Kendini iyi hissetmeyen Lorna sarsıldı, savaştığı güçler ona ağır basmıştı. Avuçları yanıyordu ve sonunda bir kıvılcım oldu, daha önce hissettiği hiçbir şeye benzemiyordu ve kıvılcımın şiddetiyle geriye fırladı. Birkaç metre uzakta sırtüstü yere indi.
Merk onu hemen kaldırdı. Lorna diz çökmüş dururken zayıftı ve soğuk terler dökmüştü.
Birkaç metre ötede Duncan kıpırtısız yatıyordu ve Lorna çağırmış olduğu şeyin büyüsüyle aşırı güçlü hissediyordu.
“Leydim, neler oldu?” diye sordu Anvin.
Lorna zihnini temizlemek, söyleyecek kelimeleri bulmakta zorlanıyordu.
Sessizlik içinde Aidan ilerledi ve çaresiz bir halde karşısına dikildi.
“Babam yaşayacak mı?” diye yalvardı. “Lütfen, söyle bana.”
Bitkinlikten bayılmak üzere olan Lorna, bayılmadan önce başıyla zayıfça onaylayabilecek kadar enerjisini topladı.
“Yaşayacak evlat” dedi. “Fakat çok uzun değil.”
BÖLÜM ON BİR
Aidan utanç içindeydi, ne kadar denese de kendini ağlamaktan alamıyordu. Yalnız kalabilmek umuduyla, diğerlerin adamların gözyaşlarını görmemesini dileyerek kampın uzak ucunda, alanın dışında bir mağaraya kadar gitmişti. Yalnızca Beyaz yanında oturmuş inilti benzeri bir ses çıkartıyordu. Gözyaşlarını durdurabilmeyi diledi fakat başaramadı, babasının yarasının acısı ağır basmıştı.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «ЛитРес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на ЛитРес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.