Çat’taki istihkâm
Kızılhaç hastanesi ve ilgili söylentiler
Asker ölümleri ve söylentiler
Kabristan
Kavurucu sıcaklık ve susuzluk
Horolum
Yerli şartların değişmesi
Can Mahmut Mezarlığı harabeleri
Düzolum istihkâmı,
Garnizon
Azık ve hayvan yemlerinin kabul edilmesi
Karargâhın gelişi
Müfreze komutanının hastalığı ve haberler
Bektepe Dağı
Toz
Tersakan’a kadar yol
1878 yılında tasarlanan Çat istihkâmı, Etrek ırmağının sağ kıyısında, Sumbar’ın ona katıldığı yerin yakınında, ırmağın üstünde abanıp duran küçük meydanlıkta yerleşiyordu. Diğer iki yanında birkaç derin dere bulunyor, istihkâmı düzlük tarafından koruyor. Çat istihkâmı, yerleştiği konum itibariyle her türlü saldırılardan iyi korunuyordu. Burasını zapt edebilmek asla mümkün değildi. İstihkâmın kuzeyindeki derelerin en derininin üzerinde kurulan köprü, düzlük yolun devamı durumundaydı, istihkâm da kara evler ve çadırlardan ibaretti.
Piyade bölüğü, 100 Dağıstanlı ve piyade topçuları buradaki çadırlara ve kara evlere yerleşmişti. Bu istihkâm kurulduktan sonra kısa sürede yapılan küçük kilise, buradaki tek ahşap yapı idi. Bundan başka istihkâmda azık depoları, topçu parkı ve 12’ye yakın dükkân vardı. Bu dükkânlarda çeşitli mallar çok yüksek fiyatlarla satılıyordu.
Çat istihkâmından yarım versta uzaklıkta Kızılhaç tarafından 200 kişilik hastane kurulmuştu. Hastanenin yataklarının yarısında dizanteri, sıtma ve buna benzer hastalıklara yakalanan askerler yerleştirilmişlerdi.
Bu hastanenin, askerler arasında iyi olarak anılmadığını belirtmek gerekir. Askerler hastane hakkında söz ettiklerinde; “Sağ selim çıkmazsınız” şeklinde iddialı konuşuyorlardı. Askerlerin fikrine göre, buradan sağ çıkamamanın sebebi doktorların gayretsizliği veya ilgisizliği değil, bulunduğu yerin temiz bir yer olmayışıydı. Buraya gelmek ölmek demekti. Yerli garnizon arasında çıkan bu söylenti, çok geçmeden bizim müfrezemize de yayıldı. Çat istihkâmına vardığımız günün akşamı, akşam yemeğinde şöyle bir söz işittim. Subayların birisi:
–”Beni duyuyor musunuz? Burada hasta olmayın.”dedi.
–”Ne? Niçin? Ne olmuş?” diye subaya dört bir yandan soru yağdırdılar.
–”Şöyle, sebebi şu: Bu hastaneye düşmek, sağlığını kaybetmek demektir. Piyade askerleri, bulunduğu yerin temiz ve sağlıklı olmadığını söylüyorlar… “
–”Yalan söylüyorlar! Kafadan uyduruyorlar!”
–”Panik çıkarıyorlar…”
–”İstersen tecrübe et de gör. Sana da, herkese de mezarlıkta yer bulunur. Yok, kardeşim, sağlığınız bozulsa da ayakta tedavi olun, sakın oranın kapısından ayağınızı atmayın…”
Geriye dönerken hastaneye yatırılan iki askerin hayatını kaybetmesi ve askerlerin bunu işitmesi, burasının temiz olmadığı konusundaki kanaatleri doğrulamıştı. Gerçekten de Kızılhaç’ın hastanesinde çok insan ölüyordu. Ancak bunun sebebi: Çevredeki istihkâmlardan (Düzolum, Tersakan vb.) buraya getirilen askerlerin durumları zaten çok kötü idi, hepsi ölümcül idiler. Bu yüzden de gönderildikten hemen sonra ölüyorlardı. Yaz ayları boyunca Çat’ta dizanteri hastalığından ölen askerler az değildi. Bazı günlerde on civarında asker cesedinin toprağa gömüldüğü oluyordu.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.