Soğuk soğuk yeller dövdü
Alev alev ocakları…
Bin yıldır ekin ekerim
Her karga bu şuma174 gelmez.
Ne çekersem, ben çekerim
Hiçbir şey hoşuma gelmez.
Aradığım bu ne yatır175
Gelir, çıkarın176 altında.
Dünlerin baharı yatır
Yarının karı altında.
Hele istek, arzu şahtır
Ömrün geçen yatırında
Gönlüm bir yetim uşaktır
Kadim bir Türk çadırında…
Yele Bir Söz Söylemiştim…
Ümit yeri var mı gören177
Sorağına178 kaçan yok.
Mektup yazsan cevap veren
Zeng eylesen179 açan yok…
Bir şey gelmez ellerinden
Hepsi lâldir, hepsi kar.180
Yine Bağdat ellerinden
Geri dönmez turnalar…
Garip bağı bar getirmez
Su yerine aksa kan.
Güvercinler söz götürmez
Haber vermez saksağan.
Ne çoğalır, ne azalır
Nerden geldi bu çenler…181
Yüreğime gölge salır
Yüreğinden geçenler.
Ne o yandır, ne bu yandır,
Yitmiş çıkış yolu da.
Gözyaşını buharlandır
Ümit kaldı buluda…
Adım dilden dile düştü
Sazım zilden bemedi…182
Yele bir söz söylemiştim
Sana bir şey demedi?
Orhun
Koynunda yeniden doğulsam Orhun,
Özümü ‘od’una koy yakım gelim.
Batsam sularına, boğulsam Orhun
Kurdanan kıyamete kalmağım geli.
Hani sahilinde kurduğum saray?
Zaman atlı bilmez, piyade bilmez.
Bulak183 çağlarına gayıtmaz184 her çay,
Her budak köküne gayıdabilmez.
Bu Tanrı dağları lâldı mı, Orhun,
Bir yürek kızdırıp, bir sır veren yok.
Kısas kıyamete kaldı mı, Orhun,
Daha sularına nezir veren yok.
Eğilsem önünde bir oğul gibi,
Koy sinsin ruhuma her kara korkun.
İcaze versen de gümüş pul185 gibi
Atsam yüreğimi suyuna, Orhun
Yoksa sıyrılmışsın, Orhun’um oktan,
Ya güneş nurundan gümüş tiyesen.186
Seni arıyordum, ben seni çoktan
Sen de gelişimi duydun diyesen.
Geldim zamanları salıp ayaktan,187
Atamın saldığı o yurt188 nerdedir?
Bozkırlar gözüme değer bayaktan,
Ruhumun sahibi Bozkurt nerdedir?
De, nereden aldın, Orhun, bu adı?
Açar sırlarını Babür hele de…
Bin yıldır başına kalan Türk atı
Moğol çöllerinde çapır189 hele de…
Deme bura hara, oğul, sen hara,
Düşüp yaddaşımın izine geldim.
Asırdan asıra yüzü bahara,
Tanrı dağlarının özüne geldim.
Bu sırrın farkına vardık hangimiz,
Özü olmayanın sözü de yokmuş…
Orhun yazıları, alın yazımız,
Deme, yazılana bozu da yokmuş…190
Ağlar
Geldi ağlanacak günü dünyanın
Kaldı yaşanası zamanı ağlar.
Kaldı buharlanan o göz yaşları,
O bulut, bizden çok semanı191 ağlar.
Yaşamak lezzeti gitti ülkenin,
Dilimde nasırı bitti ‘belki’nin.
Zaman denizinde ümit, yelkenin
Geriye dönüşün gümanı ağlar.
İlahi, ne günlere kaldı, bak Hun?!
Yalan ayak açıp yürüse, korkun.
Mavi gözyaşıdır derede Orhun,
Tepede Tanrı’nın dumanı ağlar.
Batıdan Doğuya varıp giden iz,
Hangi zamanlara yetti vadeniz?
Ve… Deniz, içimde yiten beş deniz
Gemisi gam olmuş, limanı ağlar.
Hele yormadığım bir yuku192 kalır,
Gözümde bir Moğol kıpığı193 kalır.
Alnımda bir Türkmen çapığı194 kalır,
İçimde bir Altay Şaman’ı ağlar.
İki Sahil Yakası
Burası Dardanel’in
Geçilmez dar boğazı.
İki sahil yakası
Tutup sıkar boğazı.
Geçer gündüz eceden,
Çok gelip azdan geçer.
Hele