Sebebini sorarsan, sana söyleyeyim ey mert yiğit, sözümü dinle!
Bu yalnguk (insan) adı insana yanıldığı (yangluk) için verildi; yanılmak (yangluk) insan (yalnguk) için yaratıldı.
Sen bana yanılmayan bir kimse söyleyebilir misin; ben sana yanılan binlerce insan göstereyim.
Bilgi sahibi insan pek azdır; bilgisiz ise, çoktur; bil ki, anlayışsız insan çok; anlayışlı ise nadirdir.
Bilgisiz bilgiliye daima düşman olmuştur; bilgisiz bilgili ile her zaman mücadele hâlindedir.
İnsandan insana çok fark vardır; bu fark bilgiden ileri gelir, sözüm buna dairdir.
Bu sözümü bilgili için söyledim, bilgisizin dilini ben de bilemiyorum.
Benim bilgisiz ile hiçbir sözüm yoktur; ey bilgili, işte ben senin kulunum.
Sözümü sana söylemiş olduğum için, çekinerek, işte böyle senden özür diledim.
Sözü söyleyen yanılabilir ve şaşırır; anlayışlı isterse bunu düzeltir ve tashih eder.
Söz, deve burnu gibi yularlıdır; o, dişi deve boynu gibi nereye çekilirse oraya gider.
Sözü bilerek söyleyen çok kimse var; benim için sözü anlayan azizdir.
Bütün iyilikler bilginin faydasıdır; bilgi ile göğe dahi yol bulunur.
Sen her sözünü bilgi ile söyle; herkesin bilgi ile büyük olduğunu bil.
Söz kara yere mavi gökten indi; insan kendisine sözü ile değer verdirdi.
İnsan gönlü dibi olmayan bir deniz gibidir; bilgi onun dibinde yatan inciye benzer.
İnsan inciyi denizden çıkarmadıkça, o, ister inci olsun ister çakıl taşı, fark etmez.
Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır; oradan çıkınca beylerin başında tuğ tokası olur.
Bilgili bilgisini dili ile meydana çıkarmazsa yıllarca yatsa bile, onun bilgisi muhitini aydınlatmaz.
Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan onları kullan ve uçup göğe çık.
Anlayış ve bilginin ne olduğunu bilen, bu memleket beyi ne der, dinle.
Dünyayı elde tutmak için, insan anlayışlı olmalıdır; halka hâkim olmak için ise hem akıl hem cesaret gerektir.
Dünyayı elinde tutan onu anlayış ile tuttu; halka hükmeden, bu işi bilgi ile yaptı.
Âdem’in dünyaya indiğinden beri iyi nizam daima anlayışlı insanlar tarafından vaaz edilegelmiştir.
Hangi çağda olursa olsun, bugüne kadar daha yüksek yer daima bilgiliye kısmet olmuştur.
İnsanların kötüsü anlayış yolu ile aşılır; halk arasında çıkan fitne bilgi ile bastırılır.
İşleri bu ikisi ile de halledemezsen, bilgiyi bırak, elini kılıca daya.
Halkı idare eden, hâkim ve âlim beyler bilgisizin işini kılıç ile halletmişlerdir.
Dünyayı elde tutmak için, insanın anlayışlı olması ve halkı itaat altına almak için de, bilgili bulunması elzemdir.
Bu ikisi bir kimsede toplanırsa o tam insan olur; tam insan dünyanın bütün nimetlerine nail olur.
Sen her iki dünyayı arzu ediyorsan, bunun çaresi iyilik yapmaktır.
Eğer kendin iyilik bulmak istiyorsan yürü, iyilik et; başka söze ne hacet.
İnsan ebedî değildir, ebedî olan onun adıdır; iyi kimselerin adı bunun için ebedî kalmıştır.
Kendin ebedî değilsin, adın ebedîdir; adın ebedî olursa kendin de ebedî olursun.
Eğer halkı idare edecek bir duruma gelirsen işle ve sözle her vakit iyilik et.
Gençlik kaçar ve hayat uçar; bu rüya gibi dünyadan kendin çabuk göçersin.
Hayatı sermaye yap, bunun faizi iyiliktir; bu sana yarın için iyi yiyecek ve giyecek temin eder.
Dinle, insanların iyisi ne der; yürüyen ve nefes alanların hepsi sonunda ölecektir.
Dünyaya nice erler geldi, düşün; bir müddet ömür sürdükten sonra, yine göçüp gittiler.
Gerek bey gerek kul, iyi veya kötü; kendileri öldü, fakat onların nişanı olarak, yalnız adları kaldı.
Şimdi bu yere sahip olma sırası sana gelmiştir; sen herkesten iyi ol ve hep iyilik yapmaya çalış.
Her yaşayan er geç ölecek ve toprağa düşecektir; insan iyi nam ile ölürse adı yaşar.
İnsanların dillerden düşmeyen iki türlü adı vardır: Biri iyi biri kötü; bunlardan biri dünyada kalır.
Kötü sövülür, iyi övülür; iyice dikkat et, canın hangisini ister?
Ey temiz kimse, iyi olursan adını överek anarlar; eğer kötü olursan seni söverek yad ederler.
Küstah Dahhâk neden sövüldü de Feridun neden methe ve ikbale kavuştu.
Biri iyi idi, onu övdüler; biri ise kötü idi, ona sövdüler.
Kötü mü senin için daha iyi, yoksa iyi mi? Sövülmek mi istersin, övülmek mi?
Hangisini canın isterse birini seç; neticesi iyi veya kötü çıkarsa bundan da pişman olma.
Tecrübeli insanın sözü buna benzer; tecrübeli insan elin günün işini bilir.
Bak insan iyi adı ile alkışlanır; adı kötüye çıkmış kimse ölünce beddua alır.
Kötülük yapanı kaç defa tecrübe ettim; takati her gün biraz daha azaldı, sonunda da takatten düştü.
Ey bilgili adam, kaç defa gördüm; kötülerin işi hiçbir zaman ileri gidemedi.
Kötülük ateştir, ateş ise yakıcıdır; onun yolunda geçilebilecek bir geçit yoktur.
Bizden önce göçenlere dikkat edersen, ister halktan, ister dünyayı elinde tutan beylerden olsun, Bunlardan hangileri bilgiyi buldu ise onlar zamaneye ve dünyaya hâkim olmuşlardır.
Dünya beylerinden hangileri bilgili olmuş ise iyi nizam koyanlar ve iyilikte ileri gelenler onlar olmuştur.
Bugün de kimler iyilik ile şöhret kazanmışlarsa, iyilerin başında en önce onlar gelir.
Kim hâkim ve bilgili bir bey olmuş ise o bilgili insanları kendisine yaklaştırmıştır.
O eline aldığı her işi dikkatle yapmış ve bilginin gösterdiği yolda yürüyerek, halkı idare etmiştir.
Memleketini tanzim etmiş ve halkı zengin olmuş; halkın zenginliğini kendisine kalkan yapmıştır.
İyi ad kazanmış, cömertlik ile şöhret bulmuştur; bil ki cömert ölse bile, onun adı yaşar.
Öleceğini bilerek, kendisi için hazırlık yapmış, adını kitaplara geçirerek yaşayanlara bırakmıştır.
Bugün bu kitapları kim okursa onları tanır; onlara benzemeye çalışır ve bundan kendisine iyilik gelir.
Dünyada bilgiden daha aziz ne var? Bilgisiz olduğunun söylenmesi insan için ağır bir hakarettir.
Bilgili ve dünyada tecrübe ile ömrünü geçirmiş olan insan ne der dinle.
Bilgisiz başköşede yer bulursa başköşe eşik ve eşik başköşe sayılır.
Eğer bir âlime eşikte bir yer isabet ederse o eşik başköşeden daha iyi ve yüksek olur.
Bütün