Ah Şu Biz Türkler!. Savas Bozbel. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Savas Bozbel
Издательство: Bookwire
Серия:
Жанр произведения: Языкознание
Год издания: 0
isbn: 9783741893476
Скачать книгу
ya huzura kavuştum şimdi.

      Bozmasaydın ya su güzel ortamı, daha iyi olmaz mıydı?

      ***

      - Ne iş yaparsın sen?

      - Haberleşme mühendisi

      - Yaw bu nokia'larda radarın yeri tespit ediliyo mu. Nasıl oluyo o ?

      - Benim bu telefona nerden müzik yüklenir?

      - Sen simdi telefon felan yapabiliyon mu bana da yap

      - Bu uydu kanallar şifresiz felan nasil izleniyo onun bi aleti varmış, var mı sende.

      - Senin okuduğun bölüm ne yiğenim?

      - Genetik mühendisliği diyorlar teyzecim.

      - Vah vah tip fakültesi tutturamadın mi yavrum, böyle genetik mühendisi olucan.?

      - Kandan cerahatten pek hoşlanmam.

      ***

      - Hmm yazılım mühendisliği nasıl oluyor o?

      - Bilgisayar yazılımı üzerine.

      - Yazı mı yazıyorsun yani bilgisayarda?

      - Evet yazı yazıyorum bilgisayarda. (la havle)

      ***

      - Ahmet makina mühendisliği zor muydu?

      - Tabi oolum. Termo, mukavemet, akışkanlar.. Bunları geçene kadar arkamdaki kıllar ağardı.

      - Helal olsun valla. Ya benim evdeki musluğa bi bakıverse lan, damlatıyor kaç gündür.. O da akışkan sonuçta. he ne dersin?

      -Allah belanı versin derim başka bişey demem.

      ***

      - Sen şimdi ne okuyodun?

      - Bilgisayar mühendisliği

      - Evladım boşuna okuyosunuz siz, şimdi çocukların hepsi bilgisayar kurdu, bizim oğlan bütün gün internet cafede.

      -Tabii amca, anlıyorum..

      ***

      İşçilerin işe yeni girmiş makine mühendisi hakkındaki yorumları:

      -Bak mesela su yeni giren mühendis var ya..

      - Hee.

      - CNC nin "S" sinden bile anlamıyo..

      - CNC de "S" var mi ki lan?

      - Neyse iste anlamıyo..

      ***

      - Ne okuyorsun sen?

      - Peyzaj mimarlığı

      - Ne yapar o?

      - Doğal çevreyi bozmadan insan gereksinimlerini karşılamak için incelemeler ve planlar yapar. Kentlerdeki parkların, bahçelerin, tarım alanlarının ve yolların....

      - Ha yani bahçıvan olucan..

      Masal kahramanlarından öğrendiklerimiz...

      Sinderella: Hatun kısmısının gece 12 den sonra sokakta işi yoktur ...

      Uyuyan Güzel: Bir kız kendisini öpen ilk erkekle evlenir ve onunla sonsuza kadar mutlu yaşar.

      Hansel ile Gretel: Masal kahramanlarının sayısı arttıkça IQ'ları düşer... Çikolatadan evler yenmemelidir.

      Kırmızı Başlıklı Kız: Sokakta her gördüğün zibidiyle konuşma.

      Çirkin Ördek Yavrusu: Ortaokulda size imalı bakışlar atan gözlüklü tombul kızla/çocukla dalga geçip aşağılamayın, bir beş sene sonra afet olur ağzınız açık kalır ağlarsınız.

      Ali Baba ve Kırk Haramiler: Password'ler iyi saklanmalı onun bunun yanında bağırarak söylenmemelidir.

      Alice Harikalar Diyarında: Her bulduğunu ağzına sokma.

      Heidi: Akıllı kızlar patikalarda neyin keçi kovalamazlar.

      Alaaddin: Sokakta her bulduğunu karıştırma!

      Pamuk Prenses: Hiç tanımadığınız biri size elma verirse sakın yemeyin !

      Rapunzel: Bir kuleye kapatıldıysanız kaçmak için saç uzatmayın, uçmayı öğrenmek daha kısa sürer

      Pinokyo: Baban marangozsa asla yalan söylemiceksin.

      Yaşlı Adam ve Balık...

      Yolculuk sırasında mola vermek isteyen yaşlı bir adam, bir hana girdi, bu sırada hana bir başka yolcu daha girdi ve ikisi birden hancıdan yiyecek bir şeyler istediler. Fakat hancı yiyecek olarak yalnızca bir balık olduğunu söyledi ve bunu paylaşmalarını önerdi. Bunun üzerine yaşlı adam, hancıya,

      "Ben balığın yalnızca başını yiyeceğim" dedi. Hancı bunun nedenini sordu, yaşlı adam da, "Balık başı zekâyı artırır, balık başı yiyen insan akıllı olur" dedi. Bunun üzerine öteki yolcu hemen atıldı ve yaşlı adama:

      "Balık başını niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum" dedi. Yaşlı adam da itiraz etmedi ve balığın koca gövdesini yedi ve bir güzel karnını doyurdu. Öteki yolcu ise yalnızca balığın başını yedi ve sonra yaşlı adama seslendi:

      "Sen koca gövdeyi yedin karnını doyurdun ben yalnızca kafayı yedim aç kaldım" dedi. Yaşlı adam da bu sözlere söyle karşılık verdi:

      "Bak nasıl akıllandın."

      Matematik sınav sorusu..

      Tamamen gerçektir…

      Soru, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinin İşletme Matematiği kitabından gerçek bir alıntıdır. Hiç dokunulmadan ve yorumsuz şekliyle verilmiştir:

      Kitap Adı: İşletme Matematiği

      Yazar: Prof. Dr. Müh. Yılmaz Tulunay

      Sayfa: 173

      Soru: Amerika'ya lisansüstü çalışmalar yapmak üzere giden Mehmet, iki kız arkadaş edinmiştir. Bunlar Mary ve Nancy'dir. Mehmet'e göre;

      a-) Mary olgun bir kızdır ve klasiklerden zevk almaktadır. Böyle bir yerde onunla 3 saat birlikte olmak 12 dolara mal olmaktadır. Diğer taraftan Nancy daha çok popüler eğlenceleri yeğlemektedir. Onunla böyle bir yerde 3 saat birlikte olmanın maliyeti de 8 dolardır.

      b-) Mehmet'in bütçesi gönül işlerine ancak ayda 48 dolar ayırmasına olanak vermektedir. Ayrıca, derslerinin ve çalışma koşullarının ağır oluşundan dolayı, kız arkadaşlarına en fazla ayda 18 saatlik süre ve 40.000 kalorilik enerji ayırabilmektedir.

      c-) Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori enerji harcayan Mehmet, Nancy için bunun iki katını harcamaktadır. Eğer Mehmet'in Mary ile buluşmaktan beklediği mutluluğu 6 birim ve Nancy ile buluşmaktan beklediği mutluluğun da 5 birim olduğunu biliyorsak, mutluluğunu maksimize etmek isteyen Mehmet'in sosyal yaşamını nasıl planlaması gerekecektir? Grafik ve cebirsel yoldan bulunuz.

      Bir Öğrencinin Cevabı:

      Sayın Hocam, Bu Mehmet şerefsizi buradan Amerika'ya lisans üstü çalışma yapmaya gittide herifin s...nin derdi bize mi düştü?

      Murat Birsel’den güzel bir yazı..

      Modern iş dünyasının son akımı "Bugün yorganın altında uyumak istiyorum" diyerek işe gelmemek. İşyerinden gelen cevap da "Keyfine bak, yarın görüşürüz" oluyor!

      Selahattin