Peşindeki düşmanlar ormana koşturup ağaçların arasında delikanlıyı aradılar. Fancha bir direk gibi hareketsiz duruyordu. Kuşu gören adamlar, onu kuru bir odun parçası ya da yıldırım çarpmış bir ağacın kalıntısı sandılar, yanından koşturarak geçtiler. En sonunda takibi bıraktılar. Fancha güvenli bir yere kaçtı.
“Hikâyenin geri kalanını zaten biliyorsunuz Majesteleri,” diye sözlerini bitirdi ihtiyar kadın. “Zira Fancha on yedi nesil önceki atanızdır.”
Bütün Çin ülkesinin ulu imparatoru, yaşlı kadının anlat tığı hikâyeden çok etkilenmişti. Ona pek çok armağanlar ve nişanlar verdi. Ayrıca yaşlı kadın için İmparatorluk Çocuklarının Baş Masalcısı makamını oluşturdu. Yaşadığı sürece rahat içinde olmasını sağladı. İmparator, ateş kırmızısı bir kalemi eline alıp şu emri bizzat yazdı: Buruşuk Hanım “göklere yükseldiğinde” sandalağacından yapılma yaldızlı bir tabutla gömülecek, devlet töreni yapılacak, mezarının üzerinde mermer bir tablet olacak ve ölümünden sonra çeşitli nişan ve unvanlarla şereflendirilecekti.
Yeşil Lamba’ya gelince, onun da mevkisi yükseltildi. Şapkasının üzerine yeşim taşından bir rozet takılarak onurlandırıldı. Ayrıca tahtırevanıyla imparatorluk sarayının kapısına başbakandan sonra en çok yaklaşabilecek kişi olma hakkını kazandı.
Hapşıran Dev Heykel
Dağ eteğinde yaşayan Bay Kim, pek tembel bir adamdı. Bakmak zorunda olduğu bir ailesi vardı ama çalışmayı hiç sevmezdi. Çamaşır sopası gibi uzun piposunu tüttürürken karınlarını doyuracak bir şeylerin ortaya çıkmasını beklerdi.
Aç çocuklarını boş tabaklarla beslemekten usanan karısı, kocasını bir güzel azarlayıp eve bir şeyler getirmesi için dışarı yolladı. Bu aile, anne ve baba ile suratları kir pas içindeki dört ufaklıktan ve bir de küçük köpekten ibaretti. Bu köpek yavrusu, tehlike söz konusu olduğunda kapıdaki kare şeklindeki küçük delikten içeri girer, güvende olduğunu anlayınca var gücüyle havlamaya başlardı.
Karısı tarafından azarlanan Bay Kim bir şeyler bulmak üzere dağlara gitti. Belki şansı yaver giderse bir ginseng kökü, bir külçe altın veya değerli bir taş bulabilirdi. Yoksa biraz dağ çileği ile üzüm ya da armut da iş görürdü. Bu sırada evde bekleyen karısı, kilerde kalmış pirinç tanelerini ezip çocuklarına yemek hazırlıyordu.
Bay Kim uzunca bir süre kayalıkların üzerinde dolandı durdu ama eve götürebileceği hiçbir şey görmedi. Öğlen olduğunda devasa bir miryek
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.