“Birçoklarına âşık oldum da ondan Dorian.”
“Ah, evet, saçları ve yüzleri boyalı korkunç insanlar!”
“Boyalı saçları ve yüzleri küçük görmemelisin. Onların olağanüstü bir cazibesi vardır bazen.” dedi Lord Henry.
“Keşke sana Sibyl Vane’den hiç bahsetmeseydim diyorum şimdi.”
“Buna engel olamazdın Dorian. Hayatın boyunca yaptığın her şeyi bana anlatacaksın.”
“Evet Harry. Sanırım bu doğru. Sana bir şeyler anlatmak söz konusu olduğunda kendimi tutamıyorum. Üzerimde tuhaf bir etkin var. Şayet bir suç işlemiş olsaydım, gelir sana anlatırdım. Sen de beni anlardın.”
“Senin gibi insanlar -hayatımızın inatçı gün ışıkları- suç işlemezler Dorian. Fakat yine de iltifatların için müteşekkirim. Ve şimdi anlat bakalım… Kibar bir çocuk olup şu kibritleri uzatabilir misin, teşekkür ederim… Anlat bakalım senin Sibyl Vane’le o gerçek münasebetin tam olarak nedir?”
Kırmızı yanakları ve alevli gözleriyle Dorian Gray birden ayağa fırladı. “Harry! Sibyl Vane mukaddes birisi!”
Sesinde tuhaf bir acıma belirtisiyle “Dokunmaya değer tek şey kutsal olanlardır Dorian.” dedi Lord Henry. “Ama senin canını sıkan nedir? Bu kız bir gün senin olacak herhâlde. İnsan âşık olduğunda önce kendini, sonra da başkalarını kandırır. Aşk dedikleri şey bu. Onunla tanıştığını zannediyorum?”
“Tabii ki onunla tanıştım. Tiyatroya gittiğim ilk gece, oyun bittikten sonra o çirkin yaşlı Yahudi locama gelip beni kulise götürmeyi teklif etti ve beni tanıttı. Adama çok kızmıştım ve ona Juliet’in yıllar önce öldüğünü ve bedeninin Verona’daki mermer bir makberin içinde olduğunu söyledim. Bakışlarındaki hayret ifadesinden anladığım kadarıyla benim çok fazla şampanya içtiğimi filan zannetmişti.”
“Buna şaşırmadım.”
“Sonra bana herhangi bir gazetede yazarlık yapıp yapmadığımı sordu. Ona herhangi bir gazete bile okumadığımı söyledim. Bu cevap karşısında hayal kırıklığına uğradı ve bana tüm tiyatro eleştirmenlerinin onun aleyhinde olduğunu ve tüm bu eleştirmenlerin parayla satın alınabilecek insanlar olduğunu söyledi.”
“Bu hususta haklı çıksa hiç şaşırmam. Ama diğer yandan, bu eleştirmenlerin görüntülerine bakılırsa fiyatlarının çok yüksek olduğu söylenemez.”
Dorian Gray, “Ne var ki, bu adam onları satın almaya gücünün yetmeyeceğini düşünüyordu sanırım.” diye güldü. “Her neyse, tiyatrodaki ışıkları söndürüyorlardı ve benim de gitmem gerekiyordu. Israrla tavsiye ettiği birkaç sigarayı denememi istedi. Ben de reddettim. Sonraki gece, pek tabii, mekâna tekrar gittim. Beni gördüğünde önümde eğildi ve benim kesinlikle sanatın cömert koruyucusu olduğumu söyledi. Son derece itici bir yaratık olmasına rağmen, müstesna bir Shakespeare tutkunuydu. Bir seferinde gururlu bir edayla bana, Şair yüzünden -Shakespeare’den bahsederken ısrarla bu ifadeyi kullanıyordu- beş defa iflas ettiğini söyledi. Bunun bir üstünlük olduğu kanaatindeydi.”
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.