Gördüğü şeylerin dinî bir kitabesini anlatıyorlardı ona; açık gökyüzünün altındaki sunaklar… Havada ve yerde bir huzur, her tarafta uzanıp dinlenmeye bir davet vardı. Birdenbire bir ilhama kapıldı. Aslında koruluk bir tapınaktı, uçsuz bucaksız ve duvarsız bir tapınak! Bir benzeri yoktu!
Wallace’ın dili, Roma’nın eleştirmenlerinin değil, “Büyük Canlanma” çağrısına cevap veren binlerce vatandaşı gibi, günler ya da haftalar süren açık hava vaazları, ilahiler, vatansever ve ilham verici konuşmalar, “iyileştirici” müzikler, okuma parçaları ve piyesler (ve nihayetinde filmler) için topluluklar hâlinde ormanlara ve kırsal kamp alanlarına çekilen bir Amerikan Viktoryan’ın dilidir.
Ben-Hur’un başarısı gecikmeden gelmiştir. 1900’den önce otuz altı İngilizce baskı yapmıştır. Bunların çoğu tam metnin olduğu gibi kopyasıdır, ama farklı şekillerde, özellikle deniz savaşı, araba yarışı, Magilerin çöldeki buluşmaları, Beytüllahim’e yolculuk, İsa’nın doğuşu ve çarmıha gerilişi gibi sadece sanatsal bölümlerin yayınlandığı pek çok versiyon da vardır. Ayrıca, roman Hırvatça, Danca, Flemenkçe, Fince, Fransızca, Galce, Almanca, İbranice, Macarca, İzlandaca, Endonezca, İtalyanca, Litvanya dili, Polonyaca, Portekizce, Rusça, Slovence, İspanyolca, İsveççeye ve körler alfabesine çevrilmiştir. Ben-Hur izinsiz olarak da çoğaltılmış ve diğer sözüm ona yazarlar yazarlık iddiasıyla ortaya çıkmışlardır. 1960’a kadar İngilizce baskıların sayısı altmışı geçmiş olup bunların çoğu güzelliğini bozan kısaltmalardır. Ben-Hur’un konusu onu kilise okullarına katılım için aranan bir mükâfat, diğer hayır işleri için de bir ödül hâline getirmiştir.
Ben-Hur’un başarısı onu drama uyarlaması için de hazır bir seçenek yapmıştır. Wallace, sahne versiyonları hazırlamak için başvuran tiyatro idareleri ve drama yazarları tarafından kuşatılmıştır. İsa’yı temsil etmenin imkânsız olduğu gerekçesiyle her seferinde bu istekleri geri çevirmiştir. Bu, İsa’nın çarmıha gerildiğinde çektiği acıyı konu alan oyunları engellemek için 1880’de etkinleştirilen Amerikan yerel yönetmelikler ve hüküm süren bir kralın rolünü oynama ya da Tanrı’yı sahnede tasvir etmeyi yasaklayan İngiliz Parlamento Kararı tarafından güçlendirilen bir problemdir. Wallace, Macar şovmen Imre Kiralfy’nin New York’un Staten Adası’nda yüz yirmi bin metrekarelik bir Ben-Hur tema parkı kurma başvurusunu da benzer şekilde reddetmiştir. 1881’de Başkan James Garfield tarafından Türkiye’ye elçi olarak atanmış ve 1885’e kadar yurt dışında kalmıştır.
Bu arada Ben-Hur’un popülerliği başka bir olgu doğurmuştur: Araba yarışı. 1886’da Romalı kıyafetleri içinde bir sürücüsü olan bir yarış arabası Londra’nın Olympia sergi salonunda gösterilmiş ve bu etkinlik Graphic’te yer almıştır. Bu olay Paris’teki Cirque d’Hiver’de, “Amazonlar” kıyafeti içindeki kadın yarışçılar tarafından sürülen birkaç araba şeklinde bir taklidinin yapılmasına teşvik etmiştir. New York’ta itfaiye şirketlerinin ve Ulusal Muhafız birimlerinin sıkılan personeli tarafından araba yarışları başlatılmıştır. Arabaların ve Romalı kıyafetlerinin tasarımları için “Smith’in Sözlüğü”ne başvurarak ve itfaiye araçlarını ya da ağır silah arabalarını çekmeye alışkın atları kullanarak Brooklyn Coney Adası’nın eğlence alanında ve civarında birkaç kulvarda yarışlara başlamışlar, bu yarışlar kısa süre içinde Pain’in Manhattan Beach yakınlarındaki açık hava tiyatrosunda James Pain’in Pompei’nin Son Günleri toga oyununa da dâhil edilmiştir. 1893’te Alexander von Wagner tarafından bir Roma araba yarışı dev bir panaromik resim olarak yapılmış, sonra bu eser bütün Batı dünyasındaki evlerde ve okullarda asılan popüler bir gravüre dönüştürülmüştür. 1994 yılında Las Vegas’taki bir otel, eğlence ve kumar tesisi bir Roma araba yarışı fotoğrafıyla kendi reklamını yapıp müşterilerini “efsaneyi tekrar yaşama”ya davet etmiştir.
1890’larda bir zaman Amerikan tiyatro yönetmenleri Marc Klaw ve Abraham Erlanger, Ben-Hur’un başarıyla sahneye uyarlanabileceği ve İsa’nın bir aktör tarafından değil de, yoğun bir mavi spot ışığı ile temsil edilmesi durumunda hukuki davalardan ve sansürden kurtulunacağı konusunda Lew Wallace’ı ikna etmiştir. Senaryosunu William Young, çukurda yer alacak orkestra ile görünen ve görünmeyen koro için partisyonunu Edgar Still-man Kelley üstlenmiştir. Bu oyunu, çoğu tekrarını ve turneye çıkan oyunları 1917’ye kadar Ben Teal yönetmiştir. Lew Wallace bir provaya katılmış ve çalışmaları teftiş ederken fotoğrafı çekilmiştir. Tatmin olduğunu ifade etmiştir. Ben-Hur Manhattan Broadway Tiyatrosu’nda 29 Kasım 1899’da sergilenmeye başlamıştır. Oyunun kutsal şeylere saygısızlık içermediği İngiliz denetçi Lort Chamberlain tarafından garanti edilince, Ben-Hur otuz tonluk makine aksamı ve sahne efektiyle Nisan 1902’de Londra’nın Drury Lane Tiyatrosu’na getirilmiştir.
Başlangıçtan beri romanın bolca olan doğal dekorlu bölümlerinin sahnelenmesinin üzerinde durulur. Bir giriş ve bazıları neredeyse sözsüz olan altı perdelik oyun, Magilerin buluşmasını, Messala’nın Hur ailesiyle yeniden bir araya gelmesini, çatı kire-mitinin kazayla yerinden oynamasını, Yahuda’nın kalyondaki çalışmasını, geminin batışı ve Arrius’un kurtarılışını, Simonides’in Yahuda’yı kabul edişini, Daphne Koruluğu eğlencesini, İlderim ile karşılaşmayı, İras’ın Yahuda’yı neredeyse baştan çıkarışını, araba yarışını, cüzzamlı kadınları ve Olivet Dağı’nda (romanda Zeytin Dağı) İsa’nın iyileştirme eylemini sergiler. Bu bölümler Ben-Hur’un sonraki bütün sahnelerinin özünü oluşturmaktadır. Piyes, von Wagner’in artık yaygın şekilde tanınan araba yarışı tablosu/gravürünü alıp bu tabloyu araba yarışı sahnesinin dekoruna, reklam afişinin ve programın tasarımına katar.
Bu arada, Ben-Hur’un telif ücretlerinden zenginleşen Lew ve Susan Wallace Crawfordsville’deki evlerine dönerler. Orada Wallace Türkiye’deki seyahatlerinden aldığı ilhamla Hindistan Prensi (1893) romanını yazar. 1905’teki sessiz sedasız ölümünün ardından karısı ve sekreteri tarafından tamamlanan hatıraları üzerinde çalışır.
Sinema filmleri 1898’den itibaren kısa filme çekilmiş dramalar sunmaktadır. Wallace’ın öldüğü dönemde filmler özellikle müzikhollerde, bal mumu eserler müzelerinde ve sinemalarda -bu mekânların hepsi de işçi sınıfı ya da “düşük” eğlence ile özdeşleştirilirdi- yaygın şekilde sergilenmektedir. 1907’de Kalem Company of New York’un Ben-Hur’un filme çekilmiş versiyonunu yapma kararı filmi bu mekânlar ve izleyiciler ile buluşturmak içindir. Aralık 1907’de ve 1908 başlarında Kalem Company, arka planda sahne dekoru unsurlarını kullanarak Ben-Hur’un on altı bölümlük bir filmini yaptı, oyuncular da Pain’in Manhattan Beach Pompei’nin Son Günleri’nin oyuncularıyla New York Metropolitan Operası’ndan kiralanan aktörlerdir. Deniz savaşı yakınlardaki bir plajda, araba yarışı da Pain’in sahne dekoru Brighton Beach yarış pistine taşınarak, yerel itfaiye ve top arabaları şirketlerinden alınan arabalarla çekilmiştir. Kendi eserlerinin izinsiz kullanımı, oyunun ve romanın “düşük” nitelikli filme