅak bir Åekilde alt dudaÄını ısırdı. BoÅ vererek en sonunda kapıdan içeri giren Tamaâya yetiÅti. Ä°kisi de etrafa bakınırken donup kaldı.
Yukarıya doÄru bakarken "bu yer bir harika,â diye fısıldadı Tama, ardından ciddi bir sesle ekledi. âBu haritayı saklamak isteyebilirsin⦠eÄer seni tanıyorsam burada kaybolacaksın.â
Kyokoânun gözleri ana salonun içinde dolaÅırken, onu duymuyormuÅ gibiydi. İçinde bulundukları oda, diÄer katlara doÄru spiral bir biçimde kıvrılan merdivenleriyle en az üç katlı bir bina uzunluÄundaydı. Bir tarafta büyük bir kütüphane varken diÄer taraf dinlenme alanına benziyor ve ortasındaki yüksek tonozlu tavanda asılı devasa bir avize bulunuyordu.
âBunun düÅtüÄünü görmek gerçekten hiç hoÅuma gitmezdiâ diye havayı iÅaret ederek baÅıyla onayladı.
Konforlu mobilyaları olan oturma alanları aÅaÄıdaydı. Sabahın çok erken bir saati olsa da Åimdiden kalkmıŠolan öÄrenciler oradaydı ve bir takım iÅlerle