Kızılderili Mitolojisi. Daniel G. Brinton. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Daniel G. Brinton
Издательство: Maya Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 9786258361001
Скачать книгу
üzerine kurmuştur. İncelemede hepsinin langua generalden türeyen formlar oldukları ortaya çıktı (Meyen, Uber die Ureinwohner von Peru, s.6). Peru Keçuvalarının Guatemala Kiçeleri ile karıştırılmaması gerekiyor. Kiçe bir yerin ismidir ve “çok ağaç” anlamına gelir; Keçuvanın kökeni ise bilinmiyor. Muiskas “insanlar” anlamına gelir. Bu ulus kendilerini Çibça olarak da adlandırıyordu.

29

Yamyamlar (ç.n.)

30

Karayip kelimesi muhtemelen savaş demektir. Bu anlama sahip Guarani ile aynı kelime olabilir. Tupi veya Tupa gök gürültüsü demektir ve yalnızca mitolojik açıdan anlaşılır.

31

Arukanyalılar isimlerini muhtemelen Keçuva dilindeki iki sözcükten aldılar, ari auccan: evet! Onlar savaşır. Bu, onların savaşçı karakterini pekâlâ anlatan bir ifadedir. Piazzaro’nun gelişinden önce İnkalar ile uzun ve korkunç savaşlara girişmişlerdi.

32

Bu metni yazarken Dr. von Martius’un takdire şayan çalışması elime geçti, Beiträge zur Ethnographie und Sprachenkunde Amerika’s zumal Brasiliens, Leipzig, 1867. Bu büyük araştırmacıya göre adadakiler dışında ana karada yaşayan Karayiplerin, Tupiler ve Guaraniler ile aynı soydan geldikleri kesindir.

33

Comptes Rendus, xxi. cilt, s. 1368.

34

Bu konunun en büyük iki otoritesi şu iki isimdir: Daniel Wilson, The American Cranial Type, in Ann. Rep. of the Smithson. Inst. 1862, s. 240 ve J. A. Meigs, Cranial Forms of the Amer. Aborigs.: Phila. 1866. Bu iki isim, bu metinde ifade edilen görüşlerle uyum içinde olup Crania Americana’da Dr. S. G. Morton tarafından savunulan görüşleri reddetmektedir.

35

Second Visit to the United States, s. 252.

36

Martius, Von dem Rechtszustande unter den Ureinwohnern Brasiliens, s. 80; München, 1832. Yakın zamanda tekrar basıldı, Beitrage zur Ethnographie und Sprachenkunde Amerika’s: Leipzig, 1867.

37

Athapaskische Sprachstamm, s. 164: Berlin, 1856.

38

Martius, Von dem Rechtszustande unter den Ureinwohnern Brasiliens, s. 77.

39

Ancak en dogmatik filozofların, tutarlı bir şekilde açıklandığında doğuştan gelen ideler öğretisini reddetmesi için bir sebep yoktur. Bayağı hayvanların yemek bulmasını, göç etmesini ve türünü idame etmesini sağlayan içgüdüler ve alışkanlıklar, doğuştan gelen belirli izlenimlere tabidir ve sınırlı anatomik ve morfolojik ilişkilerle uyumludur. Hiç kimse hayvanların bilgisinin deneyimsel olduğu iddiasında bulunmaz. Aynı şekilde insan beyni, genetik veya başka bir yolla, bir tür olarak insana özgü olan çeşitli duyusal izlenimler alır. Böcekçil ay-ay maymunun beyni onu başarılı bir larva avına nasıl yönlendiriyorsa insan beyni de insanın düşüncelerine, eylemlerine ve kaderine yol gösterir.

40

Die Kunst im Zusammenhang der Culturentwickelung, s.50 ve 252.

41

Tıp, ilaç gibi anlamlara gelen bu kelime aynı zamanda efsun, büyü gibi anlamlara da gelmektedir. (ç.n.)

42

Bu türetmeleri, belirli kaynaklar eşliğinde sunuyorum. Zira, bu kelimelerin telaffuzundaki böylesi olağanüstü bir benzerliğe Kuzey Amerika’da ve Güney Amerika’nın bazı bölümlerinde rastlanabilir. Bu benzerlik, bunların tek bir kökten türediğini ileri sürmek için kışkırtıcı olabilir. Mesela, Maya lehçelerinde ku, selenme durumu a kue, Natçez dilinde kue-ya, Batı Florida Uçelerinde kauhwu, Otomi dilinde okha, Mandan dilinde okee, Siyu dilinde ogha, waughon, wakan, Keçuva dilinde waka, huaca, İrokua dilinde quaker, oki, Algonkin dilinde oki, okee, Eskimo dilinde aghatt. Sonuncusu telaffuz bakımından Almanca veya Norveççe ile eşsiz bir benzerliğe sahiptir (O Gott). Diğerlerinden bazıları ise Fince ukko kelimesiyle benzerlik taşır. Karayip dilinde Ku, ev anlamına gelir; özellikle tanrıların tapınağı veya evi. İlk İspanyol kaşifler bu kelimeyi cue imlasıyla benimsediler ve bu kelimeyi keşfettikleri ulusların kutsal binaları için kullandılar. Sözgelimi, Tezcuco yakınlarındaki büyük Teotihuacan mezarlığından Llano de los Cues olarak bahsederler.

43

Yüce gökkubbe, uzak dağlar bize mavi göründüğü için, mavi bir yüzey de bizden uzaklaşıyor gibi gözükür. Bizden uzaklaşan çekici bir nesneyi arzulu bir şekilde takip edeceğimiz için, maviye bakmayı seviyoruz. Bize baskı yaptığından değil, bizi peşinden sürüklediği için.” Goethe, Farbenlehre, 780-781.

44

Loskiel, Geschichte der Mission der Evang. Brueder, s.63: Barby, 1789.

45

Cennet (ç.n.)

46

Cogolludo, Historia de Yucathan, lib. iv. cap. vii.

47

Rel. De la Nouv. France. 1636, s.107.

48

Bu kelime, Gallatinler’in kelime hazinesinde bulunur (Transactions of the Am. Antiq. Soc., ii. cilt) ve bu seçkin etnoloğu doğu kabilelerinin Yüce bir Varlık için sahip oldukları kavramlar ne olursa olsun Quakerlerin öğretisine atfetmeye teşvik etmiş olabilir. Zira bunu birden fazla yerde yapmaktadır.

49

Bruyas, Radices Verborum Iroquaorum, s.84. Bu çalışma, Shea’s Library of American Linguisties’te bulunmaktadır ve filoloji bilimine eşsiz bir katkıdır. Aynı etimoloji, Lafitau tarafından da verilmektedir, Maurs es Sauvages, Almanca tercümesi., s. 65.

50

Ruhsal (ç.n.)

51

Hayalet ve fırtına, nefes ve esinti (ç.n)

52

Bu konuda faydalandığım kaynaklarım şunlardır: Riggs, Dict. Of the Dakota, Boscana, Account of New California, Richardson’s and Egede’s Eskimo Vocabularies, Pandosy, Gram. And Dict. Of the Yakama (Shea’s Lib. of Am. Linguistics) ve Aztekler için Abbé Brasseur.

53

Bu ifadeler Gallatin dilinin kelime hazinesinde bulunur. Adair’in düşüncesine göre son bahsedilen issto ulla veya ishto hoollo (yüce insan) kelimesinden gelir. Zira Çoktav dilinde sıfatlar nitelendirdiği ismin önünde yer alamaz. Bunun gerçek anlamı, ishtali (fırtına rüzgârı) ve hustolah (rüzgârlı mevsim) gibi Krikçe kelimelerde görülebilir.

54

Webster hurricane kelimesini Latince furio’dan türetmektedir. Ancak Oviedo, Hispaniola’nın tarifinde şöyle söyler: “Hurakan, in lingua di questa isola vuole dire propriamente fortuna tempestuosa molto eccessiva, perche en effetto non e altro que un grandissimo vento e pioggia insieme.” Historia dell Indie, lib. vi. cap. iii. Keçuva dilinde huracan kelimesinin, “Bir su akıntısının diklemesine akması” anlamına gelen huraca fiilinin şimdiki zamanda üçün tekil şahıs çekimi olması bir tesadüftür (belki bundan fazlasıdır). Markham, Quichua Dictionary, s. 132.

55

Oviedo, Rel. De la Prov. De Cueba, s. 141. ed. Ternaux-Compans.

56

Garcia, Orijen de los Indios, lib. iv. cap. xxii.

57

Bkz. Rel. De la Nouv. France pour l’An 1637, p. 49.

58

Bay Morgan, The League of the Iroquois isimli mükemmel çalışmasında