Sevabın hepsi cennette
Şeriat yolunu anlatamadan
Kalmak istemem üzüntüde
Esenaman yanındakilerin de ısrarları ile Acıbay Molla’ya o günün din adamlarının durumunu da gözler önüne seren bir cevap verir:
Top cıyılıp ıy çıksa
Tolup ketet moldolor
Torgoy bolup lepildep
Konup ketet moldolor
Aytkandarın çın bolso
Akıretke barganda
Aziz başın kor bolor
Kalabalık toplanıp, haykırış çıksa
Dolar taşar mollalar
İbibik kuşu olup acele ile
Konar gider mollalar
Dediklerin gerçek ise
Ahirete gittiğinde
Aziz başın hor olur
(…)
Koşular bolson tayıpka
Koconun üyü şayıkta
Kara ookat üçün sen dagı
Kalarsın katuu ayıpka
Calgandı cakşı bilesin
Cardamın tiybeyt mayıpka
Senin üyün meçitte
Zeketin kalat keçikpe
Birleşecek isen taifeye
Hocanın evi şeyhte
Haram yemek için sen de
Kalacaksın ağır suçlamada
Yalanı iyi bilirsin
Yardımın dokunmaz engelliye
Senin evin camidedir
Zekâtın kalır gecikme.
Şairin özellikle övgü ve yergi şiirlerindeki hüneri, dönemin yöneticileri kadar din adamlarına karşı yazdığı bu tür tenkit şiirlerinde de dikkati çeker. Esenaman; Acıbay Molla’nın söyledikleri ile yaptıklarının birbirini tutmadığını, yalancı ve menfaatçi olduğunu, din anlayışının şekilden ibaret kaldığını söylediği şiirinin sonunda sözü onu herkesin içinde kovmaya kadar vardırır:
Bey daaratı tozoku
Karam emey emine?
Elden aldap alganın
Aram emey emine?
Kuuçundaba emi sen
Küp tüşündün kebime
Eçki soyso et ceysin
Eki söz menen epteysin
Tarpka kongon coruday
Taş keltekke alsa ketpeysin
Oylono berbey oydolo
Otura berbey corgolo
Abdestsiz cehennemlik
Haram değil de nedir?
Halkı dolandırıp aldığın
Haram değil de nedir?
Zavallı görünme şimdi sen
İyi anladın sözümü
Keçi kesse, et yersin
İki sözün ile halledersin
Leşe konan kuzgun gibi
Taşlasa da gitmezsin
Fazla düşünmeden kıpırda
Fazla oturmadan yorgala
Koltugunda şaytan bar
Konogun taap korgolo
Kılçıldaba kalp ele
Kana ordunan tur moldo
Koltuğunda şeytan var
Misafirini bulup koru
Titreme yalandan
Hadi yerinden kalk molla
Araştırmalara göre birçok türde ve farklı muhtevada şiirler söyleyen fakat çoğu şiiri bugüne ulaşamayan Esenaman, destan söyleme geleneğinde de hünerli bir şairdir. Destanları hafızası ve hayal gücü sayesinde ustaca anlatan Esenaman’ın doğaçlama şiir söylemedeki ustalığı özellikle bu türde oldukça dikkati çeker. Onun icrasını gerçekleştirdiği ‘Manas’, ‘Semetey’, Kococaş’, ‘Olcobay’ ve ‘Kişimcan’ destanları bugüne kadar kimi şairler tarafından taşınır. Esenaman’la ilgili olarak dönemin meşhur şairi Arstanbek şiirinde:
Esenaman eski ırçı
Elge cakkan keski ırçı
Comoktun bolcu moldosu
Aytıştın bolçu corgosu
Nuska sözgö nar ele
Aytkanınday bar ele
Kızıl tili kurç ele
Irçılardın murçu ele
Esenaman eski şair,
Halkın hoşlandığı bilge şair,
Destanın idi mollası
Atışmanın idi yorgası.
Nasihat söze nar idi
Dedikleri kadar var idi
Kızıl dili (söz ustası) keskin idi
Şairlerin ateşi (tesirli sözü) idi
Çarlık dönemi ve daha sonraki dönemlerde Kırgız şairleri arasında işlenmesi gelenek hâline gelen konulardan biri olan ‘akan su’ konusu birçok şair için bir metafor olarak kullanılır. Şairin birikimine, eğitimine, dünya görüşüne ve şahsî yeteneğine göre hacmi, derinliği, anlam yükü ve kelime hazinesi değişen ‘akan su’ konusu şairlerin hayat, insan, geçmiş ve gelecek gibi genel başlıklarda düşüncelerini şiirle ifade etmenin bir aracı olur.
Dönemin ‘akan su’ konulu şiirler söyleyen şairlerinden biri de Esenaman’dır. Esenaman’ın ‘akan su’ konulu şiiri, diğer şiirlerine benzer bir biçimde şairin hareketli hayatı, derleme sürecindeki zorluk ve aksaklıklar sebebiyle parçalı bir anlatım özelliği gösterir. Daha çok dinî bilgilerin yer aldığı ‘Akkan Suu Bayanı’ şiirinde suyun tabiata etkisi, onu yeşil, güzel hâle getirişi işlenir. Bu şiirde; insan, hayvan ve bitki gibi bütün canlı unsurların var olmasında ve varlığını sürdürmesinde suyun hayatî etkisi üzerinde durulur. Ayrıca bu şiir Esenaman’ın şairlikteki mahareti konusunda da ciddî ipuçları vermektedir (Akmataliyev, 2012: 233).
‘Akkan Suu Bayanı’ Şiiri
Akındın eşit camagın
Aytalık suunun adalın
Adal emez pendege
Tiygize cürgön calalın
Eşitseñ akın camagın
Emi aytam suunun adalın
Ak car ıldıy kuyulup
Agıp