Kesti benim bu rencimi derman oldu bu dert bana
Aşk oduna yan der isen gönüllere gir der isen
Karanular aydın ola ne kandil ü çerak bana
Gökten inen dört kitabı günde bin kez okur isen
Erenlere münkir isen Didar ırak senden yana
Miskin Yunus erenlere tekebbür olma toprak ol
Topraktan biter küllisi gülistandır toprak bana
Ol Kişinin Yoktur Yâri
Ol kişinin yoktur yâri işbu cihan zindan ona
Demesin kim ben şâdiyem ya şâdilik nerden ona
Şeddâd yaptı uçmağını girmeden aldı canını
Bir dem aman verdirmedi yedi iklim tutan ona
Demesin kim Müslümanım Çalap emrine fermanım
Tutmaz ise Hak sözünü fayda yoktur dinden ona
Eyitmesin çün gün doğar etim tenim üşütmeye
Çün vücudun delik değil şule ermez günden ona
Ol kişi kim sağır-durur söyleme Hak sözün ona
Ger derisen zayi olur nasib yoktur sözden ona
Ol kişi kim yol eridir garib gönüller yâridir
Bir söz diyem tutar ise yeğdir şeker baldan ona
Yunus senin kulun durur belli bilirsin sen onu
Ko söyleyenler söylesin ne yapışır dilden ona
Benim Ol Aşk Bahrisi
Benim ol aşk bahrisi denizler hayran bana
Derya benim katremdir zerreler umman bana
Kafdağı zerrem değil ay u güneş bana kul
Hak’tır aslım şek değil mürşittir Kur’an bana
Çün dosta gider yolum mülk-i ezeldir ilim
Hak’tan söyler bu dilim ne kul ne sultan bana
Yok iken ol bârigâh var idi ol padişah
Ah bu aşk elinden ah derd oldu derman bana
Âdem yaratılmadan can kalıba girmeden
Şeytan lanet olmadan arş idi sayvan bana
Yaratıldı Mustafa yüzü gül gönlü safa
Ol kıldı bize vefa ondandır ihsan bana
Aşk dilin bilmeyen ya delidir ya dehri
Ben kuş dilin bilirim söyler Süleyman bana
Yunus Emre’m bu yolda eksikliğin bildirir
Divane olmuş çağırır dervişlik bühtan bana
Acep Bu Benim Canım
Acep bu benim canım azad ola mı ya Rab
Yoksa yedi tamuda bana kala mı ya Rab
Acep bu benim hâlim yer altında ahvâlim
Varıp yatacak yerim akrep dola mı ya Rab
Can hulkuma geldikte Azrail’i gördükte
Ya canımı aldıkta âsan ola mı ya Rab
Dar oldu bana düzler, gece ile gündüzler
Dünyaya bakan gözler didar göre mi ya Rab
Yunus kabre vardıkta Münker Nekir geldikte
Bize sual ettikte dilim döne mi ya Rab
Sen Bu Cihan Mülkünü
Sen bu cihan mülkünü Kaf’tan Kaf’a tuttun tut
Ya bu âlem malını oynayıban uttun tut
Süleyman’ın tahtına şad olup oturdun bil
Dive periye düpdüz hükümleri ettin tut
Firavun hazinesin Nuşirevan genciyle
Karun malını dahi sen malına kattın tut
Bu dünya bir lokmadır ağzında çiğnenmiş bil
Çiğnenmişse ne tutmak ha sen onu yuttun tut
Ömrün senin ok gibi yay içinde dopdolu
Dolmuş oka ne durmak ha sen onu attın tut
Her bir nefes kim gelir keseden ömr eksilir
Çün kese ortalandı sen onu tükettin tut
Çün denize gark oldun boğazına geldi su
Deli gibi talbınma ey biçare battın tut
Ahir bir gün ölürsün ölüm vardır bilirsin
Kamulardan ayrılıp varıp sinde yattın tut
Yüzyıllar hoşluk ile ömrün olursa Yunus
Son ucu bir nefestir sen onu da öttün tut
Niteliğim Soran
Niteliğim soran işit hikâyet
Su vü toprak od u yel oldu suret
Dört muhalif nesneden dört duvarın
Sazıkâr eyledi verdi keramet
Yel ile toprağı kıldı muallak
Su içinde odu tuttu selamet
Rızk-ı ömrü tamam eyledi henüz
Şeş cihet olmadan tuttuğu kisvet
Baki tertiplerimi şerh edeyim
İnayet mevcudu sem u basâret
Aklımın haberi bugünkü değil
Onu er derisen evvelki ayet
Sual cevap kelecisi buna değindir
Bundan böyle cihanım bî-nihayet
Yunus ile bu ne denli nasibim
Gönül dost durağı dilim şehadet
Aşk İmamdır Bize
Aşk imamdır bize gönül cemaat
Kıblemiz dost yüzü daimdir salat
Dost yüzün göricek şirk yağmalandı
Anınçün kapıda kaldı şeriat
Gönül secde kılar dost mihrabında
Yüzün yere vurup kılar münacat
Münacat gibi vakt olmaz arada
Kim ola dost ile bu demde halvet
Şeriat eydür sakın şartı bırakma
Şart ol kişiye kim ede hiyanet
Erenler nefesidir devletimiz
Onunla fitneden olduk selamet
“Beli” kavlin dedik evvelki demde
Henüz bir demdir ol vakt ü bu saat
Derildi beşimiz bir vakte geldi
Beşi bir eyleyip kim kıla taat
Biz kimse