55. Şüphesiz Allah katında yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü, inkâr edenlerdir. Artık onlar iman etmezler.
Üzerine dilenme kapısını açın ölünceye kadar hep muhtaç kalır. Sen hırsı bırak da padişahlık et. Tamahsız kişin başı dik olur. Madem ki dün gitti yarın da henüz elde değil, hesabını şu var olan nefes için yapmaya çalış.
Allah temiz insanların davranışlarına bir iken on yazar. Sen de kimde bir iyilik görürsen onun kusurlarını siliver.
Doğrudan ayrılmayan kimse hata da etse ona göz yumarlar. Yalancılıkla ün yapan kişiye de kimse inanmaz.
Allah birdir Peygamber hak.
Rabbül âlemindir mutlak.
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyeyim geldi sırası. (Âşık Veysel)
Takılır bir yerde kalır oyuncak kurgular biter.
Ölüm; o geldi mi ne var korkulacak korkular biter.
(Necip Fazıl Kısakürek)
Cahillere ilimden bahseden onu etmiştir ziyan.
Gerekenlerden de onu esirgemek zulümdür aman.
(Kâtip çelebi)
Bu kadar adam gördüm, içlerinden hiç biri dünyada hoşnut değil. Ama hiç biri de dünyadan gitmek istemez.
Âlem çiçek olsa arı ben olsam
Dost elinden tatlı bal bulamadım.
Başım alıp hangi yere gideyim.
Gittiğim yerde buldu dert beni.
Oturup benimle ibadet kıldı.
Yalan söyledi de yüzüme güldü.
Yalın kılıç olup üstüme geldi.
Çaldı bölük bölük böldü dert beni.
Cehennem dediğin, dal odun yoktur.
Herkes ateşin buradan götürür.
Hiç ellerin taşı bana değmez.
İlle dostun gülü yaralar beni. (Pir Sultan Abdal)
Nasıl yar diyeyim ben böyle yâre,
Mecnun edip çöle saldıktan sonra,
Âlemin bağına bülbüller konmuş,
Nidem benim gülüm solduktan sonra.
Bismillah dedim de girdim helale,
Gözüm açıp baktım bir hub cemale,
Sıdk ile çağırdım ceddim celale,
Eriş Hızır nebi carı gözlerim.
Kırklar ile yedik içtik,
Kaynayıp sellere coştuk,
Baş koyup niyaz eyledik,
Geç otur meydan dediler.
Bellidir kalbi boş olan,
İkrar verendir hoş olan,
Hircaiye yoldaş olan,
Menzile yete mi dersin
Halimizi hal eyledik,
Yolumuzu yol eyledik,
Her çiçekten bal eyledik,
Arıya saydılar bizi.
Allah Allah desem gelsem,
Hakkın divanına dursam,
Ben bir yanıl alma olsam,
Dalında bitsem ne dersin. (Pir Sultan Abdal)
Terbiye ana kucağından başlar:
Her söylenilen kelime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır. (Namık Kemal)
Bu dünyaya gelen gider
Yürü fani dünya sana gelende gülmüş var mıdır?
Âşık aşıkı şir eder.
Aslını zincir eder,
Katı taşı mum eder.
56. Onlar kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan kimselerdir.
57. Eğer onları savaşta yakalarsan bunlara (vereceği ceza) ile arkalarındakileri de dağıt ki ibret alsınlar.
58. (Antlaşma yaptığın) bir kavmin hainlik etmesinden korkarsan, sen de antlaşmayı bozduğunu aynı şekilde onlara bildir. Çünkü Allah hainleri sevmez.
67. Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hâkim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz. Hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
68. Eğer Allah’ın daha önce verilmiş bir hükmü olsaydı, aldığınız şey (fidye) den dolayı size büyük bir azap dokunurdu.
69. Artık elde ettiğiniz ganimetten helal ve temiz olarak yiyin. Allah”a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
73.İnkâr edenler de birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunların gereğini yapmazsanız yeryüzünde bir karışıklık ve büyük bir bozulma olur.
74. İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihat edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek müminlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.
75. Daha sonra iman edip hicret eden ve sizinle birlikte cihat edenlere gelince, işte onlar da sizdendir. Allah’ın kitabınca, kan akrabaları birbirlerine (varis olmaya) daha layıktırlar. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Tevbe Sûresi
1. Allah ve Resulünden, kendileriyle anlaşma yapmış olduğunuz müşriklere kesin bir uyarıdır.
2. Yeryüzünde dört ay daha dolaşın bilin ki, siz Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz; Allah ise inkârcıları perişan edecektir.
6. Eğer Allah’a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa Allah’ın kelamını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.
13. Yeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü ilk defa kendileri başlatan bir