Temel problemlerden bir diğeri ise, çevre şartlarında, belgelerin dağınık olması, yazıların tam dökümlerinin yazar ve şairlerin arşivlerinde bile bulunmamasıdır. Tüm bu koşullar altında akademik bir bakış açısıyla Çevren dergisinin sistematik çözümlemesinin yapıldığını hatırlatmalıyız. Ancak, Kosova’da benzer çalışmalar, Tan gazetesi, Kuş, Esin, Çığ, Filiz, Türkçem … gibi dergiler için de yapılmalıdır. Yine Makedonya’da 1944-1990 arasında Türkçe olarak yayınlanmış gazete ve dergilerin bibliyografik çalışmalarının yapılması, böyle bir kitabın eksikliklerinin giderilmesinde önemlidir. Şu anda Kosova’da Çağdaş Türk Edebiyatı (1951-2008)’nın eksikliklerinden birisi de budur. Eldeki malzeme gereği, kitapta basılı metinler dışındaki malzeme üzerinde durulamamıştır.
Veriler elde tam olmadığı müddetçe, bilimsel sonuçlar elde etmek ve hüküm bildirmek akademik terbiyeye aykırı olacaktır. Ancak, çalışmaya bir yerlerden başlanmazsa da yarın çok geç kalınabilirdi. Bu nedenle kronolojiyi esas alan, malzemeyi bir araya getiren derli toplu bir çalışma yapma kararı aldık. Net bir sonuca ulaşamayacağımızı bilsek de, bilgiyi tek elde toplamanın uygun olduğunu düşündük.
Kosova’da Çağdaş Türk Edebiyatı (1951-2008) adlı kitap, bu amaçla yazıldı. Kısa zamanda elden geldiğince çaba gösterildi, kaynaklara ulaşılmaya çalışıldı, kitaplar, tek tek elden geçirilerek fişlendi ve sınıflandırıldı. Bu döneme ait eserler hakkında dağınık olarak bulunan bilgiler derlendi, kaynakçada gösterilerek bir araya getirildi. Kosova Türk edebiyatı üzerine analitik çalışma yapacaklar için elde toplu bir arşiv belgesi oluşturuldu.
Sözünü ettiğimiz tarz bir çalışmada, edebiyat eleştirisi açısından, metin örneklerinin konulması çok da rastlanılan bir durum değildi. Ancak, koşullar kitabın plânını bu yönde değiştirmemize neden oldu. Kosova’da, 1999 tarihinden beri, Türkçenin resmî kanallarda anadili olarak kullanılmıyor olması, Türkçe yayınların sayısının hemen yok denecek kadar az sayıda bulunması, büyük kitapçı ve sergi salonlarının daha açılmaması ve başka nedenler, genç kuşağı yazılı kültürden uzaklaştıran bir etmen olmuştur. O nedenle, onlar adına, kitabımızda, her bir şair ve yazar için, monografik bilgi verildikten sonra örnek metin konulmuştur. Çünkü anadili, kendisini en iyi edebiyat örneklerinde ortaya koymaktadır. Dil gelişimi, Türkçenin özgün örneklerini tanımak ve edebiyat geleneğini öğrenmek ile mümkün olabilmektedir.
1951-2008 yılları arasında; Kosova’da canlı bir çocuk edebiyatı geleneği oluşturulmuştur. Ürünler ve örnekler öylesine çoktur ki, bu konu kitabımızın boyutlarını aştığından, çocuk edebiyatı uzmanına gerek duyduğundan ve başka bir araştırma alanı olduğundan çalışma kapsamı dışında tutulmuştur.
Son olarak şu söylenmelidir. Henüz içinde yaşanan, tanık olunan zamanı yazmak, güç ve bir anlamda da sakıncalıdır. Çünkü değerler henüz yaşanmaktadır ve tarih çizgisi içerisinde hiçbir şey anında netleşmemektedir. Zamanın süzgecinden geçtikten sonra yorum yapılabilir bir hale gelmektedir.
Tüm bu sıkıntılara rağmen, belirli bu çalışmanın ortaya çıkması bir zorunluluktu. Biz, Kosova’da Çağdaş Türk Edebiyatı (1951-2008) adlı bu kitapla, malzemeye topladık, sınıflandırdık ve bir araya getirdik. Bundan sonrası, el ele diğer araştırmacılarla birlikte yazar ve şairlerimizin eserlerini, edebiyat kuramları eşliğinde tek tek ya da karşılaştırmalı metotla incelemek olmalıdır.
I. BÖLÜM
TARİHSEL ÇERÇEVE
Kosova’da Çağdaş Türk Edebiyatı adını verdiğimiz bu çalışmada, 1945 yılında Sosyalist Yugoslavya devletinin kurulmasından sonra, 1951 yılında, Kosova’nın özerk bölge olması ve bu tarihte buradaki Türklerin, Türkçeyi resmi dil olarak kullanım hakkı kazanmasından sonraki süreç esas alınmış, bu süreç 17 Şubat 2008 tarihinde Kosova Cumhuriyeti’nin ilânına kadar getirilerek bir sınırlama yapılmıştır. Ancak Kosova’daki yazılı Türk edebiyatının başlangıcı, ne sözünü ettiğimiz 1951 tarihine denk gelmektedir ne de son 2008 tarihine denk gelecektir.
Cem Topsakal ve Bedrettin Koro, Kosova’da Yaşayan Türkçe Eğitim adlı kitaplarında, Kosova eğitim tarihini anlatırlarken Türkçe eğitim sürecini dört evrede incelemektedirler (Topsakal ve Koro 2007: 19-20).
1.1. Osmanlı Dönemi (1455-1912)
1.2. Yugoslavya Krallığı Dönemi (1912-1945 veya 1951)
1.3. Sosyalist Yugoslavya Dönemi (1951-1999)
1.4. BM Geçici Yönetim Organlarının ve Yerel Yönetim Organlarının Yönetim Dönemi (1999- 17 Şubat 2008)
Benzer bir sınıflamanın, Kosova’daki Türk edebiyatının gelişiminin açıklanması açısından doğru olacağı düşüncesini taşıdığımızdan biz de kitabımıza bu tarihsel planı almayı uygun gördük. Ancak yukarıdaki dönemler verilirken, her bir kırılma noktasında uzun süren büyük savaşların1 olduğu bilinmelidir.
Kosova’da Osmanlı dönemi Türk edebiyatı konusu, uzmanlık alanımız dışı olduğundan kitaba sınırlama getirerek ancak genel bir çerçeve çizilebilmiştir. Ancak bu dönem derinlemesine incelendiğinde görülecektir ki, Osmanlı dönemi Kosova Türk edebiyatı, divan edebiyatı ürünleriyle, halk edebiyatı ürünleriyle ve tekke edebiyatı ürünleriyle incelenmeye değer, birçok edebî şahsiyeti barındırmakta, dikkate değer metin örneklerini içermektedir.
Yugoslavya Krallığı dönemi, Kosova’da Türk edebiyatı açısından, sözlü ve halk edebiyatı ürünleri dışında hemen hiçbir verimin bulunmadığı ya da var olan sınırlı sayıdaki yazılı metinlerin korunamadığı özel bir zaman dilimini oluşturmaktadır. Bu dönem Türk edebiyatı, tarihi araştırmacıları açısından da tam bir karanlık dönemdir. Dolayısıyla özellikle halk edebiyat araştırmacılarının, edebiyat sosyologlarının ve kültür araştırmacılarının değerlendirme yapabilecekleri bakir bir dönem olarak özelliğini korumaktadır. Yugoslavya Krallığı dönemi Türk edebiyatı bilimsel bir bakış açısıyla araştırıldığında, Kosova kültür hayatında bilinemeyen bir çok konu gün ışığına çıkacaktır.
Sosyalist Yugoslavya Dönemi, Çağdaş Türk edebiyatının yeni açılımlarının yaşandığı özel bir dönem olarak durmaktadır. Ancak bu dönem de oldukça çalkantılı, değişken, farklı yönetim biçimlerinin ve aynı zamanda bir savaşın yaşandığı bir zaman dilimini içerir. Yaklaşık elli yıllık bir zaman diliminde Kosova, siyasal yapısı ile, ekonomik düzeni ile, kültürler arası iletişimi ve değerleri ile incelemeye değer bir nitelik taşımaktadır. Bu kitabın genel konusunu da bu dönem oluşturmaktadır.
17 Şubat 2008 tarihi ile çalışmaya nokta koymamızın amacı, -bu tarihten sonra umuyoruz ki- Kosova Cumhuriyet döneminde yeni bir Türk edebiyatı oluşturulacak, yeni şahsiyetler ve edebiyatçılar ortaya çıkacak, bu yeni dönem onların temsilciliğinde araştırılacak, incelenecek ve değerlendirilecektir.
1.1. OSMANLI DÖNEMİ (1455-1912)
Osmanlıların I. Murat döneminden itibaren (1362-1389) Balkan topraklarına girmesiyle birlikte bölgede uzun sürecek bir istikrar dönemi başlamıştır. 1389 yılında I. Kosova Meydan Muharebesi sonucunda, Kosova topraklarına adımını atan Osmanlı İmparatorluğu, Priştine’yi kendisine tabii kılarak, yönetimini, Sırp Krallığına bırakmıştır. Ancak, Priştine’nin, kesin bir şekilde Rumeli Beylerbeyi’ni oluşturan bir sancak haline gelmesi,