Shinbeânin jetonu geç düÅtü. âToya? Gerçekten dansa mı geliyorsun?â sesi Åok olmuÅ gibiydi. Kendi kendine, âbu Toyaâya benzemiyorâ diye düÅündü.
âHey, bir Åahin gibi onu izlemem söylendi, yani sanırım artık bir seçeneÄim yok, var mı?â Toyaânın canı sıkkın görünüyordu, bu yüzden bunu isteÄi dıÅında yaptıÄını düÅüneceklerdi. Ama aslında, onu ansızın gözden kaçırmak istemiyordu.
Nabzı teninin ardında, öyle yapması istenmiÅ olsun ya da olmasın, onu ne pahasına olursa olsun korumasını söylemek ister gibi küt küt atıyordu. Åu an, Kyokoânun kalabalık bir dans pistinde, gümbür gümbür çalan bir müzikle, akıl çelici bir Åekilde etrafta dönüp durduÄunu zihninde canlandırması hiç de yardımcı olmuyordu. Bu, korucuyu içgüdülerinin aniden günyüzüne çıkmasına sebep oldu ve bir anda gitmemesini tercih etti.
Toyaânın gırtlaÄından yumuÅak bir hırıltı çıktı ve kızın üzerinde çok fazla gözün⦠uygunsuz bakıÅların gezindiÄi düÅüncesinden kendisini kurtarmaya çalıÅtı.
Kamui, âkulaÄa eÄlenceli geliyor, geliyorumâ diye baÄırdı. âHaftasonları, aklımızı bu yerden uzaklaÅtıracak bir Åeyler yapmak zorundayız.â Bundan sonra Kyokoânun da etrafta olacaÄı düÅüncesiyle neredeyse sersemlemiÅ gibiydi. âDahası, Toya için bir kız arkadaÅ bulmalıyızâ diye masumca baÄırdı.
Toya, Kamuiânin baÅının tepesine vurarak, âbir kız arkadaÅa ihtiyacım olduÄunu da kim söyledi seni küçük ahmakâ diye gürledi. âPoponu ısırsaydı bir kız arkadaÅın ne olduÄunu anlardın.â
Shinbe sırıttı, âsanırım burada bir kız arkadaÅın ne olduÄunu bilen tek kiÅi benim, ama eÄer tecrübe isterseniz size iki bakire gösterebilirim,â Ä°kisi de öldürücü bakıÅlarla ona dönünce hızlıca bir adım geriledi.
Shinbe çabucak konuyu deÄiÅtirerek baÅını eÄip Toyaâya biraz daha yaklaÅtı. âKyou senden Kyokoâyu izlemeni mi istedi?â bakıÅları kızın gittiÄi yöne kaydı. âBiliyorsun⦠son zamanlarda buradaki dengede, bir Åeyler olmaya hazırlanıyormuÅ gibi bir kayma hissediyorum. Kötülük yaklaÅıyor. Bununla baÅa çıkacak bir Åeye sahip olup olmadıÄını merak ediyorum.â Shinbeânin içgüdüleri neredeyse her zaman doÄru çıkardı ve bu onu endiÅelendiriyordu.
Bunu Toya da hissetmiÅti ve cevap istiyordu. âEvet, hiçbir zaman Åimdiki gibi deÄildi. Neden sadece yukarı çıkıp soÄuk adama gerçeÄi sormuyorum?â Kyouânun bir Åey sakladıÄını biliyordu ve ne olduÄunu öÄrenecekti.
Shinbe onu durduramadan merdivenleri çıkmaya baÅlamıÅtı. Shinbe korkuyla sindi, âikisinin aynı odada olmasından nefret ediyorum. Buna Åahit oldum ve hiç hoÅ deÄil. KardeÅ veya buna benzer bir ÅeymiÅler gibi davranıyorlar.â Ametist gözleri, Toyaânın basamakları ikiÅer ikiÅer çıkıÅını izleyerek merdivenlere sürüklendi.
Kamui, Kyouânun bazen kendisinin de ödünü kopardıÄını bildiÄinden onayladı. âBenimle olduÄundan daha iyi. AkÅama görüÅürüz.â Hala merdivenleri izleyen Shinbeâyi orada yalnız bırakarak gitti.
Shinbe, koruyucu güçlerini yansıtan aynasının bulunduÄu aklının derinliklerinde az önce yanlarından ayrılan rahibeiçin de benzer bir duygu hissederek ÅaÅırdı. Gözlerini kapatarak, ruhunun derinliklerinde gerçeÄi aradı.
Ametist gözlerini tekrar açtıÄında yalnızca kendisinin bildiÄi sırlarla parlıyorlardı.
*****
Kyou, Kyoko ile nasıl baÅa çıkacaÄına dair düÅüncelerde kaybolmuÅtu, artık onu olmasını istediÄi yere getirmiÅti. Kapıya vurulduÄunu duyduÄunda düÅünceleri beklenmedik bir Åekilde bölündü. Gözlerini birkaç kez kırpıp, bunun yalnızca Toya olabileceÄini bilerek altın rengi gözlerini devirme isteÄini bastırdı. Onay almadan açılan kapıya bir bakıŠattı.
Toya, hedefini arayarak apansız içeri girdi ve Kyouâyu koltukta yatarken buldu. âKyoko ile ilgili ne haltlar dönüyor?â DoÄrudan konuya girmiÅti.
Kyouânun gözleri Toyaâyı hedef aldı, ama yüz ifadesi soruyla ilgilenmiÅ gibi durmuyordu.
Toya, Kyouânun ruh hallerini iyi biliyordu ve farkındaydı ki damarına basmıŠolsaydı yüzüne bile bakmazdı. Ona göre Kyouâyu okumak bir bilimdi. EÄer bunu yapan Kyou ise, göz kırpmanın bile bir anlamı vardı. Toya, oturmak için karÅısından dolgun bir sandalye almaya gitti.
âYapma, aptal deÄilim. Onu korumamı istiyorsan, nedenini bana söylemelisin. Hepsinden öte, kalan herkes kendi halindeyken onun farkı ne?â Bu düÅünce kendisini tiksindirmiÅ gibi tükürdü. âO yalnızca zayıf bir insan kız.â
Toya, ansızın boÄazında bulduÄu pençeyi kavradı ve Kyouânun çok öfkeli olan yüzüne baktı.
Kyouânun sesi öfkeyle titriyordu, âne söylüyorsam onu yapacaksın.â
Toyaânın gözleri kısıldı. Artık bir Åeylerin döndüÄünü biliyordu. âÄ°yiâ diye tısladı ve serbest bırakılarak ödüllendirildi. KarÅısındaki eski yerine geçerken Kyouânun öfkesinin bir anda yok oluÅunu izledi, arkasında saklandıÄı soÄuk maskesi yerine oturuyordu. Toya baÅını salladı. âOnun neden âsenin içinâ bu kadar önemli olduÄunu bana söylemelisin.â âSenin içinâ derken bunu vurgulamıÅtı.
Kyou, nasılsa kabul etti. Toyaâyı doÄduÄu günden beri o yetiÅtiriyordu. Toya bu dünyada nefes aldıÄı anda onun yakınlarda olduÄunu biliyordu ve onu, kendisini anlayamayacak olan ailesinden çaldı. Kyou, bir süre için onları uzaktan izlemeyi seçse de, diÄer kardeÅleriyle de aynı Åeyi yaÅamıÅtı.
Bir Åekilde Toyaânın kiÅiliÄini daha farklı hale getirmeyi ummuÅtu ama Kyou onu deÄiÅtirmek için ne yaparsa yapsın, belli ki kiÅiliÄi bu hayatında da