Uğultulu Tepeler. Эмили Бронте. Читать онлайн. Newlib. NEWLIB.NET

Автор: Эмили Бронте
Издательство: Elips Kitap
Серия:
Жанр произведения:
Год издания: 0
isbn: 978-625-6486-54-6
Скачать книгу
yerde oturduğu için, divanın arkalığı Heathcliff’in gelişini de gidişini de görmesine engel olmuştu ama ben irkildim, susmasını söyledim.

      Sinirli sinirli etrafına bakınarak: “Niçin?” diye sordu.

      O sırada yoldan gelen tekerlek seslerini fırsat bilerek: “Joseph burada.” dedim. “Heathcliff de onunla beraber içeri girebilir. Şu anda kapının önünde olmadığından bile emin değilim.”

      “Kapıdan benim sözlerimi duyamazdı.” dedi. “Hareton’ı bana ver, sen yemeğini hazırlarken ben ona bakarım; yemek hazır olunca da beni de çağır. Tedirgin olan vicdanımı kandırmak, Heathcliff’in bu gibi şeylerden anlamadığını görmek istiyorum. Anlamıyor, değil mi?

      Âşık olmak ne demektir bilmiyor, değil mi?”

      “Senin bildiğin kadarını bilmemesi için bir sebep göremiyorum.” dedim. “Hele sevmek için seni seçmişse dünyanın en mutsuz yaratığı olacağına şüphem yok. Sen Bayan Linton olur olmaz o da hem arkadaşını hem sevgilisini, her şeyini kaybetmiş olacak. Sen kendin bu ayrılığa nasıl dayanacağını, dünyada yapayalnız kalmaya onun nasıl tahammül edeceğini hiç düşündün mü? Çünkü, Catherine…”

      Öfkeyle: “O tek başına mı kalacak? Biz ayrılacak mıyız?” diye sordu. “Tanrı aşkına, kim ayıracak bizi? Bizi ayıracak olanlar, Milo’nun akıbetine uğrarlar.1 Hayır, Ellen, ben yaşadıkça fâni herhangi bir yaratık uğruna onu bırakamam. Yeryüzündeki Lintonların hepsinin yok olup gitmeleri pahasına bile Heathcliff’ten vazgeçemem. Ah, benim niyetim bu değil ki… Ben bunu demek istemedim. Bayan Linton olabilmem için benden böyle bir şey isterlerse ben de kararımdan vazgeçerim. O benim için şimdiye kadar ne idiyse bundan sonra da öyle kalacak. Edgar ona karşı beslediği soğuk duygulardan vazgeçmek, hiç olmazsa onu hoş tutmak zorundadır. Zaten benim Heathcliff’e olan gerçek duygularımı öğrenince bunu yapacaktır. Nelly, biliyorum şimdi beni kötü, bencil bir insan olarak görüyorsun fakat Heathcliff’le evlenirsem sürüneceğimizi hiç düşünmedin mi? Edgar Linton’la evlenirsem Heathcliff’in yükselmesine yardım edebilir, onu ağabeyimin elinden kurtarabilirim.”

      “Kocanın parasıyla mı, Catherine?” diye sordum. “Ama bu işte onu umduğun kadar yumuşak bulmayacaksın. Hüküm vermek bana düşmez ama bence bu, Edgar Linton’ın karısı olmak için ileriye sürdüğün sebeplerin en kötüsü.”

      “Hiç de değil!” diye karşılık verdi. “Tersine, en iyisi. Ötekiler heveslerimi yerine getirmek, biraz da Edgar’ı tatmin etmiş olmak içindi. Bu ise hem Edgar’a hem de kendime karşı beslediğim duyguların hepsini kendinde toplayan bir kimse için. Bunu açıkça anlatamıyorum ama herhâlde sen de başkaları da insanın benliğinden öte bir varlığı olduğunu ya da olması gerektiğini düşünüyorsunuzdur. Ben, sadece şunun içindekinden ibaret kalsaydım, yaratılmamın ne faydası olurdu? Benim bu dünyadaki en büyük üzüntülerim Heathcliff’in üzüntüleri olmuştur; hepsini de başlangıçta görmüş, duymuşumdur. Hayatta en büyük düşüncem o olmuştur. Her şey yok olup yalnız o kalsa benim varlığım gene devam ederdi; her şey yerinde kalıp da o ortadan kaybolsa evren bana büsbütün yabancı olurdu. Ben onun bir parçası olamazdım. Benim Edgar’a karşı duyduğum sevgi ormandaki bitkiler gibidir: Kış nasıl ağaçları değiştiriyorsa zaman da bu sevgiyi değiştirecektir, bunun farkındayım. Heathcliff’e karşı beslediğim sevgi ise alttaki ölümsüz kayalara benzer: Görünüşte pek az zevk verir ama gerçekten lüzumludur. Ben Heathcliff’im, Nelly… O her zaman benim benliğimde… Nasıl ben kendim için bir zevk kaynağı değilsem o da zevk olarak değil, gerçek varlığım olarak benliğimdedir. Onun için, ayrılmaktan söz etme bir daha. Olacak şey değil bu; hem de…”

      Sustu, yüzünü elbisemin kıvrımları arasına sakladı. Ben eteğimi zorla çekip kurtardım. Onun çılgınlığına katlanmaya sabrım kalmamıştı.

      “Saçma sapan sözlerinden anladığım kadarıyla evlenince üzerine alman gereken görevlerden senin haberin yok, Küçük Hanım. Varsa o zaman da sen kötü ruhlu, yol yordam tanımayan bir kızsın demektir. Hem artık bana başka sırlarını da açıklamaya kalkma. Onları saklayacağıma söz veremem.”

      “Ama bunu saklayacaksın, değil mi?” diye merakla sordu.

      “Hayır, söz veremeyeceğim.” dedim.

      Gene ısrar etmeye hazırlanırken Joseph’in içeri girmesiyle konuşmamız sona erdi. Catherine sandalyesini köşeye çekti, ben yemeği hazırlarken o da Hareton’la meşgul oldu.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Milo ünlü bir Grek atletiydi. Bir gün ormanda bir meşe kütüğünü yarıp iki parçayı birbirinden ayırmak isterken elleri kütüğün arasına sıkışıp kalmıştı. Kurtlar gelip onu parçaladılar. (ç.n.)

/9j/4AAQSkZJRgABAQEASABIAAD/2wBDAAMCAgICAgMCAgIDAwMDBAYEBAQEBAgGBgUGCQgKCgkICQkKDA8MCgsOCwkJDRENDg8QEBEQCgwSExIQEw8QEBD/2wBDAQMDAwQDBAgEBAgQCwkLEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBD/wgARCAG5ASwDAREAAhEBAxEB/8QAHAAAAQUBAQEAAAAAAAAAAAAABAIDBQYHAQAI/8QAGgEAAwEBAQEAAAAAAAAAAAAAAAECAwQFBv/aAAwDAQACEAMQAAAB23fkSHAU3BCnYtYugkEj6jrMW6ctIeLsCpt5NudWJ0lElO/DQo830baEJDjRlSRrZ1EdN2bo5lhwEtdYpT1vqbLmIbn5Y9DiOIQHAq1Ov9HJcCVxXZboLVDZ7vTqa4cKRImn5jUjSGhM50tPlHgBx1sO+JWmSA81wFylt9RAWpyWimPYxKHSAsDSoTrSteIhHU/TS01Fs5aNZ9E1pk4q4htvg0JsyNS2keF0FNjRpJ6KS150h0SQxXp87wKCHKmCB3YrIwuzTi5F1XLqpOyu2nMaQ5WaJvo+o9no5lq/tle8+m5Y9bcpA0sHgQLgIDweG0rldEfrilLovM+Ue7xOh5AK1OrLR8e6qtqcw2a0bLpwmiR1xsNY6jj05xrz+cBCsOekug6Nc86OTT8O7UOfvZR4aRARSKlTXkJHxDS0n9ciNJ4o8HaPlDs8TweARaEuNNw7qw3pvPvnu/LbsezK2H78gjz2vDrzjXCVm1qdBjXNteW5Y9WX9HFdsuvSubvbh8YiajosfXNzXMTXLzDMdG8d7Xrj3SeJcF4WVdHF2Qe3FToHaAqTubc3TNN55Th02ydD+jkk5XU1A2NHJ1WmZcuQ8Ognt4rRPRP8/Q1FILSmMiFGLcWiswujKB1gRa6lkutcJ4CgdE2AOjr0OOuRNs7Lz7rcViow3PV1rbt8pXKlJ9mkRo1z66Yl0BMN2urIXTMTNtRXFSC2RyaeBLTYr5jHPGVLZBdnPqfO/IUJIPpMtA26DNSsbD93FOc2qmsnVZbNPufoLp55LHbsjqZqVew6tPhrQ3Nx9CNcRobUUgptNouQky3fG8RR9S3nbGe1O93yrFz6XDIWS4HRDjDsyKNtHkiu/ilebbgsli8oWvRfRfZyzGNPwzEdSrnP2Xfl7JJ59peqI7fHiTE0zLQqbVFDy/q5r9myXZMqP5ut/p5s/wDU5dW49HVHROMZAQMhz20jbCN68pHj1S1ls1j8bCB9Fehx2bnqRinxNIgsem95XNKfUMTrD1PN+X02NFj5aIKX08eV7TqcILl75jXJrHSOx6Y73PJd4uq3vBQLYMgMeH29SUJ3zMyvxOBRtRIsUe9ejw33msyWVIIVXpuvu7o5tuNkZa8Via8rmubaAeffz6F9fLi7jZFiDydcxqKzcRy9hvbxUntnSuaOAoBVUBjvmvRz3Yg7ozXjVcNMrVZ7nbIbP6HFquDKTJl1LqhlU5w+k49Y6oM34TMg6JtZPRRsax9eqnTkyeeXba50YbtZ9Uo828dY0upetw6ZzVxJImJ2q2O1U6uWVeVjZW3WL5bOS4QK4nqPdybXEEKlIFB/PSLw7lGq6oao71+bYOcPUnp1lavx6mbXyGacOlPNUkfxepPa87cXXcOiC9vy9E5bcQ22NF0zLandHNdXEYymrW+VnYYGWU+bqG+WruHZfQYGwkEWZnsTn0JdFXiusDVNTapUa113By/pW+c15LTi+P0bBeSZdew64f1/MvuA6DQwMtarF0zqx0EzIRJirWgnDrd15H5de6c51SRLfl5lNwUaQGs6j3cdo5OqU59yxNuQwzKogseha2pGnL9KWpK+YqHC8XpTbhaILm64r1/Pv2UOMbThubogNc6XtOiEyKiAHgE6uKtr35yhRHRjY5bsUdm4fUieboie7ljKNOzLHybcGGOtN0ysz1pQcOjQXivom36ZFLMbj631a8rjcOqr+hw6k8ltICA5Ouv74Q+0XGR5zWaK+wUIWbnNMbHvhMxb2bk4uv0Qk63VTPRbzQ5KRBO6CN15v08hy2+ieX0M7c835vaSTxdRzm4ac0dydNS9Xl1Kcn1LLuu8fRROnnvFR0ogJkAkmKmHw0j9Y938pudl51IZ0wNe

<p>1</p>

Milo ünlü bir Grek atletiydi. Bir gün ormanda bir meşe kütüğünü yarıp iki parçayı birbirinden ayırmak isterken elleri kütüğün arasına sıkışıp kalmıştı. Kurtlar gelip onu parçaladılar. (ç.n.)