Katie mektubu okudu, kapısında dahi yaklaşamadığı bir yerden ne zaman geleceği belli olmayan bir haber ona umut olmuştu. Bu kutlu haberi, Tanrısının ona dualarının karşılığı olarak ikram ettiği bir hediye olarak yorumlamıştı. Halbuki Anderson çocuğun William’dan olduğunu öğrendiği an kendisini öldüreceğini bilmiyordu. Senaryolar yazıp uygulamak Monfeller gibilerinin işiydi ama “tuzak kuranların en hayırlısı”nın kim olduğunu öğrenememişlerdi.
Katie, çantasındaki mektubun nasıl kendisinden habersizce bırakıldığını bilemediği için bir yandan da korkuyor ama korka korka kiliseye gitmeye de devam ediyordu. Her an arkasını kolluyor, gelecek bir haberi bekliyordu. Nihayet o gün geldi. Kilisede her zaman aynı sıraya oturduğundan, ulak haberi bir gün Katie gelmeden hemen önce oturacağı sıraya bırakmıştı. Gizliden bir köşede sinmiş, Katie’yi dikizliyordu. Katie mek-tubu görünce heyecandan kalbi yerinden çıkacak gibi oldu. Titreyen ellerle mektuba uzanırken bir yanda da sağı solu gözetliyordu. Gözcü, kadının kendisini göremeyeceği bir noktadan mektubun adrese teslim edildiğini gördükten sonra oradan usulca ayrıldı.
Katie mektubu ibadetten önce heyecanla açtı. Mektupta, oğluyla beraber gitmesi gereken bir adres yazılıydı. İnsanların oldukça yoğun olduğu bir meydana ertesi gün saat 12.00’de gitmesi gerekliydi. O gün ibadetlerini yapmaksızın kiliseden dışarı çıktı. Eve dönerken, istenilen yere gidip gitmemek arasında bocalıyordu. Ertesi gün bir türlü gelmek bilmiyordu. “Çocuğum için bunu yapmalıyım” diye düşünerek gitme kararı aldı. Çocuğunu da yanına alıp evden çıktı. İstenilen yere gittiğinde saat henüz on iki olmamıştı. Biraz korku, biraz da annelik duygusunun verdiği korumacı bir duruşla başına neler geleceğini merak ediyordu. Anderson’ın gözcüsü yine bir gölge gibi kadını gözetliyordu. Saatin on iki olmasını bekliyordu. Neticesinde işi veren Anderson’dı ve talimatlara tam olarak uymalıydı.
Saat geldiğinde usulca Katie’nin arkasından yaklaşarak yavaşça kolundan tuttu. Korktuğunu belli etmek istemese de kadının titremesi, gözcünün, Katie’nin kolunu tutan elinin sallanmasından belli oluyordu. İki saniyelik sessizliğin ardından gözcü, “Mr. Anderson sizi bekliyor,” dedi. Katie, beklediği haberin gelmesi, birileri tarafından gözetleniyor olmanın verdiği endişe, annelik, çocuğunun geleceği gibi duyguları hızlıca yaşayıp tepkisini çocuğunun elini sıkarak verdi. İstemsizce çok sıktığı için çocuk, “Anne elim acıdı” diyebildiğinde kadın irkilip kendine geldi ve elini gevşetti. Gözcü eliyle gidecekleri yeri işaret ederek harekete geçti. Yüzlerce insanın bir o tarafa bir bu tarafa gittiği bir anda kimse onları fark etmiyordu bile.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.