Kırgız Şiirinde Akan Su. Mustafa Kundakçı. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Mustafa Kundakçı
Издательство: Elips Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 978-625-99795-8-8
Скачать книгу
yazıya aktarılan bu atışma Kırgızistan coğrafyasının tamamında bilinen varyant sayısı oldukça fazla olan bir eserdir. Atışma, Talas’ta düzenlenen büyük şölende doğaçlama şiir söyleme yöntemi ile gerçekleştirilir.

      Eseneman ve Ceñicok arasında gerçekleştirilen atışmada şairler aynı bölgenin şairleri oldukları için, türün diğer örneklerinde olduğu gibi sözü aile, boy ya da bölge gibi konular üzerinde ayağa düşürmez. Bunun yerine şiirlerin muhtevasını şairlerin sosyal hayat, din, ahlaki meseleler konusundaki düşünceleri belirler. Bu bakımdan düşünce ve sanat hünerinin en iyi örneklerinden bir sayılabilecek bir edebî eser ortaya çıkar. Atışmayı Ceñicok kazanmışsa da Esenaman’ın atışma sırasında Ceñicok’tan aşağı kalmayan özellikle kafiye bulmadaki ustalığı, düşüncelerinin netliği, nükteli söyleyişi gibi hünerleri onun da büyük bir şair olduğunu göstermeye yeter. Esenaman atışmada kaybetmesine rağmen bu durumu kişisel bir kavga haline getirmez ve Ceñicok’un şairlik kudretine, ustalığına her zaman saygı duyar (Akmataliyev, 2012: 225-230).

      Kırgız şiir geleneğindeki atışmanın en zor türü bilmeceli atışmadır. Bu tür daha çok dinî inançlarla ilişkili olduğundan ortaya çıkışı da eski dönemlere dayanır. Bilmeceli atışmalarda kullanılan motif, içerik ve kahramanların Kırgız sahası dışında Altay, Hakas ve Kazaklar arasında da birçok varyantlarının bulunması türün ortak edebî devrede kullanılan eski bir şiir söyleme biçimi olduğunu doğrulamaktadır. Bilmeceli atışmalarda klişe söyleyişler, klasik örnekler kullanılmakla birlikte şairler, kendilerine ait özgün ve kişisel detaylar da eklemek zorundadır. Toplumun tabiî gelişme sürecinde yaşananları, insan ve tabiat etrafında gerçekleşen olayları anlamak üzerine kurulu bilmeceleri şair, estetik bir kavrayışla sorar ya da cevaplar. Bu atışma türü şairin şiir söyleme yeteneği kadar, insandan topluma, toplumdan tüm âleme genişleyen bir mecrada düşünebilme yeteneğini de geliştirir. Bilmece türü atışmalarda şairler bir süre sonra toplumsal ve siyasî meseleri de bilmecenin konusu yapar. Bir tür beyin fırtınasına dönüşen ve yeni fikirler üretme, toplumsal farkındalık oluşturma, sorun çözme gibi bugün de ihtiyaç duyulan yetenekleri geliştirmede bilmece türü atışmalar oldukça önemlidir. Esenaman ile Çoñdu’nun aşağıya bir kısmı alıntılanan bilmece türündeki atışması bu türün bugün de en iyi örnekleri arasında sayılabilir.

      Esenaman:

      Kuu ılaaçın teppegen

      Kulduyup cerge tüşpögön

      Kuuda bütün bar beken

      Kara ılaaçın teppegen

      Kaldayıp cerge tüşpögön

      Kanatta bütün bar beken?

      Beyaz Laçin vurmayan

      Hareketsiz yere inmeyen

      Kuğuda sağlam var mıymış?

      Kara Laçin vurmayan

      Kocaman şekilde yere inmeyen

      Kanatta sağlam var mıymış?

(Akmataliyev, 2012: 223)

      Çondu:

      Kuu ılaaçın teppegen

      Kulduyup cerge tüşpögön

      Kuuda bütün kurkulday

      Kara ılaaçın teppegen

      Kaldayıp çerge tüşpögön

      Kazda bütün Karlıgaç

      Beyaz Laçin vurmayan

      Hareketsiz yere inmeyen

      Kuğuda sağlam çulha kuşu

      Kara Laçin vurmayan

      Kocaman olup yere inmeyen

      Kazda sağlam kırlangıç.

(Akmataliyev, 2012: 223)

      Hayatı boyunca birçok şair ile atışan Esenaman, sadece Kırgız lehçesiyle değil Kazak lehçesiyle de şiirler söyleyen, atışmalara katılan bir şairdir. Kazak coğrafyasını da dolaşarak birçok şiir söylediği rivayet edilen şairin bu özelliğini Arstanbek de doğrulamaktadır:

      On, sol Kırgız çoğulsa

      Kakşap bir ırdap turçu ele

      Kazak, Kırgız aralap

      Eki tilde bipbirdey

      Elirip ırdap curçu ele

      Sağ, sol Kırgızları toplansa

      Durmadan şarkı söyler idi

      Kazak, Kırgızları dolaşıp

      İki dilde de aynı şekilde

      Coşarak şarkı söyler idi

(Kebekova, 1994: 133)

      Ayrıca halk arasında, Esenaman’ın Kazak Türkçesi ile de şiirler söylediği ve Kazak şairlerle atıştığı ihtimalini güçlendiren içerisinde Kazak Türkçesine ait kelimelerin de bulunduğu ve Kazak şiirine has bir şiir biçimi olan ölöñ şeklinde söylenmiş 11-12 hecelik bir şiiri de bulunmaktadır:

      On beşinde şarkırap akkan bulaktaysın

      Cıyırmanda carga oynogon ulaktaysın

      Otuzda küyüp turgan çıraktaysın

      Kırkında kınga salgan bolottoysun

      Elüüdö belden aşkan adamdaysın

      Altımış caş kayra köçkön eldey eken

      Cetimiş cergesi meken eken

      Seksenin kara cerden kem eken

      Toksonun tongo sepken bor eken

      Balanın balasına kor eken

(Akmataliyev, 2012: 216)

      On beşinde çağlayıp akan pınar gibisin

      Yirmisinde yarda oynayan oğlak gibisin

      Otuzunda yanmakta olan çıra gibisin

      Kırkında kınına konmuş pulat gibisin

      Ellisinde belden aşan adam gibisin

      Altmış yaş, geri göç eden halk gibiymiş

      Yetmiş, vatanı ile eşit imiş

      Seksenin kara topraktan eksik imiş

      Doksanın buza saçtığın toz imiş

      Oğlunun oğluna hor imiş

      Esenaman-kendi döneminin şairidir. Onun için onun yaratıcılığı aşırı övülmeden veya eksiltilmeden kendi değerini alması gereklidir. Şairin yaratıcılığı kendi döneminin tarihi şartına, toplumsal ve sosyal bakış açısına, ahlaki bilgisine göre oluşturularak gelişmesi ise değerlidir. Bundan fazla talep etmenin bir zaruriliği yoktur. Esenaman’ın yergi şarkıları bazı kişilerin emri ile söylenmesine rağmen, nişanladığı kişiyi indirebilmiştir. Buna yukarıdaki Cankaraç ve Baytik hakkında söylemiş olduğu şarkıları açık örnektir.

      Eseneman dönemindeki mollaların halkı aldatarak menfaat temin etmelerinden de oldukça rahatsızdır. Helal haram konusunda işine geldiği gibi davranan, dini kullanarak halkı korkutan mollaları şiirlerinde açıkça eleştirir. Nitekim bir tanıdığının evine gittiğinde onun hasta hanımını iyileştirmesi için evine çağırdığı Acıbay Molla’yı elindeki tek keçiyi keserek ağırladığını mollanın da bu durumu kendisi için bir hak saydığını görür. Ayrıca Molla, şairi de kendisine ve dolayısıyla dine gereken ilgiyi ve saygıyı göstermemekle itham eder:

      Koconun