TURAN DÜŞÜNCELERI
(Şiirler dizisi)
Biz uluyuz, yüceyiz,
Petrol isimli
Bin katlı kahverengi kaymağız.
Dünya –büyük cennetim,
Edige,
Kıpçak – kahramanlığım.
Avrupa’yı zamanında
Geçmiştik atla ezip biz…
Biz, yüce direğiz.
Cengizhan’ı yükseltmiştik.
Engelleyemez yalan dünya,
Gökteki ayın ışığını!
Dokuz Oğuz – şah damarım.
Oyrat ile Çungar’ın
İndirmiştik bayrağını!
Yüce İmparatorluk olmuştuk,
Yeryüzünde ilk dalgalandıran bayrağını.
Çinliler’in Han Hanedanı yıkılıp,
Lui Bang isimli padişahı,
Gök Tengri’ye başını eğmişti.
Hakikati değiştireceğim diye bencil doyumsuzlar atıldı,
Yutmak için ejderhalar da katıldı.
Fakat hepsi delirdi.
Biz, yüce bir milletiz,
Karadeniz, Hazarla
Japon denizi arasını
Atla gezen alpleriz.
Biz: Mukagali, Tuğrul Han ve Tayan’ız
Tarihimizi kökünden tanıyanlar,
Gökteki ayla güneşi bildiği kadar bilirler.
Biz, ulu hanız,
Yuan Gruzıni zamanında
Çıkmıştık tahta.
Bulanay, Baykal, Balkandağ’ın
Gövdesine yaslanıp yatmıştık.
Başlığı bizde gerçeklerin, o yüzden
Kendine çekip yorganı,
Başkasına suçu atmasın düşmanlar!
Biz, yüce kahramanlarız,
Kahramanlık destanlarını duyuran.
Berlin’in de tepesine bayrak diken
Rakımcan Koşkarbayoğlu,
Unutulmaz iz bırakmıştı.
Biz, yüce bozkırız.
(Bozkırsız millet, evsiz barksız gezgindir).
Yüce bozkır, kahramanlığımın delili,
Birliğimin kaymağı,
Benim yüksek namusumun bayrağı.
Tüm dünya,
Bak, tekrar yüzümüze!
Kazak dediğin, Orta Asya toprağı,
Kazak dediğin, Temuçin’in annesi,
Kazak dediğin, Cengiz Han’la Baybars’ın dedesi.
Yüce İskitlerden gelen,
Yüce Hunlar’la tarihe yön veren.
Yügrük atlı Huyng-nular,
Yüce Hunlar’ın oğulları.
Medeniyet’in beşiği,
Yükselen gönlün nehri,
Yüce kahramanlık hazinesi,
Yüce bozkırın sahibi, -
Bizim Kazak budur, işte,
Kahraman Türkler’in soyundan!
Biz, hür ve özgürüz!
Düşmanlık yapanın karşısındayız!
Yüzyılların zirvelerinden yankılanan
Alevli geçmiş günlerden
Soyluluğa eşitiz!
Gökyüzünde tüm dünyanın,
Güneş batarsa da batmayız!
TURAN DESTANI
Otağımın tündüğü eksiksiz bütün,
Tepesinden gülümser hasret duyduğum güneş.
Ala koyunun yününü paylaşır yokluk çekmeyiz,
Turan’ımda kanat çırptı ilk kahramanlık!
Taykazan atamızdan kutlu miras kaldı,
Başköşemize hürmetle yerleştirdik.
“Türkün Türkten başka dostu olmaz” diye
Yaban eli yaklaştırmadık toprağımıza.
Dere tepe keçi yolu kaderimiz oldu,
Dağlar, geçitler düzeldi şimdi.
Yaylasında meleşen koyunla kuzu gibi
Vatan toprağında uzandı Turan evladı.
Yükselen şanırağın kubbesinden
Güneşe kadar yükselttik Turan adını.
Yetiştiği evi unutan gelin olur mu?
Tüm Türkler tek kalple, tek duyguyla yaşar, unutmaz bunu!
Bayrağımı dalgalandırdım Turan’da bugün,
Sekiz kanatlı derim ve düğnüğüm var.
Tüm Türkler’in gökyüzü, ortaktır!
Sissiz ve aydınlıklı güneşin nuru da kucağımızda!
BIR TEK “KAZAK”
Bir tek “Kazak” sığar kalbime,
Mutluluğum Kazak’ın duasında,
“Kazak olarak doğmadan başka baht
vardır” diyenlere inanmazdım dünyada!
Asya’nın başköşesini beşik ettim de sallandım,
Yüzümde Hun dünyasının izleri.
“Kazak gibi jırlamaktan başka baht
vardır” diyenlere inanmam yeryüzünde!
Egemen güneşimle ayıma sonsuzluk dileyip,
Ellerimi açtım halkım için Tanrıma!
Özgür Kazak olmak gibi mutluluk nurunu
Başka birisi verir mi yüzüme!
Açlıkla, toklukla ölçmeyiz halk bahtını,
(Halkım diyen er çıkarmazdır üzerinden zırhını).
Halkla birlikte yaşanan hüzün de tatlıdır,
Halksız gülünen şaka, giydirir mutsuzluk tabutunu bir gün..
Hüzünlenmeye, hakkım yok, öfkelenmeye!
Yüce toprağa,
Sahibim, yüce hayata!
Hasret duymam birinin cennetine,
Bir