Bir annenin şefkati ve merhameti çok güçlüdür. Anneler için çocukları canından bir parça gibidir. Anneler her şeyi görmeseler bile çocuklarıyla ilgili her şeyi kalplerinde hissederler çünkü Allah anne ile çocuğunun kalbini birbirine bağlamıştır. İkisinden birine bir şey olursa diğeri aynı acıyı yaşar. Sırdaşım! Bir annenin çocuğu için yapamayacağı fedakârlık yoktur.
Annelik, çocukları için dökülen gözyaşıdır.
Annelik, çocukları için katlanılan uykusuz gecelerdir.
Annelik, çocukların başucunda sabırla beklenen uzun saatlerdir.
Annelik, gerekirse acı çekmektir, mutsuz olmaktır ama çocuklarının bir gülüşüne dünyaları feda etmektir.
Erich Fromm’un dediği gibi: “Anne sevgisi koşulsuzdur, koruyucudur ve sıcak bir sığınaktır.”
Annelere Sonsuz Saygı Göster!
Sırdaşım! Anneler ekmek kadar aziz, su kadar temiz ve değerli varlıklardır bu sebeple en çok saygıyı hak eden onlardır.
Bir çocuğun kaybetmek istediği en son şey annedir çünkü anne gibi nimet bulunamaz ve yokluğunda varlığının ne anlama geldiği daha iyi anlaşılır. Annesiz kalan bir yuva, güneşsiz kalan bir dünya gibi kapkaranlık olur ve orada yaşayanlar en büyük huzur ve mutluluk kaynağından mahrum kalır. Sırdaşım! Anneler ekmek kadar aziz, su kadar temiz ve değerli varlıklardır, bu sebeple en çok saygıyı hak eden onlardır. Annenin kıymetini iyi bil. Onun yüzünü güldürebilmek için gerekirse dünyaları feda et, onun başucunda değil sabaha kadar, bir ömür beklesen hakkını ödeyemezsin. Sadece kendi annene değil, hiç kimsenin annesine saygıda kusur etme. Hele içinde ana geçen küfürler, annesi olan bir evladın ağzına yakışmaz. O analara sonsuz sevgi sözcükleri dizsen yine de yeterli gelmez.
Abdurrahman Cami’nin dediği gibi: “Annen seni bir müddet karnında, uzun bir zaman kucağında ve ölünceye kadar da kalbinin şefkat köşesinde taşımıştır. Ona saygısızlık göstermekten daha aşağılık bir şey yoktur.”
Anne Olan Eşini Üzme!
Sırdaşım! Bir kadın, eşinden sevgi ister, değer görmek ister, eğlenmek ister ve söz hakkı ister. Bunlar yuvayı daha mutlu kılar.
Anneler, bütün evrende hep aynı görevi üstlenir: Bir mum gibi yuvasını aydınlatmaya çalışırken kendini feda eder, derleyip toplar, sürekli çalışır ve tüm bu işlevlere rağmen değeri bilinmez. Bir dünya sorumluluk taşıyan ana arıların hayatı buna örnektir. Her arı ailesinde sadece bir ana arı bulunur. Ana arı bir kovandaki yüzlerce arıyı idare eder. Ana arının görevi yumurtlayarak yeni nesillerin meydana gelmesini ve koloninin varlığının devam etmesini sağlamaktır. Ana arılar yaşam süreleri boyunca sadece çiftleşme amacıyla ya da koloninin yavru vermesi durumunda kovan dışına çıkar. Salgıladığı hormonla işçi arıları etrafına çeker ve kolonide birlik ile düzeni sağlar. Ana arı bulunmayan kovanlarda işçi arılar pek isteksiz çalışır ve polen taşımaz. Aynı zamanda kovandaki tüm arılar amaçsız bir şekilde sağa sola hareket eder. Açıkça görülüyor ki, anneler olmasa doğanın düzeni bozulur ve doğa bir hiçliğe dönüşür. Sırdaşım! Bu kadar önemli olan anneler çok daha fazla değer görmeyi hak ediyor. Bir anne veya kadın, ikinci sınıf bir insan veya bir hizmetçi asla değildir. Ona bu şekilde davrananlar kendi acziyetini ve değersizliğini göstermektedir. Sevgi ister, değer görmek ister, eğlenmek ister ve söz hakkı ister. Bunlar yuvayı daha mutlu kılar çünkü değer gören bir kadın eşine daha çok sevgi gösterir ve saygı duyar, yuvası için de daha çok çaba sarf eder. Şunu iyice bil ki, eşin evinin kadını, çocuklarının anası ve senin ömürlük yoldaşın. Eşin senin her şeyin.
Hz. Muhammed’in (sav) dediği gibi: “Hanımını üzme. O, Allahü Teâlâ’nın sana emanetidir. Ona yumuşak ol ve iyilik et!”
Bilinçli Bir Anne Olmaya Çalış!
Sırdaşım! Bilinçli bir anne, bir çocuk için çok büyük bir şanstır çünkü iyi bir anne, iyi büyütülmüş bir çocuk demektir.
Aile en büyük okuldur ve anne çocuğunun ilk ve en önemli öğretmenidir. Sırdaşım, bilinçli bir anne, bir çocuk için çok büyük bir şanstır çünkü iyi bir anne, iyi büyütülmüş bir çocuk demektir. Anneler çocukları için ne kadar hayati bir öneme sahip olduklarının farkına varmalı ve sorumluluk bilinci taşımalıdır. Özellikle çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda çok hassas olmalıdır çünkü 0-6 yaş arası, gelişim için en kritik dönemdir ve bu dönemde bir çocuk en çok annesiyle zaman geçirir. Bu dönemde annenin her söz ve davranışı çocuğun kişiliği üzerinde olumlu veya olumsuz büyük bir etki bırakır. Anne, çocuğunu hayata nasıl hazırlarsa çocuk ölene kadar o şekilde mücadele eder. Bu hayati sorumluluğun farkına varamayan ve çocuğunu teknolojik aletlere veya dış çevreye teslim eden annelerin sayısı bir hayli fazladır. Böyle anneler çocuklarının elinden kayıp gittiğinin farkına varamamaktadır ve bilinçsiz annelerin ellerinde büyüyüp canavarlaşan insanlara toplum olarak sıkça rastlanmaktadır. Bilinçsiz anneler potansiyellerini anlamamakta ve zamanlarının çoğunu hayatlarına hiçbir katkısı olmayan şeylerle geçirerek heba etmektedir. Ev hanımı veya başka bir şey olmak bir amaca tutunmaya engel değildir. Bir kadın isterse her şeyi başarabilecek güce sahiptir. Yüzlerce kişilik birliğin başına geçip Bursa’yı düşman işgalinden kurtaran Kara Fatma, ülkemizi yıllarca başbakan olarak yöneten Tansu Çiller ve Almanya’yı on beş yıldan fazla yöneterek ülkesine en parlak dönemi yaşatan Angela Merkel bir kadının isterse neler yapabileceğini gösteren en bariz örneklerdir. Allah’ın da istediği şey kadınların erkeklerden geri kalması değil onlarla birlikte kendini geliştirmesidir. Ne diyor Peygamber Efendimiz (sav), ilim öğrenmek, kadın erkek her Müslüman’a farzdır. Kadınlar bu konuda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Hiç kimse, özellikle dini gerekçeler öne sürerek kadınların gelişmesine ve okumasına engel olmamalıdır. Eğer bir toplum cahillikten kaynaklı sorunlardan kurtulmak ve gelişmek istiyorsa, yuvaların temelini oluşturan kadınları iyi eğitmek ve güçlendirmek zorundadır.
Khaled Hosseini’nin dediği gibi: “Bir toplumda kadınlar eğitimsiz olduğu sürece o toplumun başarıya ulaşma şansı yoktur.”
Baba – Koca
Babalar Baş Tacı Edilir!
Sırdaşım! Ne yaparsan onu yaşarsın. Babana ne kadar değer verirsen, baba olduğunda oğlundan o kadar değer görürsün.
Çocukken babamızın işten gelmesini nasıl dört gözle beklerdik. Şimdi ise gözümüz kapıda, bir an önce gitmesini istiyoruz. Çocukken babamızın sırtına çıkar, onunla nasıl zıplayıp oynardık. Şimdi ise ona bakmamak için bin takla atıyoruz. Çocukken babamızın yolunu pencereden nasıl heyecanla gözlerdik. Şimdi ise babalarımız huzurevlerinin penceresinden bizim yolumuzu heyecanla gözlemektedir. Her ne olursa olsun babalar her zaman baş tacı edilir. Sırdaşım! Ne yaparsan onu yaşarsın. Babana ne kadar değer verirsen, baba olduğunda oğlundan o kadar değer görürsün. Günün birinde sen de yaşlanacaksın. Neler yaşayabileceğini şimdiden anlayabilmen için mümkünse bir huzurevine git ve kendini orada kalan yaşlıların yerine koy. Çaresizce ölmeyi bekliyorsun. Vefasız insanlar seni kaderine terk etmiş. Yıllarca peşinde koştuğun dünya sana ödül olarak soğuk bir odayı