Nartların Sözü
SUNUŞ
Atasözleri ve deyimler halkın folklor ve dil zenginliğinin bir tezahürü olmalarının yanı sıra, halkın tarihi geçmişinin, sosyal yapısının, felsefi düşüncesinin, dünya görüşünün de bir aynasıdır. Kısacası, atasözleri ve deyimler halk kültürünün en zengin biçimiyle dildeki yansımasıdır.
Kısa, açık, kolay anlaşılabilir ve zengin ifade gücüne sahip olma özellikleri sayesinde atasözleri halkın günlük konuşma dilinde de geniş ve ayrıcalıklı bir yere sahiptirler. Dolayısıyla atasözleri derlenmekle tükenmeyecek bir kültür hazinesidir.
Kafkasyalı Karaçay-Malkar halkının folklor hazinelerinin önemli bir bölümünü oluşturan atasözlerinin derlenmesi çalışmaları uzun yıllardan beri gerek Kafkasya’da gerekse Türkiye’ye göç etmiş olan Karaçay-Malkarlılar arasında devam etmektedir.
1990-1997 yılları arasında Rusya Federasyonu’nun Kafkasya bölgesinde yer alan Karaçay-Çerkes ve Kabardin-Balkar Cumhuriyetlerine yapılan araştırma gezileri sırasında Karaçay-Malkarlılardan derlenen atasözleri ile Türkiye’deki Karaçay-Malkar köylerinden ve özellikle Konya’nın Sarayönü ilçesine bağlı bir Karaçay-Malkar köyü olan Başhüyük’ten derlenen atasözleri bu kitapta biraraya getirilmiştir. 2721 atasözü ve 640 deyimden oluşan bu eser ayrıca Kafkasya’da yayımlanmış olan Karaçay-Malkar folkloru ve atasözleri-deyimler ile ilgili literatürün taranmasıyla zenginleştirilmiştir.
Karaçay-Malkar atasözleri ve deyimleri tabii ki bu kitapta yer alan atasözlerinden ve deyimlerden ibaret değildir. Daha önce yapılmış çalışmalar ile gelecekte yapılacak olan araştırmalar sayesinde Karaçay-Malkar atasözlerinin ve deyimlerinin on binden fazla bir sayıya ulaşması mümkün görülmektedir. Hazırladığımız bu kitap, bu konuda yapılacak olan araştırmalara bir basamak olma gayesini gütmektedir.
Alfabetik düzen içinde sıralanan atasözleri ve deyimler konularına göre tasnif edilmemiştir. Karaçay-Malkar atasözleri arasında Türkiye Türkçesindeki atasözleri ile aynı ya da benzer atasözlerinin yer aldığı dikkati çekmektedir. Kitabın giriş kısmında folklor araştırmacılarına yardımcı olmak ve iki farklı coğrafyadaki benzer atasözlerinin varlığını ortaya koymak amacıyla, yetmiş beş Karaçay-Malkar atasözünün Türkiye Türkçesinde yaşayan karşılıklarına yer verilmiştir.
Karaçay-Malkar atasözlerinde art damak ünsüz sesleri olan kalın g sesi ġ, kalın k sesi Ḳ / ḳ, harfleri ile gösterilmiştir.
Karaçay-Malkar halkının sosyal, ekonomik ve kültürel yapısına, hayat ve dünya görüşüne ışık tutan atasözlerinden oluşan bu kitap yalnızca halkbilim (folklor) ile uğraşanlara değil, dilbilimci, sosyolog ve Türkologlara da yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
KARAÇAY-MALKARLILAR
Kafkasya’nın Orta Kafkaslar adı verilen merkezî kısmında, Kafkas Dağları’nın en sarp ve yüksek zirvelerinin, geçit vermez derin vadilerinin koynunda kökenleri İskitlerden Alanlara, Hunlardan Bulgarlara, Hazarlardan Kıpçaklara ve Kafkasya’nın kökleri beş bin yıl öncesine dayanan eski yerli medeniyetlerine kadar uzanan bir halk yaşar. Bunlar kendilerine TAVLU (Dağlı) adını veren, Kıpçak Türkçesinin bir lehçesini konuşan, Kafkasların kadim halkı Karaçay-Malkarlılardır.
Yaşadıkları bölge doğuda Çerek ırmağının kaynak havzasından batıda Laba ırmağının kaynağına kadar uzanan ve Kafkas dağlarının en sarp ve yüksek bölümünü meydana getiren dağlık arazidir.
Karaçaylılar ve Malkarlılar birbirinden farklı etnik kökene, dile, kültüre ve tarihe sahip iki ayrı halk değil, aynı dil, kültür ve tarihi paylaşan bir Kafkasya halkıdır. Karaçay ve Malkar adları bu boyun yaşadığı iki coğrafî bölgenin adlarıdır.
Karaçay-MalkarKafkasya’nın Orta Kafkaslar olarak bilinen merkezî kısmında yer almaktadır. Yalnızca Kafkasya’nın değil, Avrupa’nın da en yüksek dağları Karaçay-Malkar toprakları içindedir. Bunların başlıcaları Mingi Tav (Elbruz 5.642 mt), Dıh Tav (5.203 mt), Koştan Tav (5.145 mt), Uşba, Ullu Tav, Alibek, Dombay Ölgen gibi zirvelerdir.
Kafkasya’daki beş bin yıllık tarihleri boyunca pek çok kavmin, kültürün ve medeniyetin etkisi altında kalan, etnik yapılarında Kafkasya ve çevresine ait pek çok unsuru barındıran Karaçay-Malkarlılar çok zengin bir sosyo-kültürel yapıyı günümüze kadar yaşatmayı başarmışlardır. Tarih boyunca seyyahlar onları Kara Çerkesler, Dağlı Çerkesler, Alanlar, Basiyanlar, Karaçioliler gibi değişik adlarla haritalarına kaydetmişler, onlar kendilerini Tavlu (Dağlı) adıyla anarlarken Kafkas Dağları üzerinde yaşadıkları vadilere göre Karaçaylılar, Bashanlılar, Çegemliler, Holamlılar, Bızıngılılar, Malkarlılar olarak çeşitli zümrelere bölünmüşlerdir.
Sovyet hâkimiyetinden sonra bu halk Karaçaylılar ve Balkarlar (Malkarlılar) ya da Karaçay-Balkar (Karaçay-Malkar) halkı olarak literatüre girmiştir. Balkar adı Bashan, Çegem, Holam, Bızıngı ve Malkar vadilerinde yaşayan dağlıları tek bir isim altında toplamak isteyen Sovyet yönetimi tarafından verilmiştir.
Beş ayrı vadide yaşayan ve ortak etnik kökene, tarihe, kültüre ve dile sahip bu dağ kabileleri için Çarlık Rusyası döneminde Beş Dağ Zümresi / Topluluğu anlamına gelen Пять Горских Обществ (Pyat Gorskih Obşçestv) adı kullanılırdı.1 Sovyet hâkimiyeti döneminde bu dağlıları Kabardeyler ile aynı özerk cumhuriyet içine almayı planlayan Ruslar, onları tek bir etnik isim altında toplayarak Balkar adını verdiler.
Karaçay etnoniminin kaynağı ise, Karaçay halkının XV. Yüzyılda yaşadığına inandığı Ḳarça isimli ilk beylerinin adına dayanmaktadır ve Karça’nın halkı ~ Karça’nın yurdu anlamlarını taşımaktadır.
Karaçay-Malkarlılar günümüzde Rusya Federasyonu’na bağlı iki Kafkas cumhuriyetinin sınırları içinde yaşamaktadırlar. Karaçaylılar, Adige (Besleney-Kabardey), Abaza, Nogay ve Ruslarla birlikte Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinin halklarından birini oluştururlarken, Malkarlılar da Kabardin-Balkar Cumhuriyetinde Kabardeyler ve Ruslarla birlikte yaşamaktadırlar ve cumhuriyetin asıl halklarından birini meydana getirirler. Günümüzde Karaçaylıların nüfusları yaklaşık 200 bin, Malkarlıların nüfusu ise 120 bin civarındadır.
Karaçay-Malkarlılar bölgeye özgü tarihî, etnik ve sosyal süreçlerin neticesinde Kafkasya’da ortaya çıkmış ve etnogenezleri Kafkasya’ya sıkı sıkıya bağlı bir Türk dilli halk olarak bilim dünyasında yerlerini almışlardır. Onların tarihî geçmişleri aynı zamanda Kafkasya’nın çok dilli ve çok kültürlü renkli yapısının oluşum sürecinin de bir aynasıdır.
KARAÇAY-MALKAR KÜLTÜRÜNDE ATASÖZLERİ
Atasözleri, bir kavramı, bir düşünceyi, bir olay ya da olguyu az sözle anlatmak ve daha etkili, daha inandırıcı kılmak için başvurulan anlatım yollarından biridir (Özdemir 1981:5)
Atasözleri uzun gözlemlere ve denemelere dayanan yargılarını öğüt, adet, gelenek, inanç niteliği içinde belirten, kalıplaşmış, özgün biçimleri bulunan özdeyişlerdir (Özdemir 1981:5)
Atasözlerinin en belirgin özelliği kısa ve özlü olmaları, az sözle çok şey anlatmalarıdır. Her atasözü bir genel kural, bir düstur niteliğindedir (Aksoy 1981:21)
Karaçay-Malkar folklorunun en zengin bölümlerinden biri atasözleridir. Karaçay-Malkar atasözlerinde onların Kafkas dağlarındaki zor hayat şartlarının izlerini, geçmiş dönemlerdeki sosyal, ekonomik, kültürel yapıları ile ilgili ipuçlarını görmek mümkündür.
Karaçay-Malkarlılar atasözlerine kendi dillerinde “Nart söz” adını verirler. “Nartlar” Kafkas halklarının mitolojilerinde, Kafkasyalıların ataları olduklarına inanılan efsanevi bir halktır. Abhaz, Adige, Oset, Çeçen, Dağıstanlı gibi halklarla birlikte Karaçay-Malkar folklorunda da Nart efsaneleri geniş bir yer tutar. Başlıca kahramanları Örüzmek, Sosurka, Batırez, Kara Şavay, Alavgan, Fuk, Satanay Biyçe gibi adlar taşıyan Nart halkının, günümüzdeki Kafkasya