Eğitmen çok geçmeden umutsuz bir görevi üstlendiğini anladı. Tycho’ya o zamanlarda çok tercih edilen hukuk veya diğer bilgi alanlarına dair en ufak bir heves aşılayamadı. Öğrencisinin dikkatini çeken tek şey yıldızlardı, başka bir şey değil. Öğreniyoruz ki Tycho eline geçen tüm parayı gizli gizli, gökbilim kitapları ve araçları için harcıyordu. Vedel’den sakladığı küçük bir küreden yıldızların isimlerini öğrendi, bu küreyi yalnızca Vedel ortalıklarda yokken kullanıyordu. Başlarda tüm bunlar yüzünden az sürtüşme yaşamadılar, ancak zaman için Tycho ve Vedel arasında sağlam ve kalıcı bir arkadaşlık oluşmaya başladı. Böylece birbirlerine saygı duyup birbirlerini sevmeyi öğrendiler.
Tycho henüz on yedi yaşına basmamıştı ki gezegenlerin hareketlerini ve zaman zaman gökyüzünde bulundukları yerleri hesaplamak gibi zor bir işi yapmaya başlamıştı bile. Gezegenlerin gerçek pozisyonlarının, var olan en iyi gökbilimsel çalışmalarda gökbilimciler tarafından onlara atfedilen pozisyonlardan çok büyük ölçüde farklı olduğunu görünce çok şaşırmıştı. Dâhiyane bir öngörüyle, gökcisimlerinin hareketlerini incelemede kullanılacak tek gerçek yöntem için bu cisimlerin yer ölçümlerinin uzun süreli diziler halinde yapılması gerektiğini gördü. Şimdi bize çok bariz gelen bu şey o zamanlar için yepyeni bir doktrindi. Bunun üzerine Tycho elinden geldiğince düzenli gözlemler yapmaya başladı. Tabii ki bunun için kullandığı ilk araç çok ilkeldi, bu araç basit bir pergelden başka bir şey değildi. Gözünü menteşeye yerleştiriyor, sonra da pergelin ayaklarını bir ucu bir yıldıza, diğer ucu da diğer yıldıza gelecek şekilde açıyordu. Bunun ardından pergeli, açılarla bölünmüş bir çemberin üzerine yerleştiriyordu, böylece iki yıldızın açısal uzaklığını elde edebiliyordu.
Sonra kendisi için daha gelişmiş bir araç temin edecekti, “çapraz çubuk”1 olarak bilinen bu aracı eline geçen her fırsatta yıldızları gözlemlemek için kullandı. Tabii ki o günlerde teleskopların olmadığını hatırlatmakta fayda var. Günümüz gözlemcilerine sunulan lenslerin sağladığı optik yardımın yokluğunda gökbilimciler, yıldızların yerlerini ölçebilmek için yalnızca mekanik aletlere başvurabiliyorlardı. Bu aletlerden bir tanesini, belki de Tycho’nun zamanından da önce en muhteşem ekipman olarak görülen aracı, şekilde sunduk.
Çapraz Çubuk
Diyelim ki amacımız iki yıldız arasındaki açıyı ölçmek, o zaman bu açı (eğer açı çok geniş değilse) takip eden şekilde belirlenebilir. AB çubuğu inçlere bölünmüş olsun; diğer çubuk CD de yukarı ve aşağı öyle bir kaysın ki iki çubuk birbirine sürekli dik olsun. Silahlarda da bulunan “gezler”, A ve C’de bulunuyor; D üzerinde de bir raptiye var. Hareket edebilen çubuğu sabit olan boyunca kaydırarak kolayca görebiliriz ki yıldızlar birbirinden çok uzak olmadığında gezler öyle bir pozisyona geliyor ki bir yıldız DC üzerinden, diğeri de DA üzerinden görülebiliyor. Bu tamamlandıktan sonra A’dan çapraz çubuğa olan uzunluk, ölçü biriminin üzerinden okunabilir. Böylece daha önce hazırlanmış tablodan gereken açısal uzaklığın değeri elde edilebilir. Eğer iki yıldızın arasındaki açı, biraz önce tarif edilen şekilde ölçülemeyecek kadar büyükse, o zaman D’deki raptiye CD üzerinde hareket ettirilerek başka bir noktaya konabilir, böylece yıldızların arasındaki açısal uzaklık aracın menziline girer.
Tycho’nun 1572 tarihli “Yeni Yıldız” altılısı (Ceviz ağacından yapılan kollar yaklaşık 167 cm uzunluğundadır.)
Bu aracın çok ilkel bir buluş olduğuna şüphe yok, ancak Tycho gibi maharetli bir adam kullandığında verdiği sonuçlar kayda değer bir kesinliğe sahip oluyordu. Bu tür şeylere ilgisi olan her okuyucuya kendisi için böyle bir araç yapmasını öneriyorum. Bakalım bu aracın yardımıyla ne gibi ölçümler yapabileceksiniz.
Tycho bu küçük aracı kullanmak için, anlamsız vakit kayıplarını ona yasaklamayı kendine görev edinen titiz eğitmeninin uyumasını bekliyordu. Vedel uykuya daldığında ise Tycho kaçmayı başarıp gökcisimlerinin yerlerini ölçüyordu. O genç yaşına rağmen Tycho, gözlemlerini tümüyle mükemmel prensipler kullanarak gerçekleştiriyordu ki bu prensipler hassas modern gökbilimin temellerini oluşturuyor. Küçük araç gerecindeki kaçınılmaz işçilik hatalarını teşhis edip bu hataların derecesini ölçüyor, ondan sonra ortaya çıkan sonuçlara ne kadar etki ettiğini belirliyordu. 1564 yılında elinde küçücük bir araç bulunan genç tarafından uygulanan bu prensip, günümüzde optikçilerin inşa edebildiği en muhteşem araçların bulunduğu Greenwich Kraliyet Gözlemevi’nde de uygulanıyor.
Tycho’nun üç köşeli altılısı (AB ve AC kolları yaklaşık 167 cm uzunluğundadır.)
Amcasının ölümünden sonra, ki bu sıralarda Tycho on dokuz yaşındaydı, artık genç filozofa çalışmalarını yönlendirmesi gereken yer konusunda karışılmayacaktı. Hep hareketli bir yapısı olan Tycho’nun, bundan sonra Rostock Üniversitesi’ne geçtiğini biliyoruz. 28 Ekim 1566’da gerçekleşen bir Ay tutulmasıyla bağlantılı olarak burada da çok geçmeden göze çarptı. O zamanlardaki diğer tüm gökbilimciler gibi Tycho da gökbilimle astrolojiyi ilişkilendirdi. Gökcisimlerinin hareketleriyle insan ilişkilerinin arasında büyük bir bağ olduğunu düşünürdü. Tycho, aynı zamanda bir şairdi. Bir şairi, bir astroloğu ve bir gökbilimciyi bünyesinde barındıran Tycho, Rostock Üniversitesi’ndeyken, gerçekleşen Ay tutulmasının o sıralarda herkesin aklında yer etmiş büyük Türk padişahının ölümünün habercisi olduğunu söyleyen birkaç dize okumuştu. Çok geçmeden padişahın ölümünün haberi ulaştı, tabii ki Tycho kendiyle övünüyordu; ancak çok geçmeden anlaşıldı ki ölüm, tutulmadan ÖNCE gerçekleşmişti, bu da Tycho’ya epey bir gülünmesine neden oldu.
Tycho’nun altılısı (Çelikten yapılmıştır, AB ve AC kolları 122 cm’dir.)
Tycho’nun Ekvatoral Çemberi (Meridyen dairesi, E B C A D, çelikten yapılmıştır, çapı yaklaşık 183 cm’dir.)
Bir bakıma kavgacı bir mizacı olan Tycho, Rostock Üniversitesi’ndeyken başka bir Danimarkalı soyluyla ciddi bir sürtüşme yaşadı. Bu kavganın nedenini kesin olarak bilemiyoruz. Ancak kavga, romantik bir nedenden değil de hangisinin daha iyi matematik bildiğine dair fikir ayrılığına düşmelerinden çıkmış gibi görünüyor. İki gökbilimciye yakışır bir şekilde, gecenin bir köründe gökkubbenin altında dövüştüler; düello, Tycho’nun burnunun bir kısmı, rakibinin maharetli kılıcı tarafından kesildiğinde onurlu bir şekilde sonlandırıldı. Bu yaralanmayı tamir etmek için muhteşem araç yapıcısının dehası tekrar devreye girdi ve Tycho, “altın ve gümüş karışımından” temsili bir burun yaptı. Bu sahte burun o kadar iyi yapılmıştı ki orijinaliyle birebir olduğu söylenmişti. Ancak Dr. Lodge, bu yorumu yapanın bir dost mu yoksa bir düşman mı olduğu konusunda emin değildi.