29
Yamyamlar (ç.n.)
30
Karayip kelimesi muhtemelen savaş demektir. Bu anlama sahip Guarani ile aynı kelime olabilir. Tupi veya Tupa gök gürültüsü demektir ve yalnızca mitolojik açıdan anlaşılır.
31
Arukanyalılar isimlerini muhtemelen Keçuva dilindeki iki sözcükten aldılar,
32
Bu metni yazarken Dr. von Martius’un takdire şayan çalışması elime geçti,
33
34
Bu konunun en büyük iki otoritesi şu iki isimdir: Daniel Wilson, The American Cranial Type, in Ann. Rep. of the Smithson. Inst. 1862, s. 240 ve J. A. Meigs, Cranial Forms of the Amer. Aborigs.: Phila. 1866. Bu iki isim, bu metinde ifade edilen görüşlerle uyum içinde olup Crania Americana’da Dr. S. G. Morton tarafından savunulan görüşleri reddetmektedir.
35
36
Martius,
37
38
Martius,
39
Ancak en dogmatik filozofların, tutarlı bir şekilde açıklandığında doğuştan gelen ideler öğretisini reddetmesi için bir sebep yoktur. Bayağı hayvanların yemek bulmasını, göç etmesini ve türünü idame etmesini sağlayan içgüdüler ve alışkanlıklar, doğuştan gelen belirli izlenimlere tabidir ve sınırlı anatomik ve morfolojik ilişkilerle uyumludur. Hiç kimse hayvanların bilgisinin deneyimsel olduğu iddiasında bulunmaz. Aynı şekilde insan beyni, genetik veya başka bir yolla, bir tür olarak insana özgü olan çeşitli duyusal izlenimler alır. Böcekçil ay-ay maymunun beyni onu başarılı bir larva avına nasıl yönlendiriyorsa insan beyni de insanın düşüncelerine, eylemlerine ve kaderine yol gösterir.
40
41
Tıp, ilaç gibi anlamlara gelen bu kelime aynı zamanda efsun, büyü gibi anlamlara da gelmektedir. (ç.n.)
42
Bu türetmeleri, belirli kaynaklar eşliğinde sunuyorum. Zira, bu kelimelerin telaffuzundaki böylesi olağanüstü bir benzerliğe Kuzey Amerika’da ve Güney Amerika’nın bazı bölümlerinde rastlanabilir. Bu benzerlik, bunların tek bir kökten türediğini ileri sürmek için kışkırtıcı olabilir. Mesela, Maya lehçelerinde
43
Yüce gökkubbe, uzak dağlar bize mavi göründüğü için, mavi bir yüzey de bizden uzaklaşıyor gibi gözükür. Bizden uzaklaşan çekici bir nesneyi arzulu bir şekilde takip edeceğimiz için, maviye bakmayı seviyoruz. Bize baskı yaptığından değil, bizi peşinden sürüklediği için.” Goethe, Farbenlehre, 780-781.
44
Loskiel,
45
Cennet (ç.n.)
46
Cogolludo,
47
48
Bu kelime, Gallatinler’in kelime hazinesinde bulunur (
49
Bruyas,
50
Ruhsal (ç.n.)
51
Hayalet ve fırtına, nefes ve esinti (ç.n)
52
Bu konuda faydalandığım kaynaklarım şunlardır: Riggs,
53
Bu ifadeler Gallatin dilinin kelime hazinesinde bulunur. Adair’in düşüncesine göre son bahsedilen
54
Webster hurricane kelimesini Latince furio’dan türetmektedir. Ancak Oviedo, Hispaniola’nın tarifinde şöyle söyler: “Hurakan, in lingua di questa isola vuole dire propriamente fortuna tempestuosa molto eccessiva, perche en effetto non e altro que un grandissimo vento e pioggia insieme.” Historia dell Indie, lib. vi. cap. iii. Keçuva dilinde huracan kelimesinin, “Bir su akıntısının diklemesine akması” anlamına gelen huraca fiilinin şimdiki zamanda üçün tekil şahıs çekimi olması bir tesadüftür (belki bundan fazlasıdır). Markham, Quichua Dictionary, s. 132.
55
Oviedo,
56
Garcia,
57
Bkz.
58
Bay Morgan,