Kanım dondu donacak damarlarımda
Dur, Gülbeyaz, okuma.
Bir fırtına kopuyor sonra denizlerin dibinden
Kamçılıyor dalgalar sahil boyu taşları
Gülbeyaz şiir okurken
Kemiriyor yelesini dumanlı dağ başları
Renkler karışıyor, değişiyor mevsimler.
Ha şimdi güz, işte bahar
arkadan gelecek yaz.
İnsan oluyoruz sesini dinledikçe
Nazlanma, oku Gülbeyaz.
YÜREĞİMİN KAPISI 11
Sen ansızın geleceksin bir gece
Hiç korkma gel.
Yüreğimin kapısı sana açık bilirsin
Bana sormadan girdin bir sızı gibi ince
istediğin zaman çıkıp gidebilirsin.
Sensiz geçen günlerimi anlatacağım sana
Usulca otur dinle masal dinlermiş gibi
Çok bekledim seni hadi uzat elini
Gözüme bakma öyle geç kaldın dermiş gibi.
Sen ömrünün baharında yeşil, yeşil bir filiz
Ben de son baharında sarı yapraklar gibi
Kaynaklarımı çaldılar çatlattılar dudaklarımı
Bulutlara el açan susuz topraklar gibi.
Ve gecem ve gündüzüm tutuştu saçlarından
Dökül sicim, sicim gel söndür bu ateşi
İnan bana, güven bana, gel bana, getir bana
Ellerinde dünyayı, gözlerinde güneşi.
ŞİİRLERİMİN ÖBÜR YARISI 12
Şiirlerimin öbür yarısı
Sigara kutularında kaldı,
Yaldızından, yıldızından paklanmış
Tertemiz tunç şiirler
Basılmayan şiirler.
Korkunç şiirler.
Ben zaten dağınık adamım
Akıl edip toplasanız bu şiirleri
Elbet bir yeri bulunurdu
Hazır tuğla nihayet
Evsiz bir arkadaşa
Ev kurulurdu.
Hem de
Ev gözünüz görsün
Duvarı şiir
Tavanı şiir
Döşemesi şiir
Çatısı şiir
Penceresi şiir
Kapısı şiir.
Eh gene olmaz belki
Şiir sevenler yurdu.
Ama içindekiler
İster istemez şiir okurdu.
NO: 77 MEHMET AHMET SANSAR (1940)
Razgrat iline bağlı Karaağaç köyünde (Brestovene) çok çocuklu bir çiftçi ailesinde doğdu. Ailenin ilk çocuğudur. İlk ve orta okulu doğduğu köyde bitirdi. Daha sonra Rusçuk şehrinde (Ruse) Meslek Lisesinin elektrik elektronik bölümünden mezun oldu. Zavet Devlet Makine Traktör Merkezinde göreve başladı. Orada iki yıl çalıştı. Askere alındı. Emek eri olarak askerliğini yaptı. Terhis oldu. Razgrat Cam fabrikasında uzun yıllar elektrik teknisyeni olarak çalıştı.
Bulgaristan’da ad değiştirme kampanyasında “Yeni Işık-Nova Svetlina” gazetesinin il muhabirliğine getirildi. Gazetede aktif olarak Bulgarlaştırma lehinde yazılar yazdı. Türk ahalisi tarafından dışlandı. 11 kasım 1989 yılının Demokratikleşme rüzgarları onu işsiz bıraktı. Ancak yıllar sonra milli görüşte af edilmez bir hataya düştüğünü anladı. 1992-1993 ders yılında Razgrat iline bağlı Demirciler köyüne Türkçe öğretmeni olarak atandı, orada birkaç yıl çalıştı. 2001 yılında emekli oldu. Halen Razgrat şehrinde oturmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır. Bulgarca biliyor.
Şiire lise yıllarında aşık oldu. Yaratıcılığa kısa ve lirik şiirle başlayan şair daha sonra sosyal ve siyasi konulara el attı. Şiirlerinde aşkı, barış ve savaş problemlerini işledi. Son şiirlerinde mantığın daha ağır bastığını görüyoruz. Duygularını kendi tarzı ile dile getiren ve kendi sesini bulan şairlerdendir.
Eserleri:
“Bir Akşam Üstü”, Şiirler, Razgrat 2000
UNUTMA 13
Unutma
Benimsin ne zamansa
Belki de çok acıyacak kalbim
Ve usanacak gönlümün adaleleri bu bekleyişle
Belki de bu özlem kalacak yıllarca içimde.
Ve yakacak beni bu ihtiras bu hasret
Yağmurlu geceler olacak belki ıstırapla dolu.
Ama bendeki kavga bitmeyecek
Gözlerim yolda olacak hep
Ve gece yarılarına kadar ısrarla bekleyecek
Sonra bir gün Maya dağını gezeceğim
Yapayalnız deli gibi
Bahçedeki güllerini göreceğim avludan
Seni göremezsem
Maya dağında masallar anlatacağım
Sevdiğim insanlara doya, doya.....
Padişahın en küçük kızı olacaksın
Masallarımda sen
… Eğer gelmezsen.
GÜN BATARKEN 14
Güneşi kalbime benzetecektim az kalsın
Kanlı, hasretli, yanık, bitik
Bak yüceliğine göre
Kalbim kadar küçüldü diyecektim
Fakat kayboluverdi ansızın.
Sen her gün
Sen her gece benimlesin
Bir gün gurupla gidersin sanıyordum
Amma gitmiyorsun yıllardır.
Misafirim ol bu akşam da
Gitme yollasam da seni
Kaderim ol istersen
ziyanı yok…
En güzel gecemiz
Bu gece olsun nitekim
Kederim de olsan gitme.
Öylece kal içinde gözlerimin…
KİMSESİZKEN