Kızıl Odanın Rüyası III. Cilt. Сюэцинь Цао. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Сюэцинь Цао
Издательство: Elips Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 978-625-6862-36-4
Скачать книгу
ama ayinler Jia Zhen geri dönene kadar ertelendi.

      You Shi ve ilgili personel şehir dışındaki işlerle meşgul olurlarken, her iki konakta da gelen misafirlerle ilgilenecek yetkili kimse kalmamıştı. Rong Konağı’nda Xifeng hâlâ hasta olduğundan insan içine çıkmıyordu; Li Wan tüm zamanını gençlere göz kulak olarak geçiriyordu; Baoyu de bu tür işlerde pek becerikli değildi. Dolayısıyla geçmişte aile için ufak tefek işler yapmış olan bazı genç, ikinci derece akrabaların çağrılması gerekti. Jia Bin, Jia Guang, Jia Heng, Jia Chang, Jia Ying ve Jia Ling farklı görevleri üstlendiler. Ning Konağı tarafındaysa evin iç idaresi bile problemdi. You Hanım’ın eve geri dönmesi mümkün değildi; bu yüzden her şeye göz kulak olması için üvey annesi yaşlı Bayan You’yu çağırmak zorunda kaldı. Yaşlı Bayan You’nun önceki evliliğinden, iki bekâr genç kızı olduğundan en mantıklı çözüm onları da beraberinde getirip, Ning Konağı’na geçici olarak yerleşmekti.

      Şimdi başka bir yere geçiyoruz. Kuzen Zhen babasının ölüm haberini alır almaz izin istemek için Tören Bakanlığı’na acil başvuruda bulundu. Dilekçesinde Jia Rong’un da adını yazdı; ne de olsa bir komisyona başkanlık ediyordu. Tören Bakanlığı memurları, Majestelerinin sabık imparatora bağlılığını ve sabık imparatorun gözde odalığının cenaze töreninde tam destek verme kararlılığını bildiklerinden, izin konusunda kendi inisiyatiflerini kullanmayı göze alamayıp, konuyu bir bildiriyle İmparator’a ilettiler. İmparator, o kendine özgü yüce iyilikseverliği ve merhametiyle, kendi kaybını da düşünüp, üstelik ataları kraliyete önemli ve üstün hizmetler veren birisinin kaybına karşı büyük bir anlayış gösterdi. Bildiriyi okuduğu anda ilk tepkisi Jia Jing’in resmî mevkisinin detaylarını sormak oldu. Tören Bakanlığı şöyle bir rapor verdi:

      Jia Jing: İmparatorluk İmtihanı’nı yüksek dereceyle kazandı. Hâlâ hayattayken atalarından gelen resmî unvanı ve maaşı oğlu Jia Zhen’e devredildi. Yaşı ve hastalıkları nedeniyle, son yıllarını Gizemli Gerçek Manastırı’nda inzivaya çekilerek geçirdi ve orada öldü. Oğlu Jia Zhen ve torunu Jia Rong, sabık majestelerinin cenaze töreninde anıt mezarda yerlerini almışlardı. Şimdi de kendi cenaze törenlerine katılmak için izin istiyorlar.

      Bu raporu okuyan Majesteleri memnuniyetle şu bildiriyi gönderdi:

      Jia Jing, yaşadığı sürece devlete çok önemli bir hizmette bulunmamış olsa da büyükbabası Ningguo Dükü’nün kraliyete olan sadık hizmetleri dikkate alındığında, ölümünden sonra Beşinci Derece memuriyetin onur ve haklarını taşıyan bir unvan ataması yapılması; oğlu ile torununa cenazesini Alt Kuzey Kapısı’ndan geçirerek başkente sokma yetkisinin verilmesi, kendi evinde bütün geleneksel ayin ve törenlerin yapılması ve gömülmek üzere kayıtlı olduğu ata topraklarına götürülmesi uygun görülmüştür. Ayrıca İmparatorluk Şölen Dairesi’nin, adı geçen şahsın cenaze masraflarını karşılamak için oğluna ve torununa Birinci Derece cenaze adakları ödemesi yapması; prens ve düklerden başlamak üzere Saray’daki herkesin taziyeye gitmelerine karar verilmiştir.

      Bildiri yayımlanır yayımlanmaz, sadece Jia ailesinin üyeleri minnetlerini ifade etmekle kalmadılar; aynı zamanda Saray’ın bütün yüksek rütbeli memurları İmparator’un cömertliğinin bu sıra dışı örneğine övgüler yağdırdılar. Kuzen Zhen ve Jia Rong, gidecekleri yere varana kadar at sırtında gece gündüz seyahat etmek üzere yola çıktılar. Yaklaşık olarak yolun yarısına geldiklerinde, süratle kendilerine doğru gelen bir grup atlıyla karşılaştılar. Jia Bin ve Jia Guang, Jia ailesinin bir kısım çalışanıyla beraber geliyordu. Kuzen Zhen’i tanıyınca hemen atlarından indiler, dizlerini ve ellerini yere koyarak Mançu selamı verdiler.

      “Siz neden geldiniz?” diye sordu Kuzen Zhen.

      “Bayan Zhen, siz ve Rong oradan ayrılınca büyük hanımefendiye eşlik edecek kimse kalmayacağından endişelendi.” dedi Jia Bin. “Bu yüzden sizin yerinizi almamız için bizi gönderdi.”

      Kuzen Zhen karısının düşünceli davranışını memnuniyetle karşıladı.

      “Evde işler ne durumda?” diye sordu. “Nasıl idare ediyorsunuz?”

      Jia Bin, You Shi’nin Taocu rahipleri hapsettiğini, Jia Jing’in cesedini aile tapınağına nasıl taşıttığını, yokluğunda evle ilgilenecek birileri olsun diye üvey annesini ve iki kızını geçici olarak Ning Konağı’na nasıl getirttiğini anlattı. Diğerleriyle beraber atından inen Jia Rong annesinin üvey kardeşlerinden söz edildiğini duyunca gülümsedi. Kuzen Zhen başını salladı, birkaç kere bu düzenlemelerin çok mantıklı olduğunu söyledi ve dizginleri çekip tekrar yola koyuldu. Kuzen Zhen ve Jia Rong, hiçbir konaklama yerine uğramayıp, sadece hanlarda at değiştirecek kadar kalarak gece gündüz yollarına devam ettiler. Gece vakti başkentin yakınlarına vardılar ancak saat iki civarında Demir Eşik Tapınağı’na ulaştılar. Nöbetçiler, onları karşılasınlar diye uyuyanları uyandırdılar. Kuzen Zhen ve Jia Rong atlarından inip yüksek sesle feryat etmeye başladılar. Tapınağın dış kapısından katafalk odasına kadar ağıt yakarak, dizlerinin üzerinde süründüler. Tabutun ayakucunda kafalarını defalarca yere vurdular ve gün ağarana kadar ağladılar. Sabah sesleri kısılmıştı.

      O ana kadar görüşme fırsatı bulamadıkları You Shi ve diğerleri onları selamlamak için geldikleri zaman kısa bir ara verdikten sonra, kendir bezinden matem kıyafetlerini giydiler ve tekrar tabutun ayakucuna gittiler.

      Halledilmesi gereken çok fazla iş olduğundan, Kuzen Zhen için, görgü kuralları gereği yaslı bir oğuldan beklendiği şekilde, hiçbir şeye aldırmadan matemini gerçekleştirmesi imkânsızdı. Örneğin, Lütufkâr Buyruk’un konakta katafalk kurulmasına, adak sunumlarının ve taziyelerin orada kabul edilmesine izin verdiğini dost ve akrabalara bildirmesi gerekiyordu. Jia Rong, tabutun karşılanması için gereken bütün hazırlıkları yapmak üzere eve gönderildi. Bu görevi memnuniyetle karşıladı. Hemen atına binip şehre doğru ilerledi. Eve varır varmaz, uşaklara Ning Konağı’ndaki kabul salonunda bulunan masa, sandalye gibi eşyaları kaldırmalarını, tabutun konması için beyaz matem perdeleri ve paravanlarla bir mabet hazırlamalarını emretti. Ayrıca dışarıda cenaze bandosu için bir tente ve daha sonra üzerine matem ifadeleri yazılacak bir kemer kurmalarını da söyledi. Bütün bu işlerin kontrol altına alındığından emin olunca, büyükannesini ve genç teyzelerini selamlamak üzere içeri girdi.

      Saygıdeğer Bayan You (You Shi’nin ölen babası Bay You altıncı derece memurdu) uykuya çok düşkün olan yaşlı bir kadındı. Jia Rong içeri girdiğinde sedire uzanmış şekerleme yapıyordu. Hizmetçilerinin arasında oturmuş nakış işleyen kızları onu karşıladılar.

      “Gelmenize çok sevindim, teyze.” dedi Jia Rong, büyük olanı selamlayarak. (Adı Erjie’ydi.) “Babam sizi çok özlemişti.”

      Erjie kızardı.

      “Şu serseriye bir bakın hele!” dedi. “Terbiyeli ol! Sen de arada bir azar işitmeden rahat edemeyen insanlardan birisin herhâlde. Güya iyi yetiştirilmiş, eğitimli bir beyefendisin ama bir işçi kadar bile terbiyeli değilsin!”

      Hemen yakınında duran ütüyü eline alıp Rong’un kafasına atacakmış gibi yaptı. Jia Rong dehşet içinde eğilip başını kollarıyla kapattı. Kızın çok yakınında durduğundan, gülerek göğsüne kapanıp merhamet diledi. Bunun üzerine küçük teyze Sanjie gelip tırnaklarını delikanlının dudaklarına geçirdi.

      “Gelince ablamıza söyleyeceğim seni.” dedi.

      Jia Rong sedirde ikisinin arasında diz çöküp söylememeleri için yalvardı, iki kardeş kahkahalarla güldüler. Delikanlı onların kakule yediklerini görünce biraz almak için atıldı. Bunun üzerine Erjie ağzında çiğnediği kakuleyi suratına tükürdü. Hiç istifini bozmayan