4.3. Uyın (Уен): Oyun ve Uyna- (Уйна-):
Oyna- Sözcüklerinin Geçtiği Tatar Deyimleri at uynat- (ат уйнат-): ata binmede usta olmak, yiğitlik göstermek; atasınıŋ sakalı bĩlen uyna- (атасының сакалы белән уйна-): babasının sakalıyla oynamak; avızında koş uynata (авызында кош уйната): ağzı laf yapmak, söz söylemede usta olmak; barmak uyını uyna- (бармак уены уйна-): şaka yapmak; baş bĩlen uyna- (баш белән уйна-): yaşamını tehlikeye atacak bir şeye girişmek; baş rolnĩ uyna- (баш рольне уйна-): en önemli, en etkili durumda olmak; bĩrĩnçĩ skripka uyna- (беренче скрипка уйна-): herhangi bir işte önder olmak, kilit vazife üstlenmek; biyeley ĩçĩnde uy uynat- (бияләй эчендә ут уйнат-): bir işi gizlice yürütmek; buran uynat- (буран уйнат-): fırtına koparmak, büyük kavga etmek, çok öfkelenmek, bağırmak; buran uynatıp (буран уйнатып): kışın güzel kızaklı atları koşturarak keyifli yolculuk yapmak; cil davıl uynatıp (җил-давыл уйнатып): altını üstüne getirmek, dağıtmak, karmakarışık etmek; cil uynatıp (җил уйнатып): bir işi hızlı hızlı, çabucak yapmak; cil-buran uynatıp (җил-буран уйнатып): çevik ve hızlı hareket etmek; cin ĩçĩnden yodrık uynat- (җиң эченнән йодрык уйнат-): gücü yetmediğinden açıkça düşmanlığını gösterememek, gizli düşmanlık yapmak; dusım-dusım uyna- (дусым-дусым уйна-): dost gibi görünmek, yalandan dost görünmeye çalışmak, ebek-çebek uyna- (әбәк-чәбәк уйна-): birinin gözüne görünmemeye çalışmak; birine yakalanmamaya çalışmak; ikĩ ut bĩlen uyna- (ике ут белән уйна-): aynı anda iki tehlikeli iş ile uğraşmak; kan uyna- (кан уйна-): coşmak, neşeli ve canlı olmak, şevklenmek, kanı kaynamak; kĩti-kĩti uyna- (кети-кети уйна-): birisini gıdıklamak, çocukları parmakla gıdıklayıp güldürmek, gıdı gıdı oynamak; kılıç uynat- (кылыч уйнат-): insanüstü gayret göstermek, egemen olarak yaşamak; kırık kön uyın, kırık kön tuyın kor- (кырык көн уен, кырык көн туен кор-): kırk gün oyun, kırk gün düğün yapmak; kul bĩlen uyna- (кул белән уйна-): elini serbest bırakmak; edepsizleşmek, ahlaksızlık göstermek; kulında at uynata (кулында ут уйната): çok başarılı, gayretli; kunak-kunak uyna- (кунак-кунак уйна-): birbirlerine misafire gidip gelmek, konuklaşmak; kurçak-kurçak uyna- (курчак-курчак уйна-): kukla gibi oynatmak, birisiyle oyuncak gibi oynamak, birine her istediğini yaptırmak; küŋĩl uyna- (күңел уйна-): kusası gelmek, içi bulanmak; hevesi kalmamak, zevki kaçmak, şevki kırılmak; küŋĩlnĩ uynat- (күңелне уйнат-): hislerine dokunmak, duyguları harekete geçirmek, isteklendirmek; küz alddında yoldızlar uyna- (күз алдында йолдызлар уйна-): yüze atılan tokattan ya da alınan darbeden yanakları kızarmak; küz uynat- (күз уйнат-): gözleri oynamak, gözleri fıldır fıldır etmek, güven vermemek, çapkınca bakmak, kaşı gözü oynamak; küzĩ uyna- (күзе уйна-): gözleri ümitle parlamak, bir şeye sahip olmayı dilemek; küzĩ-başı uyna-(күзе-башы уйна-): hevesle yapmak, şevkle uğraşmak, gönül vererek yapmak; küzlerĩ ut uynıy (күзләре ут уйный): gözleri şevkle parlamak, gözlerinde sevinç ve istek belirmek; mehebbet bĩlen uyna- (мәхәббәт белән уйна-): aşk oyunu oynamak, kızlarla şakalaşmak; meydanda at uynat- (мәйданда ат уйнат-): belli bir alanda üstünlük göstermek, adından söz ettirmek, kendi eserlerini, yeteneklerini halk önünde sergileyip ün kazanmak; necegay uyna- (нәҗәгай уйна-): şimşek çakması, ekinlerin boy attığı yaz gecelerinde uzaklarda çakan şimşeğin sessiz yansıması. nervıda uyna- (нервыда уйна-): siniri oynamak, sinirleri bozulmak, sinirlenmek, öfkelenmek; pĩsilĩ-tıçkanlı uyna- (песиле-тычканлы уйна-): kedi fare oynamak; rol uyna- (роль уйна-): oyunda rol almak, birinin bir işte önemli etkisi olmak, yapar gibi yapmak, numara yapmak, içten olmamak; sıyır agaçka mĩngen, köynĩ uyna- (сыер агачка менгән» көйне уйна-): “İnek ağaca çıkmış, türkü çalmış.” Bilir bilmez garmun çalan ya da dilediği şekilde mani söyleyen kimseler için söylenen söz; süz uynat- (сүз уйнат-): laf ebeliği yapmak, söz ebesi olmak, şakalı konuşmak; şap-şakır uyna- (шап-шакыр уйна-): şakır şukur oynamak; şatranj uynat- (шатранҗ уйнат-): sessiz sedasız gizlice iş yürütmek, kandırmak; şomran uynap kal- (шомран уйнап кал-): Bozuk bir yaşama heves edip zevk ve eğlenceye düşkün olmak, kumarda kaybetmek, ahlaksızca yaşamak; tĩş kaznasın uynat- (теш казнасын уйнат-): bütün hüneri yemek yemek olmak; tıçkanlı-meçĩlĩ uyna- (тычканлы-мәчеле уйна-): birisiyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak, şaka yapmak, hile yapmak; tuylı-kunaklı uyna- (туйлы-кунаклы уйна-): karşılıklı davet ile düğüne icabet etmek; ut bĩlen uyna- (ут белән уйна-): tehlikeli işleri sevmek, savaş açmak, işgal etmek; ut çeçĩp, buran uynatıp (ут чәчеп, буран уйнатып): ateş saçarak, fırtına kopararak; ut uynat-(ут уйнат-): alev gibi yalayıp geçmek; ateş gibi kesilmek, kan beynine sıçramak; utız kön uyın kılıp, kırık kön tuyın kılıp (утыз көн уен кылып, кырык көн туен кылып): otuz gün oynayıp, kırk gün düğün yapıp; uyın ĩş tügĩl (уен эш түгел): oyun iş değil, ciddi; uyın kor- (уен кор-): oyun kurmak, hile yapmak; uyın tügĩl…(уен түгел…): kolay değil, zor; uyınga al- (уенга ал-): oyuna/şakaya almak; uyınga birĩl– (уенга бирел-): oyuna kapılmak; uyınga bor– (уенга бор-): oyuna/şakaya çevirmek; uyınga eylendĩr–