Tuna yalısında gecelerin boyu kısa
Babaları kaybolanların öyküsü uzun…
Ölüm dedikleri şey kapı, kapı gezmiyor
Kol gezmiyor köyden köye, bağıra çağıra
Zamanla Türklük öldürülüyor usul, usul…
İKİNCİ GERÇEK: İHANET
Diyelim ki bir akşam vakti
Günlerden Salı aylardan Ocak
Çocuğun mavi gözlerinde
Mavi rüyalar hasreti
Zaman duracak....
Diyelim ki, bir akşam vakti
Yıllardan bin dokuz yüz seksen beş
Akşam yemeğinden evvel
Sofrada “Bismillah” bile demeden
Seni evsiz edecekler evinden....
ÜÇÜNCÜ GERÇEK: İSYAN
“Mecit Tabya’da yıldız yok bu akşam
Ne kızların gülüşü var Silistre’ de
Deliorman’ı boğmuş kıyım selinde
Çarmıha gerilmiş ağlamakta Zaman
Mezar taşları kırılmış gömütlükte
Feryat ediyor sükut içinde yatan....
Kıyamet günleri henüz gelmiş değil
Çocuğun kutsal isyanı bitmiş değil…
DÖRDÜNCÜ GERÇEK: İBRET
Önce çocuklar kalacak Silistre’de
Sonra deli divane olmuş bir öksüz Zaman
Bir yol var
Gidelim mi dostlar?
Bir yol güneye, güneşe…
Bir yolculuk yalınayak, çırılçıplak…
Size değil, çocuklara sözüm
Çocuklar aldanmasın
Aldanmasınlar
Olsunlar birbirlerine el ayak.
BEŞİNCİ GERÇEK: ÜMİT
Zamana sarılıyorum Zamana
Yolum varıyor Asya bozkırlarına
Aşıkların türkülerini dinliyorum düğünlerde
Atalarımın öyküsü
Üç kıtada koşan atların nal sesleri
Seyrana çıkmış kızları görüyorum, gelinleri
At üstünde yiğitleri
Atlarıyla geliyor Türk illeri…
Seni düşünüyorum, Seni
Nerene gizledin bunca derdi?
Yüreğin nasıl çatlamadı kahrından
Tuna yalısında çırpınırken Zaman?
Ve ümidim sendedir.
Sen ümitsin ey çocuk
Gözlerin demet, demet çiçek
Gözlerin ışıl, ışıl bin bir dilek.
NO: 89 HASAN M. HASAN ÖZKAN (1941-2002)
Hasan M. Hasan Özkan 1941 yılında Kırcali iline bağlı Aşağı Tozçalı (Dolno Prahova) köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta ve liseyi Eğri Dere (Ardino) şehrinde okudu. Daha sonra Sofya Devlet Üniversitesi’nin Türkoloji Bölümüne yazıldı ve oradan mezun oldu. Birkaç yıl kendi köyünde okul müdürlüğü yaptı. Gayretli çalışmalarına rağmen totaliter rejimin yöneticilerine bir türlü yaranamadı. Türkçe’yi sevmesi ve Türkçe şiirler yazması idarecileri uzun zaman rahatsız etti. En sonunda Hasan M. Hasan Özkan kendi köyünden uzaklaştırıldı. Yıllarca etraf köylerde, önce öğretmen, Türkçe’nin yasaklanmasından sonra da eğitmen olarak zor şartlar altında görev yaptı.
Hasan M. Hasan Özkan 1989 yılında zorunlu göç kapsamına alınarak sınır dışı edildi. Türkiye’ye iltica etti. Bursa’ya yerleşti. Osman Gazi, Hürriyet Lisesinde Edebiyat öğretmeni olarak görev yaptı. 2002 yılında Bursa’da vefat etti. Evliydi ve iki çocuğu vardı. Bulgarca ve Rusça biliyordu.
Hasan M. Hasan Özkan lise yıllarında şiiri tanıdı,şiir hocası Şahin Mustafa’dan ders aldı ve bir daha şiirden ayrılmamak şartı ile ona bağlandı. İlk şiiri 1964 yılında yayımlandı, daha sonra yerel ve merkez basında adına sık, sık rastladık. Onun şiiri akıcı, sıcak ve düşündürücüdür, sanki kolay söylenmiş gibi görünse de ölçülüdür, pürüzlerden ustaca arındırılmıştır.
Şiirlerini Bulgaristan’da yasaklar yüzünden kitaplaştırmadı. Türkiye’de yayınladığı eserler:
“İnsan”, Şiirler, Bursa, 1994
“Yardım Eli”, Şiirler Bursa 1996
“Tan Gülcüğü”, Şiirler, Bursa 1997
“Yeni Şiirler”, Şiirler, Bursa 2000 (Yayınlanmadı)81
BAHAR OLSUN DA 82
Mevsim olsun, dal olsun, yeşil olsun,
Akan ırmak akar, akar denizi bulur
Yeşil çimen püfür, püfür kabarır durur
Yeşil olsun, güneş olsun, su olsun da…
Leylek uçar, kırlangıç uçar, gök olsun da
Yüzler güler, gönül hazla dolsun da
İnsan yorgunluğunu unutur, nağmeler alsın da
Bahar olsun, yeşil olsun, çiçek açsın da…
Mutluluğundan yüz güler, hayat gülsün de
Gönül coşar, kederi neşe silsin de
Bahar olsun, güneş olsun, ışık saçsın da
Mutluluk bahçesinde çiçekler açılır.
UMMAK 83
Elime bir damla su aldımsa
Koskoca bir deniz umarım…
Elime bir avuç toprak aldımsa
Bir bütün toprak umarım
Elime bir gül aldımsa
Bir dünya, bahçe umarım
Baharın bir gününden bile
Bir bütün yaz umarım…
Umudun elleri yok, ister
Umudun ömrü uzun, yaşar
Umudun gözleri yok, görür
Umudun ayakları yok, koşar
Elin aldım, gözün umarım.
Gözün aldım, dudağın umarım....
Bal gibi bulaştın ağzıma,
Bahçemde her çiçekte seni ararım.
1967, Söğütkesiği Kırcali
UNUTTUN