Morgan sizi dinlemeyi çok seviyor, dolayısıyla lütfen www.morganricebooks.com adresini ziyaret edip eposta listesine katılarak ücretsiz kitap ve hediyeler kazanın, ücretsiz uygulamaları indirin, Facebook ve Twitter ile bağlanın ve irtibatta kalın!
“FELSEFE YÜZÜĞÜ ani bir başarı için her şeye sahip: olay örgüsü, karşı tema, gizem, yürekli şövalyeler, kırık kalplerle dolu yeşeren aşklar, dalavere ve ihanet.Her yaştaki okuyucuya hitap ediyor ve saatlerce zihninizi meşgul tutabiliyor. Tüm fantezi okurlarının kütüphanesinde bulunmasını tavsiye ettiğimiz bir kitap.”
–-Books and Movie Reviews, Roberto Mattos
“Eğlenceli bir epik fantezi.”
–Kirkus Reviews
“Dikkate değer bir şeylerin başlangıcı burada.”
–-San Francisco Book Review
“Aksiyon dolu …. Rice'ın yapıtı oldukça sağlam ve olay örgüsü merak uyandırıcı.”
–-Publishers Weekly
“Sürpizlerle dolu bir fantezi …. Bu, genç yetişkin fantezi serisi olma belirtisinin sadece başlangıcı.”
–-Midwest Book Review
Telif Hakkı Sahibi Morgan Rice © 2013
Tüm hakları saklıdır. Bu yayının herhangi bir bölümü, 1976 ABD Telif Hakları Kanunu ile izin verilenin dışında, yazarın önceden izni olmaksızın, hiçbir formatta ve hiçbir amaçla çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayılamaz veya bir veri tabanı ya da bilgi kurtarma sisteminde saklanamaz.
Bu e-kitap sadece kişisel kullanımınız için lisanslanmıştır. Bu e-kitap başkalarına tekrar satılamaz veya verilemez. Eğer bu kitabı paylaşmak istiyorsanız lütfen paylaşmak istediğiniz kişiler için birer ek kopya satın alın. Eğer bu kitabı okuyorsanız fakat satın almadıysanız veya sadece sizin kullanımınız için satın alınmadıysa lütfen iade edin ve bir kopya satın alın. Yazarın emeğine saygı gösterdiğiniz için teşekkür ederiz.
Bu kitap kurgusal bir eserdir. İsimler, karakterler, işletmeler, kuruluşlar, mekânlar, olaylar ve durumlar yazarın hayal ürününün eserleridir ve kurgusal amaçla kullanılmıştır. Gerçek hayattaki ölü veya yaşayan herhangi biri ile benzerlik tamamen tesadüfîdir.
Telif hakları Razzomgame’e ait Jacket resmi, Shutterstock.com lisansı ile kullanılmıştır.
“Onurum, hayatımdır ve her ikisi de birlikte büyür. Onurumu alırsanız, yaşamım da biter.”
BİRİNCİ BÖLÜM
Gwendolyn, Kanyon’un kenarında durup Kuzey Geçişine uzanan kemerli köprüye ilk adımını attığında kendini soğuğa ve suratına vuran rüzgara hazırladı. Buzla kaplı bu köhne köprü, yıpranmış ahşap kalas ve iplerden yapılmıştı, onları taşıyacağı şüpheliydi. Gwen daha ilk adımında tedirgin oldu.
Uzanıp sallanan ve pek de yardımı dokunmayan tırabzanları tuttu. Argon’u bulmak için Kanyon’un kuzeyine geçerek Dipdünya’ya girmenin tek yolunun bu uyduruk köprü olduğunu düşününce kalbi duruyordu. Yukarı bakınca uzakta kör edici bir battaniye gibi yeryüzünü örten karlı havanın işaretlerini gördü. Bu geçiş hiç olmadığı kadar uğursuz hissettiriyordu.
Aniden çıkan bir rüzgarla ipler şiddetli bir biçimde sallandı. Gwendolyn, kendini iki eliyle tırabzanı tutarken dizlerinin üstüne çökmüş buldu. Bir anlığına köprüyü geçmek şöyle dursun, daha fazla tutunabileceğinden bile emin olamadı. Bunun, düşündüğünden de tehlikeli bir yol olduğunu ve denerlerken bile hayatlarını riske attıklarını fark etti.
“Leydim?” dedi bir ses.
Gwen yüzünü o tarafa döndüğünde bir kaç adım ötede onu takip etmeyi bekleyen Steffen, Alistair ve Krohn’un yanında duran Aberthol’ü gördü. Beşi, dünyanın bir ucundaki bu köprüde tünemiş, belirsiz bir gelecek ve hatta olası ölümlere yüz yüze bakan alışılmadık bir grubu oluşturuyordu.
“Burayı gerçekten geçmeyi denememiz gerekli mi?” diye sordu.
Gwendolyn önünde uzanan hırçın karın ve kırbaçlayan rüzgarın içinden dönüp ona baktı, titriyordu, kürkünü omuzlarına daha sıkı yerleştirdi. İçten içe bu köprüyü geçmeyi o da istemiyordu, hatta bu seyahate çıkmayı da. Ona kalsa, çocukluğunda hissettiği güveni ona veren Kraliyet Sarayı’na çekilir, rahat surları arkasında, sıcak ateşin önünde oturur, kraliçe olduğundan beri etrafını sarmalayan tehlike ve endişelerden kendini soyutlardı.
Ama tabii ki bunu yapamazdı artık. Kraliyet Sarayı artık yoktu; çocukluğu gitmişti ve o bir Kraliçeydi. Hayata getireceği bir bebeği, nerede olduğunu bilmediği bir kocası vardı, ona ihtiyaç duyuyorlardı. Thorgrin için gerekirse ateşlerde yürürdü. Gwen bunun gerekli olduğunu hissediyordu. Sadece kendisi ve Thor değil, tüm Halka Argon’a ihtiyaç duyuyordu. Yalnız Andronicus’la değil aynı zamanda Thor’u tuzağa düşüren kudretli büyüyle de karşı karşıyalardı ve Argon olmadan bununla nasıl savaşacaklarından emin değildi.
“Evet,” diye cevap verdi. “Gerekli.”
Gwen bir adım daha atmaya hazırlandı, bu sefer Steffen öne atılıp yolunu kesti.
“Leydim, lütfen önden benim gitmeme müsaade edin,” dedi. “Bu köprüde bizi ne tehlikelerin beklediğini bilmiyoruz.”
Steffen'ın bu teklifi onu duygulandırsa da uzanıp kibarca onu yana itti.
“Hayır,” dedi. “Ben gideceğim.”
Daha fazla beklemeden ip tırabzanı sıkı sıkı tutarak öne adımını attı.
Bir adım attığında, ellerinde dondurucu bir soğuk hissetti,